NE YENER?

Bir ülkede değil, neredeyse tüm ülkelerde zenginler daima özenle korunurlar. Bir dereceye kadar korunmalarında sakınca yoktur belki yıldız futbolcunun özellikle sakatlanmasına yönelik bir kötü niyeti ya da her yıl güzel meyveler veren ağacın dallarının hoyratça da kırılmaması gerekir ancak zengine farklı hukuk fakire farklı hukuk uygulanıyorsa işte orada ciddi bir sorun var demektir.

Gerçekte sözler ne kadar süslü püslüyse, gerçek o kadar gri midir? Yoksa onca süse püse ne gerek var? Medyanın diline dolanmış tipler var, boya tenekesine sokup çıkarılmış ancak gerçekte makyajsız hallerini görünce korkulacak tipler var. Elbette öyle kimseler kazançlarını söz konusu boya ile sağlıyorlarsa onlara kim ne diyebilir? O zaman gerçek nedir?

Satış; gerek fikir, gerek zikir, gerekse ürün veya hizmet bazlı olursa satışa hizmet ediyorsa alıcıların aldatılmasını kim önleyecek? Bu konu oldukça gri bir konu olup, kimsenin kimseyi aldatmaya hakkı yoktur. Nerede hukukun işlediği sistemlerde. Hukuk silahlı bir yapı değil, sözel bir yapıdır. Ne yener, söz yenemez ama sözle birlikte gücün etkilediği düzenekler düzenin baş rol oyuncusudur.