Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '07

 
Kategori
İnsan Kaynakları
 

Neden ceketlerini alıp gitmezler?

Neden ceketlerini alıp gitmezler?
 

Her kurum ayrı bir karaktere sahiptir. Ayrı bir kimlik taşır. Nasıl ki kaşesi, mührü ve tabelasıyla her kurum kendine özgü ve özel bir işletme yapısına sahiptir.

Kuşbakışı her kurum, bağlı bulunduğu bakanlığın belirlediği kanun, yönetmenlik ve yönergelere göre idare edilir. Ancak unutulmaması gereken bir nokta var ki her kurum aynı başarı ve standartları yakalayamamaktadır. Bunun arkasındaki en önemli neden de insan kaynaklarıdır.

Her kurum, kendini yöneten, idare eden, yürüten insanla bütünleşir ve o insanların karakter, donanım, kabiliyet, tecrübe ve eğitimine göre bir karaktere bürünür; itibar kazanır, gelişir veya yok olur. Nasıl ki insanın kumanda merkezi beyin ve kalptir. Kurumların da kumanda merkezi yöneticilerdir.

Ben bugün ideal yönetici tanımlamalarına girmeden yazımda, hastalıklı bir kurumda yönetim kadrosunun değişmesinin neden bu denli güç olduğu üzerinde durmak istiyorum.

Az ortaklı küçük veya küçük ölçekli işletmelerde yönetim veya yönetici değiştirme girişimleri genellikle kurumun yok olması ve ortaklığın dağılmasıyla sonuçlanmaktadır. Çünkü bu işletmelerde yöneticilikle patronluk karıştırılmakta, daha çok patron-yönetici olma eğilimi görülmektedir.

Hastalıklı kurumlarda yöneticiler;

ya

kibirli,
despot,
gururlu,
mutlak itaat bekleyen,
çıkarcı,
tehdit ve ceza ile kontrol eden,
çatışmaları bastıran,
ortaklarla ve çalışanlarla ilişkisi düşmanca

ya da

pasif,
edilgen,
ilkesiz,
mavi boncuk dağıtan,
aşırı müsamahakâr,
yürütmede hantal,
günü kurtarıcı,
tutarsız,
kendi sorumluluklarını başkalarına yükleyen,
meşgul gibi görünmekle çalışmayı birbirinden ayıramayan,
merasimci,
hesapsız,
aşırı duygusal,
çalışanları kendi haline bırakan
ve çalışanlardan evlat tavrı bekleyen idealizmden, üretkenlikten uzak insanlardır.

Her iki yöneticinin ortak tarafı “yetenekli astlarının veya ortaklarının varlığını tehlike” gibi düşünmeleri ve sektördeki değişim ve gelişmeleri takip edecek eğitim, kültür, kabiliyet, donanım ve liderliğe sahip olmamalarıdır. Kısaca "feodal kafa ile kapital bir yeri işletme"nin imkânsız olduğunun farkında değillerdir.

Kurumun kabuğunu kırması, gelişmesi, kârlılığa geçmesi veya artırması, kurumsallaşması için başta yönetim metodunun ve kadrolarının değişmesi gerekir. Ancak kimi zaman makamlarının sahte gururlarına kapılan yöneticiler, kimi zaman da özgüveni eksik veya tembel ortakların varlığı nedeniyle bu değişim, gerçekleştirilememektedir.

Yetki devralma ve devretme konusunda yaşanan sıkıntıları aşağıdaki gibi sınıflandırabilirim:

YÖNETİCİLERİN YETKİ DEVRİNE YANAŞMAMALARININ NEDENLERİ

1) Otoriteyi ve kontrolü elden bırakmama isteği,
2) Kabiliyetli ve mağdur ortakların yetki almasıyla, kabiliyet ve performans karşılaştırılması yapılacağından endişelenme,
3) Yakın çevresinde ve sektör içinde itibarını kaybetme endişesi,
4) Neyi devredeceğini bilememe,
5) Nasıl devredeceğini bilememe,
6) Daha iyi elemanları kıskanma,
7) Yetki devrini bir mağlubiyet olarak algılama,
8) Yetkileriyle ilgili gizli tuttukları ihmal, hata, yalan veya yanlışlarının ortaya çıkmasından endişelenme,
9) Varsa Bizans oyunlarının son bulmasından ve ortaya çıkmasından endişelenme,

BAZI ORTAKLARIN YETKİ DEVRALMADA İSTEKSİZ DAVRANMALARININ NEDENLERİ

1) Ek sorumluluk almada isteksizlik,
2) Yetki devralmanın, yetişme ve gelişmenin bir aracı olduğunu görememe,
3) Yalnızca sevimsiz işlerin devredildiğini sanma,
4) Grupların gönüllü yetki devralana baskı uygulaması,
5) Devralınan yetki ve sorumluluğun ek sorumluluk getirdiği halde ödül getirmemesi,
6) Tembellik ve korkunun adına tevazu koyup yetkiden kaçma,
7) Kendi yetkilerini yukarıya devretmeyi tercih etme,
8) Eleştirilme korkusu,
9) Yetki kullanmada beceriksizlik,
10) Yetki istemenin kibirle karıştırılması, yanlış anlaşılma endişesi,
11) Yetki almayıp eleştiren tarafında olmayı tercih etme.
12) Kurum yöneticisiyle zaten ahbap-çavuş ilişkisi içinde olma.

resim:www.istanbul.edu.tr

 
Toplam blog
: 143
: 2341
Kayıt tarihi
: 22.08.07
 
 

Bu âlem içinde aileme zaman ayırmak, gezmek, okumak, fotoğraf çekmek, resim çizmek ve iş hayatı h..