Neden hayat hep bunu yapıyor?

Bu akşam oturdum yaprak dökümünü izliyordum. Doğru dürüst seyrettiğim iki tane dizi var zaten. Biri Yaprak Dökümü biri de Hatırla Sevgili. Hatırla Sevgiliyi izliyorum, çünkü darbe dönemine olan merakımdan ve benden sonraki gençliğin ilgisizliğinden yakındığım için. Ne kadar boş yaşıyormuşuz bi kavgamız bile yok diyorum izledikçe. Sonra da neden ben Deniz Gezmiş değilim diyorum ve kendi kendime hayıflanıyorum. Bari oyuncu olsaydım diyorum en azından istediğim kılığa bürünebilirdim, ufacık bir tat kalırdı ağzımda...

Yaprak Dökümü'ne gelince o bana unuttuğum duyguları hatırlatıyor. Kendimi içinde hissediyorum. Bazen Ali Rıza'nın duyguları, bazen Fikret'in, bazen de Nejla'nın duyguları olup çıkıveriyorum. Hep kalabalık bir aile özlemi çektiğimden olsa gerek bu kadar ilgiliyim o kalabalıkla... Biz çekirdek aileyiz işte, herkes bir tarafa dağılmış. Her bayramda anneannemin, babaannemin, dedemin ellerinden öperek kutlamak varken buruk bayram geçiriyorum. Bu yüzden hep kendi kendime eğer durumum olursa ilerde imkanlarım beni desteklerse en az üç çocuk yapacağım. Hayatım onların büyümesiyle telaşıyla, dertleriyle, sevinçleriyle, mezuniyetleriyle, aşklarıyla, evlilikleriyle geçsin istiyorum. Onlarla yuvarlanmak istiyorum hayatın içinde. Bu devirde benim gibi düşünen pek yoktur herhalde, genç yoktur daha doğrusu. Ama bana heyecen veriyor böyle şeyler. Tabi herşeyi zaman gösterecek. Küresel ısınma yüzünden belki de çocuklarıma içirecek su bulamayabilirim. Malum kaynaklarımız kısıtlı, ama bunu anlayan beyinlerde kısıtlı. Hayat kalabalık ve mutlu bir aileye izin vermeyebilir. Sonuçta bunlar unuttuğumuz duygular aile olmak, mutlu olmak. Hayat bana izin versin istiyorum bunun için. Ayrıca senelerce kariyer için kendilerine bir aileyi fazla görenleri de hiç anlamıyorum. Belki gözüm kör diye düşüneceksiniz ama tam da bahar gelmişken aşkın, sevmenin, sevilmenin, baharın tadını çıkarmanın zamanı. İnsanın ömrünü sevgi uzatıyor. Bir hastalıktan bile sevgi sayesinde kurtulabiliyorsun. Bahar geldi ya genç olmanın verdiği coşkuyla coştum ben. Uzun lafın kısası hayat çok güzel ya hem de baharda Eros oklarıyla dolaşırken.
BB