- Kategori
- Kitap
- Okunma Sayısı
- 397
Neden / hangi yazın / kitap?
İnsanlar, çocukluklarında ve gençliklerinde spor yapmayı severler. Kimilerinin parası vardır, tenis oynar. Kimilerinin parası yoktur, boş bir alanda top tepikler. İnsanlar, gençliklerinde sanatçı olmaya heveslenirler. Kimilerinin parası vardır, kamera alıp film çekerler. Kimilerinin parası yoktur, kağıt kalemle edebiyat peşine düşerler. Yazın dışında, bir tek modern dans yapamadığıma üzüldüm. Paraya dayalı beden eğitimi gerekiyordu. Yoktu. Denedim ve yanıldım. Dansın da, yazı alanına (libretto) kaydım.
Edebiyat karşılığı olarak “güzelyazın” kullananlar var. Estetik / güzelyazın alanları, şiir ve/ya roman, ilgi ve eylem alanımın dışında kalıyor. (Hiç şiir veya öykü yazmadım değil ama geçici uğraklar oldu.) Belki beceriksizlik ama daha çok izlek sorunu. Sürekli ötedil ve ötedüşün (meta-felsefe) peşinde olduğum için Türkçe’ye epey eziyet ettiğim söylenir. Tam açıklanırsa; ona çok acı veren yanından geleceğe kaçan bir melankolik şizofrenin aşkınlık düşleri. Yani, yalnızca ‘yazın’ ve öteyazın.
Koşutunda yazın-altı denilen aşk romanı, polisiye roman, yazılı erotizme ve çizgiromana hep ilgi duydum. Bir: Serserinin benzerlerine ilgisi olarak. İki: Gayrıresmi tarih-kültür açılımı olarak. Üç: Herşeyi okuyan bir obur olarak. Çıkarsama: Bataklık da olsa, altyazın yazının temelidir. Okurum da, yazarım da...
Tabii zorunlu çıkarsama: Dorukta öteleme, dipte bayağılığa panzehir. Ama asla orta-lama (sınıf) değil; yani “terbiyeli burjuva yazını / sanatı” asla.
Önce satırla başladım. Sırasıyla paragraf, sayfa, metin oldu. İlk kitabımı tam anlamıyla “bitirdim” diyebilmem 35 yaşımda, on iki yılda mümkün oldu. Orada durmadı ve durmuyor. 50-100 arası kitapla ‘250-2.500 yıl dayanabilecek bir kavramsal çerçeve oluşturmuş olarak ölmek’ düşünün ardındayım.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
