Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Neden ?

Neden ?
 

Filmin final sahnesinde, kadın eliyle adamın saçlarını düzeltir, arabanın içinde bekleyen diğer kadına bakar, “çok güzelmiş” der. Perde kapanır…

Çantasını sallaya sallaya yağmurun altında yürür, kapıcıyı görmez, komşuları ile selamlaşmaz, anahtarları uzun bir süre aradıktan sonra evine girer, aynada kendine bakar bir süre, soğutucudan gözüne ilişen ilk şişeyi alır...

Mutfak masasına oturur, sırf müzik olsun diye radyo kanallarından birine takılır, içkisinden bir yudum aldıktan sonra ağlamaya başlar…

<ı>Ağlamak <ı>derken öyle böyle değil ama delirmiş gibi, bir daha hiç ağlayamayacakmış gibi…

Ellerini yumruk yapar, bütün gücüyle sıkar, tırnakları avuçlarını kanatır…

Ardından sigarasını yakar, nemli gözlerinde şeytani pırıltılar dolaşır, kadehi tekrar kafasına diker…

<ı>Nedeni merak eder...

Cep telefonunu eline alır, rehberden sildiği fakat ezbere bildiği numarayı tuşlar…

Adam telefonu açar…

Lafı fazla uzatmadan, direk konuya girer.

Neden o?”

Adam bocalar, telefonu kapatmak, soruyu cevaplamamak ister, susar…

Kadın bu defa bağırır.

Neden o dedim!”

Sorunun aslı; <ı>neden o da ben değilimdir aslında…

Adam cevap vermez.

Kadın bir daha sormaz…

***

Aradan yıllar geçer adam kadını, kadın adamı unutur… <ı>Belki ikisi de unuttuğunu zanneder…

Tesadüf bu ya, sıkıntılı bir günün sonunda sırf sosyallik olsun diye gittikleri kitapçıda karşılaşırlar, önce görmezden gelmeyi denerler… Kitapçı dediğin şuncacık yer, ikisi de aynı kitabı alır, kasada selamlaşırlar…

Adam kahve içmeyi önerir, kadın kabul eder…

Eskilerden konuşurlar, görmedikleri arkadaşlarını anarlar, bolca gülerler, görüşmek üzere ayrılırlar…

Bir sonraki buluşma salaş bir meyhanede olur…

İşin içine tüm kötülüklerin <ı>anneannesi alkol girer, duygulardan duvarlar balyozlanır, tuz buz olur…

<ı>Eski sevgiliden dost olmayacağı unutulur…

Masalarına gelen kemancı gerçek olan her şeyi farkında olmadan siler, gözlerini kapatıp, geç bulunup çabuk kaybedilen herkes için çalar… Melodi ikisinin kafasında da içi boş parantezler açar, keman ağlar, kadın söyler “ Bir ihtimal daha var”… İhtimaller hep vardır.

Hikâye bu ya; gece kadının evinde biter…

Ertesi günün gecesinde adam evine elinde güllerle döner…

Günler, güllere dönüşür...

Güller zamanla önemini yitirir, adam çiçekçinin en iyi müşterisi olur...

Bir gece adam yine kadının evindeyken, kapatmayı unuttuğu telefonu çalar.

Arayan evinde kurumuş güllerden tepeler olan kadındır…

Ağlıyordur, kim bilir belki kalbi ile beraber avuçları da kanıyordur…

Tüm gücünü kelimelere toplar.

Neden” diye sorar…

Adam bocalar, telefonu kapatmak, soruyu cevaplamamak ister, susar…

Kadın bu defa bağırır.

Neden o dedim!”

Sorunun aslı; <ı>neden o da ben değilimdir aslında…

Adam cevap vermez.

Kadın bir daha sormaz…

***

Adam, kadının evine yerleşir.

Birlikte yaşamaya başlarlar…

Ne adam yıllar önceki adamdır… Ne de kadın eski kadın…

Kadın yıllar önce kaybettiği partinin rövanşını aldığı için mutlu, adam <ı>nedenlere cevap bulamadığı için şaşkın!

Günün birinde kadın sıkılır adamdan, çareyi adamın evlenmesinden sonra birlikte olmaya başladığı başka bir adam da bulur...

Geceleri eve gelmemeye başlar.

Öykü adamın, geceyi diğer adamla geçiren kadına telefon etmesi ile son bulur…

Soru aynıdır.

Neden?”

***

<ı>Cevaplanması en zor soru nedendir... Kim bilir belki yanıtı da yoktur...

n

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..