Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '08

 
Kategori
Dostluk
 

Neden böyle ?

Neden böyle ?
 

Sisteme bir bakın. Eğitimimizde her şeyin bir karşılığı var. Karşılığında not var, karne var, diploma var.

İş kitap okumaya gelince gönüllü arıyoruz. Mesela her yıl belirli sayıda kitap okuma niçin zorunlu tutulmuyor? Kitap okuma olmazsa olmazlarımızdan değil midir?

Nereye bakarsanız bakın sabahtan akşama kadar bu ülkede ya maç konuşulup tartışılıyor, ya da dizi filmleri vs. Okuduğu kitabı konuşup tartışana rastlamak kadar zor bir şey yok. Her geçen gün okuyanların yazanların nesli tükeniyor. Sonrada aydınlık gelecekten söz ediyorsunuz? Hangi aydınlık hangi gelecek bu?

Bırakın ülkemizi Dünya futbol kulüplerinde top koşturan futbolcuların bile isimlerini takılmadan söyleyenler, kendi toplum ve tarihlerine gelince dut yemiş bülbüle dönüyorlar. Yeryüzünde kendisine bu kadar yabancılaşan ve yabancılaştırılan ikinci bir toplum var mıdır?

Bizim dışımızdaki ülkelerin ırmağından tutun da tepelerini öğrenmeyi zorunlu tutuyor, kendi dağlarımıza gelince olsa da olur olmasa da mantığıyla hareket ediyoruz.

Kütüphaneler Haftasında söylenecek o kadar çok şey var ki? Her kütüphane bir hapisane kaplatır dedikçe hapisanelerin sayısı daha bir artıyor. Her kitap bir suçu önler, suçluya engel olur diyoruz suç ve suçlu sayıları çoğaldıkça çoğalıyor onları cezaevlerine sığdıramıyoruz.

Bir yerlerde bir eksiğimiz var fakat nerede diye sormuyorum. Eksik apaçık ortada. Duyarsızız. İlgisiziz. Çok konuşuyor ancak işimizi yapmıyoruz… Bakın Yeşilay Haftası geliyor sigara alkol içenlerin sayısı düşme yerine artış gösteriyor.

Ne acıdır ki Yerli Malları Haftası kutlamalarında bile bir tane bile bize ait ürün bulamıyorsunuz. Öğrenciler için hazırlanan masalara bir bakın. Öğrencinin kıyafeti, çantası, kalemi hatta kelamı bile yabancı isimlerle dolu.

İçeceği Coca Cola, meyvesi Waşington, ekmeği hamburger…

Şu saçmalığa bakın siz. Bu ülkede ne zaman Türkçe konuşacağız diye merak ediyorum. Bu hafta Kütüphaneler Haftası.

Yine önceki yıllardan kalma aynı söylemler. Her yıl çıtayı ne kadar yükseltip yükseltemediğimize bakan yok. Önemli gün ve haftaları birbirimize kutlu olsun diyerek geçiştiriyoruz. Kutlayanı görüyoruz da mutlu olanı bir türlü göremiyoruz. Bütün bunların mutlaka sorumluları olmalı.

Nedir şu boş vakitleriniz de kitap okuyun demek? Kitap okumanın da boş vakti mi olur?

Bu olaya boş beyin ve boş gözlerle bakanların yakıştırmasıdır bunlar. Ülke olarak ortalama günde 4 saat Televizyon izleme oranıyla dünya birincisiyiz. Japonya’da yılda bir kişiye 25 kitap düşerken, bizde 6 kişiye bir kitap düşüyor. Okumayı erteleyip kitaplarla arayı açtıkça gazetelerin üçüncü sayfa haberleri daha bir şiddetleniyor. Bunlar karşısında tedbir almak yerine bizse kalkıp koca koca süslü laflar söylemeyi tercih ediyoruz.

Niye okumuyoruz bu işin sonu nereye varacak diye uykuları kaçan kaç kişi var aramızda? Kendi kendimize ettiğimizi başkaları yapamıyor. Sadece kurumların değil, yediden yetmişe okumanın bilincinde olan herkesin üzerinde bir görevdir bu.

Nasıl ve ne ile olursa olsun Milli Eğitim öğrencisinin, Devlet Memurunun, Fabrikatör işçisinin, Hapisaneler suçlusunun, Aileler çocuğunun okumasını sağlayacak..Başka çaresi yok bu işin. Kitap okumak vatan sevgisidir, millet sevgisidir, bayrak sevgisidir, insan sevgisidir…

Neyse işte. Dedim ya işte söylenecek o kadar çok şey var ki . Vatan sevgisi, millet sevgisi söz de değil, öz’de olmalıdır. Öz de olduğu da ancak söylenilenler ile değil, gerçekleştirilenlerle ifade edilebilmektedir.

 
Toplam blog
: 574
: 922
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Samsun Yazarlar Derneği (Kurucu) Başkanı. 12 kitabı neşredildi. Türk Güreşinin Sembol ismi Yaşar ..