Ne zaman öleceğimiz belli değilse gelecek için plan yapmanın anlamı yok

Duyduğumuz, bildiğimize göre dinen hiçbirimizin sabaha çıkmaya senedimiz yokmuş. Ama işlerimiz gereği beş yıllık, on yıllık planlar yapıyoruz. Ahmet ölürse Mehmet devam eder de planı yapan kişi sabaha çıkmaya senedi yoksa planı nasıl yürütecek? Adam okuyup kendini yetiştirmiştir. Dünya masraf yapmış iş kurmuştur. Ondan sonra bir de bakmışsın hadi bakalım güle güle.

Hiç böyle şey olur mu ya! Buna yaşamak denmez ki, ölüm için sıraya girmişiz, sıramız geldikçe gidiyoruz. Akşam varız, sabah yokuz. Ya git, cehalet ucubesi! Ya bu varlık böyle basit bir şey mi, Allah’ın düzeni çocuk oyuncağı mı? Tamamı sakallı uydurması. Elbette yaratanın bize verdiği bir ömür var. Ama bu böyle nefes almaya senedimiz yok şeklinde midir? “Biraz sonra öleceğim. Sabaha çıkmadan ölürüm. Belki vadem bitmiştir. Kim bilir nerede nasıl öleceğim” Böyle hayat olur mu ya; insan böyle yaşar mı? Çoğunuz da buna inanıyorsunuz değil mi? Nereden biliyorlarmış? Allah’la mı konuşmuşlar tövbe hâşâ?

E hayat da onları haklı çıkarıyor sanıyorsunuz. Birisi de ben isem, kendimize dikkat etmiyoruz, bir gün ansızın küt diye ölüyoruz; bu, kader oluyor, vade oluyor. Kendisine dikkat eden insanlara hiçbir şey olmuyor ama. A. gencecik yaşında kalpten gitti. A. günde üç paket sigara içiyordu, sen bunu biliyor musun? Sizler de görüyor ve şahit oluyorsunuz, İnsanlarımızın normalde 70–90 yıl arası bir ömrü olup doğuştan sorunlu artı dikkat etmeyenler daha önce, dikkat edenler daha geç ölüyorlar. Şunu kafanıza yazmanız lazım, hayatınızda sizin dışınızda olumsuz bir durumun başınıza gelme ihtimali %25’tir. Yani hayatınızın dörtte üçünün kontrolü sizin elinizde dörtte birinin ise elinizde değildir. Yani mesela 100 yıl ömrünüz varsa kendi üzerinize düşeni yaptığınız takdirde bütün kötü olaylar başınıza gelse bile 75 yıl yaşarsınız. Bilmeniz gereken şey ölümün vakti vardır ve bellidir. Normalde bir insan 70–90 yıl arası yaşar. Siz Allah’ın takdirine ne bakıyorsunuz ya! Size ne Allah’ın takdirinden.

Bu konu çok ciddi şekilde insanlarımızın hayatını etkiliyor. Bazılarımız belli bir yaştan sonra, ölür mölürüm de yarım kalır diye bir işe başlayamıyor. Hep bu dini yanlış anlatan kimseler yüzünden. Bir de tutturmuşlar “Öbür tarafa ne götüreceksin” Geride kalanlar yer kardeşim.

“Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış” peygamber sözünün pratikte uygulaması yok. Ne demek o öyle hiç ölmeyecekmiş gibi, yarın ölecekmiş gibi. Kazma vur mezara bak, iki rekât namaz, mezara bak. Böyle yaşanır mı ya! Sevgili peygamber kim bilir bu sözle neyi anlatmak istedi. Büyük ihtimalle “dünya ile birlikte ahireti de düşünün” demek istedi.

Normal yaşayan, akıllı ve dikkatli bir insan en az 70 yaşına kadar yaşayacağını düşünerek istediği planı yapabilir. Yarın öleceğim diye teşebbüsten vazgeçmeyin. Yok böyle bir şey. İnsanın hayatı meçhul değildir. Ülkemizdeki “İşimiz Allah’a kalmış düzeni” ne rağmen mezarlıklara bakın insanların %80’i 70–90 arası yaşamış. Kaldı ki artık kazalarda, sağlıkta, tabii afetlerde büyük ilerlemeler kaydedildi. Ömrünüz boyunca başınıza gelebilecek 100 kötü olaydan 75’ini engelleme şansınız var. Yani ömrünüz boyunca başınıza kötü bir şey gelme ihtimali %25 oluyor. Ama bu %25 bütün insanların başına gelecek olumsuzlukları gösteren toplam oran. Binde kaçı size isabet edecek? Yani ömrünüz de hayatınız da eliniz de. Din bezirgânlarını asla dinlemeyin!