Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Nisan '07

 
Kategori
Futbol
 

Necati & Ümit A.Ş.

Necati & Ümit A.Ş.
 

Aslında 28.haftadaki Galatasaray yazısını virgülüne dokunmadan buraya alsak, Galatasaray-Ç.Rizespor maçına enikonu bir açıklık getirmiş olurduk. Geçen hafta hepimize “Allah Allah! Gökten zembille taktik mi indi?” dedirten çift santrafor uygulaması Gerets’in ağzı ile kulakları arasındaki mesafeyi kısaltmış olacak ki, Rizespor karşısında da Ümit Karan ve Necati’den oluşan ikiliyi sahaya sürdü Belçikalı hoca... Şimdi ligin beşinci haftasını müteakip (11 Eylül 2006) yazdığım, “34.haftaya yansımalar” başlıklı bir yazıdan – ki yazının linki aynen şu şekildedir: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=6664 – Galatasaray’ı alakadar eden bölümü yüksek müsaadelerinizle buraya almak istiyorum. Bakın o tarihte şampiyonluk yarışına ve Galatasaray’a ait neler söylemişiz:

Galatasaray: Sarı-Kırmızılı ekibin bu yılki en büyük problemi yönetim kaynaklı olacağa benziyor. Yönetimden kastımız hem "kenar yönetim" hem "kulüp yönetimi". Mleda Boleslav karşısında 5 gollü galibiyeti getiren çift ön liberolu taktik, Galatasaray'ın vazgeçilmezi olmaya devam ederse, geçen seneki kamuoyu desteğini de arkasında bulamayacak bir Galatasaray'ın ligde üst sıralara tırmanması zor görünüyor. Hadi "modern futbolda tüm takımlar çift ön liberolu oynuyor" derseniz anlarım ama Galatasaray da Denizlispor karşısına tek forvetle çıkmamalı. Geçen yıl pek çoklarımızın imrenerek baktığı ve amatör bir ruhla verilen "onur ve gurur" mücadelesinin bu yıl tekrarlanmayacağını varsayarsak -ki Galatasaraylı futbolcular profesyonelliği de bir gün bir yerde mutlaka hatırlayacaklar- Sarı-Kırmızılıların şampiyonluk potasından giderek uzaklaşabilecekleri kehanetimizden de kimse rahatsız olmasın. Geçtiğimiz sezon şampiyonluk kutlamalarından sonra Gerets ve yönetim arasında esmeye başlayan "poyraz" lodosa döner de aradaki buzları eritirse birlik ve beraberlik adına Galatasaray'da en önemli adım atılmış olur.’

Beşinci hafta sonrasında Galatasaray’a dair söylediklerimiz büyük ölçüde bugün de geçerliliğini koruyor. Yukarıdaki alıntıyı “Ben demiştim.” yazmak için almadım, anlatmak istediğim geçen yıl hücum gücü sayesinde şampiyonluk ipini önde göğüsleyen sarı-kırmızılıların nedense bu yıl gol yollarındaki silahlarını iş işten geçtikten sonra hatırlamaları. Bu akşam oynanan maçta da görüldü ki, çift santraforlu sistem hele bir de Sabri gibi bir silahınız varsa rakipler için öldürücü olabiliyor. Rizespor karşısında özellikle Sabri’nin sağ kanattaki etkinliği ve getirdiği topların başarılı bir şekilde Necati ve Ümit Karan ile buluşturulması, maçta 1–0 geriye düşen Galatasaray’ın hiç zorlanmadan üç puanı cebine koymasını sağladı. Rizespor’da ise ilk yarıdaki dirençli ve tempolu futbolun ardından ikinci yarıda tabiri caizse takımın pili bitti.

Sahaya 4–4–2 sistemi ile yayılan sarı-kırmızılılarda orta sahayı mücadele gücü yüksek futbolculardan kuran Gerets; Sabri, Inamoto, Mehmet Topal ve Ayhan ile takımının pres gücünü arttırdı, dönen topların çoğuna sahip oldu.

Buna karşılık Rizespor, oyunu kanatlara yaymak maksadıyla sağ ve sol kanatta süratli ve tempolu oyunculara yer verdi. Özellikle sağ kanatta görev alan Emrah maç boyunca (Ayhan’ın zaaflarından da yararlanarak) etkili bir futbol sergiledi. Sol kanattaki Victoria’yı ise Sabri temposu ile bozmayı başardı. Bu arada yeri gelmişken bugünkü Galatasaray’ın yumuşak karnının da Ayhan’ın görev yaptığı sol kanat olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Ön libero mevkiinde oynama alışkanlığı bulunan Ayhan, sol kanatta Orhan’a gerekli yardımı yap(a)mayınca Emrah’ın Cem Baki ile birlikte o bölgede “at koşturmasına” sebep oldu. Zaten Rizespor’un attığı gol de dâhil olmak üzere neredeyse tüm tehlikeli atakları o kanattan gelişti. Bu noktadan hareketle üç büyüklerin kanatları hakkında da bir iki kelam edelim. Ümit Özat, Serkan Balcı, Appiah, Baki Mercimek, Mustafa Doğan, Ricardinho, Bobo, Delgado, Cihan Haspolatlı, Orhan Ak, Ayhan Akman... v.s... Sizce bu futbolcuların ortak özellikleri nedir? Sizi fazla yormadan yanıtlayayım: Kanat oyuncusu olmayıp da kanatta oynayan futbolcular. Ya da daha anlaşılır olması açısından şöyle soralım: Üç büyüklerin kanatlarında oynayan kaç tane gerçek kanat oyuncusu sayabilirsiniz?
Bu sorunun cevabı bizleri üç büyüklerin o her fırsatta övdükleri altyapılarına götürecektir emin olun!
 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..