Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Neden az okuyoruz?

Neden az okuyoruz?
 

Hep az okuyan bir toplum olduğumuzdan söz ederiz.
Okumak bir alışkanlık mıdır ki “Kitap okuma alışkanlığı...” şeklinde başlayan cümleler kurarız?


Belki hakikaten de alışkanlıktır.
Olmadığında ihtiyacını duymak gibidir okumak.
Aranmak, etrafa bakınıp okuyacak bir şeyleri görmeyi istemek.
Boş anlarda bir kitap alıp okumak. Hatta merak alanları geliştirmek ve ona göre okumaya devam etmek. Hani rastgele değil, “ne olursa okurum abi” şeklinde değil.

Okumak alışkanlık ise bu sanırım çoçukluktan başlayan bir durum. Annesi ve babasının pek okuma ve kitap merakı olmayan insanlar çoğunlukla daha ileri bir zamanda bu okuma merakını “bazen” geliştiriyorlar.

Okumak belkide alışkanlık gibi görünse de merak ile daha ilgilidir diye düşünüyorum son zamanlarda.

Metroda giderken bakıyorum da...gazete, mecmua ama çoğunlukla kitap okunmakta. Boş boş etrafına bakınan insanlar az sanki. Boş boş bakınanlar da arada cep telefonları ile oynamakta ya da kulaklıklarını takmış müzik dinlemekte. Müzik dinleyerek te okuyanlar var...hatta onlar daha bir fazla.

Bu manzara ile hemen hemen hergün karşılaşıyorum. Belki de Boston’un tam bir bilim ve üniversiteler şehri olması da böyle toplu taşımalarda sürekli bir şeyler okuyan insanları daha fazla görmeme sebep oluyor.

İstanbul da üniversiteler şehri fakat bu kadar çok okuyanı göremezdim toplu taşımada...Ama elbette 50 kişilik araca 150 kişi binersek değil okumak...nefes almak bile zor olurdu. O yüzden bu karşılaştırmayı yapmaktan hemen vazgeçiyorum.

Okumak zevkli bir şey. Fakat bunu böyle “çok zevkli” diye söyleyip hakikaten insanları okumaya teşvik etmek çok zor sanırım.
Yine en büyük iş anne ve babalara düşüyor. Kitapların ne büyük bir zenginlik olduğunu göstermek ve çoçuklarına hayatlarının daha en başından sevdirmeleri gerekiyor (bu konuda ben şanslılardandım sanırım... okumayı ailemin ilgi ve merakı sayesinde sevdim dersem yalan olmaz).

Şimdi okullar açılıyor...okullar okumayı öğretse de...severek yapılmasını ne yazık ki öğretemiyorlar. Belki şimdi değişmiştir ama ilkokuldayken yanlış hecelediği için kafasında cetvel kırılan, kulakları acımasızca çekilen arkadaşlarım vardı. Daha 7 yaşındaydık ve okumayı öğreniyorduk...sevmeden...istemeden. En kötüsü de korkarak. Sonra hata yapmaktan korkan insanlara da dönüşecektik.

Oysa okumasını seven insan hayatta daha anlayışlı oluyordu.
Daha güzel yazabiliyordu.
Daha kolay insanları anlayabiliyordu.
Ve sabrı daha uzun süreli oluyordu.

Sanırım sadece okumasını öğrenmiştik ve o kadarı da yetmişti.

Neden az okuyoruz sorusunun cevabı birden fazla...benim cevabım ise biraz uzunca ama yazayım; okumayı sevmemiz gereken yer okullar iken burada sanki okumaktan daha çok kaçıyoruz. Daha çoçukken dışı pek bir sevimsiz dizayn edilmiş, içi ise kırık dökük cümlelerle okumaktan soğutan bir tarzla yazılmış kitaplar ile sınıflarımızı geçiyoruz. Diğer yandan anne ve babalar ise bu okuma işine pek eğilmiyor ve ne yazık ki okuldan kalan sevimsiz tecrübelerimizle okumayı sever gibi yapıyoruz.

 
Toplam blog
: 237
: 1302
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

Biyolojinin son yıllarda, özellikle son 10 yılda içeriğinin yoğun bir şekilde moleküler düzeye inmes..