Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '15

     
    Kategori
    İlişkiler
     

    Neden aşkta kaybediyoruz?

    Neden aşkta kaybediyoruz?
     

    Üç harfi ne kadar zorlayabiliriz? İçine bir sürü anlam eklerken şu aşk denilen şey hiç  yorulmuyor mu? Aşkı yazıyoruz, yaşıyoruz, bazen dualara katıyoruz, bazen ise beddualarımızda yer alıyor aşk. İki kişinin bildiği sır değildir derler, peki iki kişinin arasında olan mıdır aşk, yoksa iki kişi arasında olmayan mı? Mesela sen aşkta kimsin? Yoldaki çakıl taşları mı yoksa o taşların arasında tüm zorluklara, taşlaşmışlıklara inat açan çiçek mi? Sevilmediğimiz için kırılırız bazen, peki sevdiğimiz nedir gerçekte? Çakıl taşlarını toplayacakken yerde güç bela açan çiçeği ezen mi, yoksa durup gözleriyle o çiçeği seven mi? Bazı insanlar kalbi taş olan insanları sever, bazıları çiçek olanları. Benim kalbim çiçek gibiydi, beni neden sevmedi demeyin lütfen. Siz neden acıdınız bu kadar öyleyse. Kabul edin, aşk sadece aşktır.  Doğru yada yanlış diye kimseyi sevmiyoruz. Bazen kendi doğrularımızı seçemiyoruz. Ben babası tarafından kırılmış, aşka ziyadesiyle küsmüş bir kızım, bu nedenle tam takır kuru bakır kalpleri gözüm kapalı hissediyorum. Göz dediysem, kalp gözü. Etrafımdaki insanlara bütün gün oturup aval aval bakmıyorum yani. Aşk demişken ille de doğruyu arıyorsanız, sahilde içtiğiniz çayı sevin, bir simidi bölüşün. Eğer babaysanız kız çocuklarınızı sevin, çok sevin. 

     

    Sevmek demişken, aşkta doğru insan olduğunuzu sürekli dile getirmeyin. Her düğünün giriş parçası olmaktan anlamını yitirmiş şarkılar gibisiniz. Birini tanımak için önce onunla bir simidi bölüşebilmek lazım, en sevdiği şiiri öğrenmek. Sonra sorarsınız über hobilerini, dinlediği müziklerini, en sevdiğim renk mavi edebiyatlarını falan. Hoş tanısan da kaybediyorsun bazı insanları. Ölmüyor, ama koşturmuyorda kalbinizi dört nala. Bazen hiç var olmayabiliyor. Alışık olduğum sonlar, basit" bitti." lere sığdırılmış yaşanmışlıklar. Küçücük bavula onlarca kıyafet sığdıran bütün hatunları unutun, ben üç harflik aşka topu topu adı beş harften oluşan bir adamı sığdırdım. 

    Diyeceğim o ki; Beni sevecekseniz babam gibi değil,"Baba" gibi sevin. 

     

     
    Toplam blog
    : 1
    : 315
    Kayıt tarihi
    : 07.09.15
     
     

    17 yaşındayım.  Yazmak benim için bir eylem değil, bir tutku. Yaklaşık dört senedir yazıyorum, dü..