Neden facebookta yaşarsın ki?!

Evet, facebook artık yeni yaşam alanı oldu maalesef… gün geçtikçe çamura battığımız gibi facebook’a batıp duruyoruz. Bakıyorum insanlarda artık dışarıya, çevresine karşı algıyı yitirmeye başlamış…

Nefes almakla facebook’a girip, güncellenmek, güncellenmişleri beğenmek aynı doğrultuda ilerlemeye başladı…

Her ne kadar da olsa, yok canım benimkisi can sıkıntısı diyenlerin bile günde bilmem kaç kez girip girip kontrol ettiği, her defasında az daha bakıp çıkıyorum dediği, kim kime ne yazmış, kim nerdeymiş, amanin ne yemiş içmiş, bu hafta nereye gitmiş türü merak soruların karşılığında bir sürü israf zaman yeri olmuş. Çoğu insanların elinden gelse 7/24 tüm yaşamını paylaşacağı platform olmuş.

Edep, ahlak, terbiye, görgü, adap, özel yaşam kriterlerinin çizgisi iyice aşılmış!

Bir bakıyorsun, face bir şey atmazsa yaşayamayacak, dejenere insanlar var; sabah kalktığından, tut, bütün ailesinin gün içerisinde tüm hareketlerini facebook’ta paylaşan insanların çokluğu hayli fazla…

Normalde iki kelimeyi bir araya  getirip, kuramayacak insanların görsel yaşamaya başlaması hiçte iyiye alamet değil. Bana göre dr. tedavisi gerektiren bir  yaşam biçimi… bütün bunları yazıyorsam ben, ben bunun neresindeyim değil mi?

Sabah uyanır uyanmaz, yüzünü yıkadığından tutun, yediğinden, içtiğinden, ibadetinden, yaptığı yardımlardan, öğe yemeğinden, ettiği ziyaretlerden, yaptığı iş güçlerden, akşamın kahvesinden, izlediği programlara kadar didik didik yaşam alanını mahremiyet gözetmeksizin, paylaşan ve paylaştığı platforma da tanıdık tanımadık, yakın veya uzak kendisiyle birebir ilişkisi olsun veya olmasın, iyi niyetli veya kötü niyetli olup olmadığına bakmaksızın arkadaş grubuna paylaşması kendileri için yeterli. Karşınsındakini ne düşündüğü veya ne hissedeceği umrunda olmayan kendisini podyumda yürüyen bir kral veya kraliçe edası  gören insanların yarattığı bir dünya olmuş burası maalesef.

Normal hayatta, aslında kıyafetleri ile karşıladığımız, ancak, fikirleri ile uğurladığımız insanların, normalde, facebook yaşam alanında birer dahiye, kişiliğe bürünmeleri de çabası!

Kendilerine ait olmayan, kişililiği, karakteri üstlerine giyinip, bir tür kendilerini tatmin etme haline dönüştü.

Önceleri eşten, dosttan bir haber alma yeri olarak baktığımız facebook’un çok affedersiniz  book’u çıktı…

Küçümsemiyorum ama yeri geldi küçümsüyorum; çünkü, hayatı boyunca kitap okumamış, genel kültür anlamında yetiştirmemiş, akıllı telefonlar sayesinde kendini akıllı veya üstün zekalı veya üstün yaratılmış gibi gören, aslında biri bizi gözetliyor evi türü  düşüncesi taşıyanların dahi  sosyal medya uzmanı kesilmelerine şaşırmalı mı, şaşırmamalı  mı bilemedim…

Hayır, her türlü kendilerini afişe etme zevki ile yaşayan insanlar haline geldik!

Vur dediler öldürdük, yeminle!