Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '16

 
Kategori
Blog
 

Neden, ben de "Bir Blog Hikayesi" yazamıyorum!

Neden, ben de "Bir Blog Hikayesi" yazamıyorum!
 

internetten alınmıştır


Televizyonlardaki dizilerden bazılarına bakıyorum... Daha önce yazdım, işin aslı eş durumundan izlemek zorunda kalıyorum... Bilgisayar başında arama tarama yaparken ister istemez, hanımın dizilerine de kulak misafiri oluyorum.

Bu dizilerle ilgili söylenecek çok şey var da ben bugün konumuz itibariyle birinden bahsedeceğim: O da bu dizilerdeki karakterlerin tekdüzeliği... Bütün dizide bir erkek karakter var, bir de kadın... Tüm kişiler bu karakter özelliklerine sahip.

Tavırlar, edalar, jestler, mimikler, hep aynı... Ufak tefek farklılıklar varsa o da zaten işin doğasından; yoksa esas itibariyle bütün kişiler iki standart karaktere oturtulmuş durumda.

Bunu isbat edecek örnekler verebilirim de burada bir sürü dizi adı anarak uğraşmak istemiyorum... Asıl burdan haraketle Milliyet Blog'taki "karakter" özellikleri üzerinde durmak istiyorum.

Aslında nicedir buna değinmek istiyordum da yoğun siyasi gündemden fırsatı bulamamıştım(derrrmişim)...

Değerli blogcu Erol Işık Bey'in "Bir Blog Masalı" başlıklı (yoksa hikayesi miydi) yazısındaki, aynı kişinin farklı hesaplar oluşturduğu iddiası (ya da fantazisi) üzerine orada adı geçen Demir isimli karakterin bana uyduğunu söylemiştim...

Bazan Erol Bey'la takışmalarımız olur da, hani acaba beni de belli bir kişinin fake hesaplarından biri gibi sunarak "ilginçlik" mi yapıyor, dedim... Böyle mi değil mi hala anlamış değilim... Zaten o "hikayeyi" de pek anlamadım ya...

Ben anlamadım ama Culduz anlamış olmalı... Karşılıklı yorumlaşmalar oldu... Bu minval üzere Culduz'un yazdığı Blog'a, Erol Bey'in bahsettiği Demir karakterinin de bana uyduğunu/uydurulduğunu şaka yollu yazmıştım.

Culduz'dan etkili bir cevap gelmiş: "Senin elin armut mu topluyor, bir kurgu da sen yap Hocam" diyor...

Elbette Culduz haklı... Kurgula kurgula (uydur uydur) yaz, elini tutan mı var!... Tamam da yukarda sözünü ettiğim Türk dizileri gibi, bizim Erol Bey ve "dostları"ndan farlkı karakter çıkarmak mümkün değil ki...

Hadi burada isim vermeyim ama, "bu okumadan yorum yapan dostlar grubu" aslında tek bir "karakter"den ibaret. Belki on, belki yirmi, belki daha fazla isim sözkonusu ama karakter aynı...

Aynı şeylere ağlıyor, aynı şeylere gülüyor; aynı duygular, aynı düşünceler ve hiç bitmeyen kaygılar... Bir de müthiş bir ürkeklik... Birisi (örneğin Culduz) pışt dese kaçıyorlar!!

Yorumlar da öyle: Al birinin herhangi bir yorumunu, koy öbürünün herhangi bir yazısının altına farkedilmesi mümkün değil...

Yani olabilir, MB dediğin çok üyeli (az yazarlı) bir büyük meydandır; kimseye sözümüz yok da hani ortada ilham verecek "karakter"zenginliği yok, demek istiyorum.

Yani, bir "Bir Blog Hikayesi" de ben yazamıyorsam mazeretim budur. Erol  diye birinden bahsedip karakter özelliklerini yazsam, sadece ismi değiştirerek tüm "okumadan ve alelacele yorum yazan dostlar" grubunun tamamını yazmış olurum.

E böyle de hikaye olmaz ki... Olsa olsa Türk dizisi olur... Öyle mi Culduz??

İyi pazarlar efenim!!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..