Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '10

 
Kategori
Pratik Bilgiler
 

Neden hepsini aynı anda yapmıyorum?

Neden hepsini aynı anda yapmıyorum?
 

seviyorum yemek yapmayı :)


Bugün Pazar. Haftanın birkaç günü bizi idare edecek kadar yemek pişirmek için mutfakta tencerelerimin başına geçtim... Yemek yapmak oldum olası zevk aldığım birşey ve bu konuda gerçekten başarılıyım (Ben demiyorum, yiyenlerin takdiri :)) Bu haftanın ana menüsü belli. Geçen alışverişte iki kişilik parça et almıştım. Yeni evliler de dinlesin siz de kocanıza muhteşem bir menü yapabilirsiniz!! Şimdi elimdeki, et bir rivayete göre Bonfile olabilir ya da belki Antrikot ya da Fileto ?!?! Neyse etten hiç anlamadığım anlaşıldı ama siz Bonfile gibi düşünün.

Eskiden annem çok güzel düdüklüde et pişirirdi domates soslu, ondan yapmaya karar verdim. Aldım etleri haşlamaya başladım. Haşladım çünkü düdüklü tencerem olmadığı için başka türlü pişmeyebilir. Dedim ki bir de kendi kendime bunun suyuna da çorba yaparım. Neyse aldım arpacık soğanlarını soydum bir güzel atttım tek parça halinde tencereye, sonra yağda biraz soteledim. Tabi gözlerimden akan yaşlar sel oldu soğanları soyarken. Sonra biraz da salçayı suda eritip kattım ve domates sos koydum (İsteyenlere yemeklerin tarifini ayrıntılı olarak veririm :))

Buraya kadar sorun yok. Peki çorba?? Onun için de soğan lazım. Bu sefer bir büyük soğanı soyup doğradım minicik minicik. Değişik bir Ezogelin çorba için. Bunları yaparken dedim ki patatesler bozulacak, bari onlardan da püre yapayım etin yanına. Ama salçalı soğanlı püre. Yani patatesli börek içine yapılan iç gibi yapıcam. Haydaaa bir de bunun için gereksin mi soğan! Al bakalım soğanı doğra tekradan salya sümük. Onu da yaptıktan sonra salataya soğan koymaya mecalim kalmadı artık. Halbuki bu yemekleri önceden planlasaydım, 3 tane soğanı robotta doğrayıp bi seferde kurtulsaydım hem yarım saat kazanacaktım hem de gözlerim yanmayacaktı.

Bugün öğrendiğim üç bilgi daha (belki benden başka herkes biliyordur ama olsun :)) Birincisi, etler haşlanırken asssla tuz koyma!! Daha önce yaptıklarımın neden sert olduğunu bugün anladım :) Haşladıktan sonra, etleri sosla pişirirken bitmeye yakın atmak gerekiyor tuzu.

Bakliyatı pirinç gibi sıcak suda tutmamak gerekiyor. Soğuk suda yıkayıp haşlamak ya da yıkadıktan sonra direk yemeğe koymak gerek. Bu bilgiyi de sevgili anneciğim, Nur'cuğumdan öğrendim :) Dediğine göre kaynar suda bekletince bakliyatın haşlanması gecikirmiş...

Son olarak da, tane karabiber et yemeklerine konduğunda hem acılığı gidiyor hem de muhteşem bir lezzet katıyor..

Eveeet sevgülühanumlaaa bu mutfak seansı burda bitti. Bugünkü yemek gerçekten en iyi performansımdı. Hem bunu paylaşmak hem de edindiğim püf noktalarını aktarmak istedim. Herkese afiyet olsun :)

 
Toplam blog
: 19
: 1679
Kayıt tarihi
: 03.09.10
 
 

Kendi kendine şarkı söylemeyi, yazı yazmayı, hediye almayı (hatta yapmayı), fotoğraf çekmeyi, her..