Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '07

 
Kategori
Siyaset
 

Neden(2)?

Dünden devam...
Balta Limanı Antlaşması sonunda neler oldu, bir bakalım;

Devletin bağımsız dış ticaret politikası izleme seçeneği ortadan kalktı. Çünkü Balta Limanı Anlaşması, yalnızca gümrük vergilerini daha düşük düzeylere çekmekle kalmıyor, Osmanlı Devleti artık, kendi gümrük vergilerini Avrupa devletleriyle birlikte saptamayı kabul ediyordu.

Hükümet, dış ticarete olağanüstü vergi koyma hakkını da yitirdi. Bu kayıp; devleti, hükümetlerin mali kriz dönemlerinde başvurabilecekleri önemli bir gelir kaynağından yoksun bıraktı.

İthal malları, iç pazarı adeta istila etti.

Ekonominin eski yeni bütün sanayileri yok oldu. Fabrikaların çoğu, Avrupalılarla imzalanan serbest ticaret anlaşmaları uyarınca yapılan ithalatla baş edemeyerek kapandı.

Ticaret ve sanayi yabancıların eline geçti.

Zanaatlara dayalı yerli üretim, Batı kaynaklı mallarla rekabet edemediğinden geriledi.

Ekonomide tarımsal üretim ile tarım – dışı üretim arasındaki tamamlayıcılık ortadan kalktı.

Osmanlı üreticisi hammadde darlığı ile karşı karşıya geldi.

Bilgi birikimi ve teknolojisi yetersiz olduğundan, üretici çaresiz bir duruma düştü.

1840’dan itibaren yüzlerce yabancı tüccar, İmparatorluk içine yerleşti.

Osmanlı tüccarı, İngiliz tüccara oranla daha fazla vergi öder duruma düştü. Bu onun rekabet gücünü kırdı.

Zaten sıfıra yakın bütçe tükendi, hazine gelirleri kurudu. Halk yoksullaştı.


Nasıl bütün bu maddeler hepimize tanıdık geliyor ve bir şeyler çağrıştırıyor değil mi? Şimdi tarihte biraz daha ilerleyelim ve kendimize soralım; Tarihimizde İlk Dış Borcu Ne zaman aldık?

1854 Kırım Savaşı’nda!!

İngilizler’den borç aldık. Osmanlı’nın borcu sıfır o güne kadar. Padişah almamakta direniyor ama Sadrazam, “Alacağız. Kırım Savaşı’na giriyoruz” diyor. 3 milyon sterlinlik devlet tahvili veriyoruz onlara, 2 milyon 514 bin 963 sterlin alıyoruz.

KIRIM SAVAŞI SONUNDA YAPILAN ANTLAŞMANIN BAZI MADDELERİ;

Devlet, iyi örgütlenmiş, tüm tebaasına adil davranan, modern bir devlet haline gelecektir.

Müslüman olamayan tebaaya tam eşitlik sağlanacaktır.

Azınlıkların okul, hastane ve kiliseleri düzenlenecektir.

Hıristiyanlar, il meclisine üye olabileceklerdir.

Hıristiyan ve Yahudiler, orduya alınacak hatta isteyenler subay olabilecektir.

Azınlıklar ve yabancılar, gayrimenkul alabileceklerdir.

Azınlıklar ve yabancılar, banka kurabilecektir.

Gayrimüslim din adamları ve kurmaylarının menkul ve gayri menkulleri devlet güvencesine alınacaktır.

Gayrimüslimlere ait mabetlerin tamir ve yeniden yapılanmalarına izin verilecektir.

Gayrimüslimlerin ayin ve törenleri serbest bırakılacaktır.

Yabancılara yol yapma ve toprak edinme hakkı tanınacaktır.

Bakınız bu maddelerde bana tanıdık geliyor!-)))Hele bundan sonrası daha da ilginç olacak, izleyin...

Batı’dan aldığımız borçları ödeyemedikçe, yeni borçlar aldık. Yeni borçlar aldıkça, yeni ödünler verdik. 1862 borçlanması sayesinde İngiliz sermayesi denetimindeki Osmanlı Bankası’na, Fransız sermayesi de katıldı; böylece “Bank-ı Osman-i Şahane” oldu. Kağıt para basma tekelini elde etti. Bütün vergilerden muaftı.

Osmanlı Devleti, 1874 yılına kadar geçen 20 yıl içinde 15 dış borçlanmaya başvurmuştu. Borçların geri ödenmesi gittikçe zorlaşıyordu. Devlet 1863’de bütçe gelirlerinin %17’si dış borç anapara ve faiz ödemesine ayrılırken, bu oran 1875’de %75’ ulaşmıştı.

1875’de borcumuzu ödeyemedik. Sadrazam Mahmut Nedim Paşa, Moratoryum ilan etti. Faiz ve anapara taksitleri beş yıl süreyle yarıya indirildi. Osmanlı iflas etti, tüm ödemeler durduruldu.

Sonuç: Gelsin siyasi ödünler… İngiltere, Ayastafanos Antlaşması’nın koşullarını hafifletmeyi taahhüt ediyor ama; karşılığında KIBRIS ADASI’nı istiyor.

Devam edecek -)))

Sevgiyle kalın...

 
Toplam blog
: 115
: 586
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Tarsus Amerikan Lisesi (1984) O.D.T.Ü - İnşaat Müh. (1989) SUNY at Buffalo - Yüksek Lisans (1992) 19..