Neden boşanırız?

Bunu da maddeler halinde yazıya dökersek, hem çok daha anlaşılır olacak hem de akla yakın bir vaziyet alacaktır.

İki insanın evlilik kararı alması nasıl medeni bir cesaret örneği ise, yine yaşamlarını ayırarak ikiye bölmek istekleri de bir o kadar MEDENİCE olması gereken bir süreçtir.

Binbir hayaller ile kurulan ilişkilerde tarafların hata üstüne hatalar yaparak birlikteliği ONARILMAZ duruma nasıl getirebildiklerine tüm hatları ile göz gezdirmek istiyorum.

Madde 1- İkili ilişkilerde eşler, yan yana yaşamlarını sürdürürken, düşünsel ve sosyo-ekonomik bağlamda, eşit adımlar atmayı başaramadığı zaman iletiim kopuklukları başlamaktadır. Yani partnerin biri kendisini, yaşam realitelerini sürekli geliştirmekle meşgulken, diğeri günübirlik yaşamayı yeğlediği zaman arada korkunç bir duygu erozyonu oluşturmaktadır. BU EROZYONDA sözler, hisler, paylaşımlar akarak, yokolup gider. GERİYE SADECE KOSKOCA BİR -HİÇ-KALIR. Bunun da maalesef ilacı yoktur. ÇÜNKÜ ilişkilerde bütünlük, BEYİNDE BAŞLAYIP SONLANAN BİR OLGUDUR. Saygı ve de hayranlık duymadığın bir bedenle bütünleşebilmek imkansızdır.

Madde 2-Birinci paragrafta tarafların birbirini geçmesinden ve de diğerinin çok geride kalarak eşinin tamamını kaybettiğiğnden bahsettim ya, burada da olaya farklı bir bakış getireceğim.
Eşlerden biri bu aşırı aktif rollerinde süratle ilerlerken, diğerinin sürekli yolunu keser durur.
Ünüversite mezunu birçok ev kadının; mutfağa ve mükemmel ana rolüne mahkum edildiklerini biliyoruz.
Bu kariyer izolasyonu , bir an gelir infilak eder ve susturulan taraf DEVRİM EDASI ile bağımsızlığını ilan ederek branşıı olan mesleğine geri döner.

Madde3-Özellikle aile zoru ile yapılan tercihsiz evliliklerde erkek ya da kadın, öyle bir an gelir ki, herşeyin alt üst olması pahasına BOŞANMA kararı almaktan çekinmez.
Bunun zamanın ve zemini için de yaklaşık onbeş yıl geçmiş, müşterek çocuklar doğmuş, büyümüş olma ihtimali de çok kuvvetlidir.

Madde4-Aşk evliliği vukua gelmiştir ama evlilik kararı verildikten ve müşterek yaşam başladıktan sonra aradan henüz altı ay geçmeden, temelleri heyecan üzerine atılan bu bina, o heyecanlar uçup gittikten sonra, yerle bir olur yıkılır.
Çünkü birbirini tanımayan birbirine yabancı iki insan vardır aynı evin oturma odasında.

Madde 5-Bu şıkta alınan kararlarda çıkarlar söz konusu olduğu için, taraflardan biri alması gerekenleri alır ve kaybolur gider.

Madde6-Aradan geçen yıllar içinde ilişkileri silinip gitmiştir, kelimeler tükenmiş, saygı ilgi bitmiştir.
Geriye tek bir seçenek kalır ki o da BOŞANMAK.

Madde 7-Evlendiklerinde yaşları her ikisinin de henüz çok genç olduğu için, evlilik ve ortak yaşamın sorun ve sorumluluklarını göğüsleyemeyecek kadar çelimsiz ve acizdirler.
Biraz daha büyümek için ilişkilerine mecburen son verirler.

Madde8-Genellikle Güneydoğu Anadolu kesimlerinde yapılan berdel evliliklerinde, yaşı ellinin üzerinde olan erkek, başlık sorunundan kurtulmak adına, eşini boşar ve de eve torunu yaşında bir genç kızı eş olarak getirir.
Kızını da yine aynı ailenin oğluna nikahlar. Bir taş ile iki kuş, oh ne alâ!

Bu iğrenç gündemde üç kadının birden hayatı yok olur ve tükenir gider.

Madde 9-Taraflardan biri daha ferah bir yaşam kalitesi bahanesi ile engin denizlere yelken açar, yurt dışına gider.
Gidiş o gidiştir. ARA DA BUL!

Madde10-Taraflardan biri birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı ve hatta yedinci kez evlenir boşanır.
Yani eş değiştirmek gibi bir HASTALIĞI vardır.
En başta bilirsiniz onun sicilini.
Ama siz öylesine mükemmelsinizdir ki, bay mükemmel ya da bayan mükemmel, karşınızdaki insan ellerinizde muma dönecektir.
Bir de bakarsınız ki; hiç ummadığınız bir anda bir mahkeme salonundasınız!

Madde 11-Taraflardan biri genç bir kıza, ya da sizden çok daha yakışıklı ve de nitelikli bir erkeğe AŞIK OLDU!
Ne mi olacak, hayatı size öylesine zindan eder ki aman diyerek koşarsınız en yakın avukata...

Madde 12-İlişkide sürekli aldatılan taraf ki bu genellikle kadınlardır, bir gün olur, vaziyeti düzeltir, mali durumundan emin olur ve hissettirmeden usulca çıkıverir eşinin yaşamından, gürltüsüz patırsısız...

Madde 13-İki kişi otururlar sık sık, evliliklerini analiz ederler, kim yanlış yapıyor kim doğru, medeni iki insan gibi bu ilişkinin artık bittiğni kabullenirler,
KÜFÜRSÜZ DAYAKSIZ ŞİDDETSİZ TOPSUZ TÜFEKSİZ, ayrılık kararı alırlar.
Bu ayrılık esnasında sosyo-ekonomik koşullar ve çocuk velayetleri de İNSANCA konuşulur.
Evlendikleri gibi medeni buruk da olsa insanca el sıkışarak birbirlerine YOLUN AÇIK OLSUN diyebilmenin zerafeti ve de DOST KALABİLMENİN güveni ile veda ederler.

Dip not=13.şııkı en medenice olarak seçiyorum ya siz?

Dilerim yaşamınızda hiç ayrılıklar , gözyaşı ve hüzün olmasın.
DAOSTÇA DA OLSA AYRILIK SÖZÜ çok katı ve acımasız...

Nilgün Çakıcı/BURSA.