Neden ISO 9000?

- Ne kadar verimlisiniz?

- Müşterileriniz, ürünleriniz, firmanızın performansı hakkında ne düşünüyor?

- Geçen ay, üç ay veya yıllık peryotta ne kadar müşteri şikayeti, kalite problemi çıktı ve bunları çözmek için yönetici ve çalışanlarınız neler yaptı, hangi proses parametreleri değiştirildi?

- İadeler, fireler ve kalite sorunlarının size maliyeti nedir?

- İşletme içi bölümler arası kalite sorunları neler, bunun size getirdiği ek maliyetler in boyutu nedir?

Şayet bu sorulara "Evet kesinlikle biliyorum?" yanıtını verdiyseniz, iyi bir sisteminiz var demektir. Fakat şeytanın ayrıntıda gizli olduğunu da unutmayın. Kısmen veya belirsiz hususlar varsa, bir gün müşterilerden sipariş dilenir duruma düşme ihtimaliniz hiç uzak değildir? Tek şansınız fiyatları düşürmektir.

Kalitesizlik prosese veya işe çok kolay yayılan bulaşıcı bir hastalık gibidir. Önce o prosesi kangren hale getirir, engellenmezse bütün vücudu sarabilir. Onun varlığının farkına varmak, kaynağını bulmak ve ortadan kaldırmak hayati önem arz etmektedir. İyi dizayn edilmiş bir ISO 9000 sistemi bütün proseslere alarm zilleri koymanızı sağlar. Bir sorun oluştuğunda bu ziller çalar ve üst yönetimden, en alttaki eleman noktasına kadar herkes bu durumdan haberdar olur. Sorun çözüldüğünde ise herşey kaydedilmiş ve sorunun tekrarını engellemek için faaliyetler yapılmıştır. Elde edilen tecrübe kayıt altına alınmış, bir kişinin tekelinde değil herkes tarafından paylaşılmıştır.

Okuduğum bir makalade; satın aldıkları maldan menmun olmayan müşterilerin sadece %15 inin geri bildirimde bulunduğu yazıyordu. Bu durumun perakende mallar için olduğunu düşünmekteydim. Üretim yöneticiliği yaptığım dönemde, rutin müşteri ziyaretlerinde -ilginç bir şekilde- sanayii malı sattığımız halde müşterilerin sorunlu dahi olsa, o malı girdi olarak değerlendirebiliyorsa şikayet etmediğini, fakat tatmin seviyesi düştüğü için, firmanın imajının onun gözünde düştüğünü farkettim. Elbatte muadil bir tedarikçi mevcutsa diğerine kayma ihtimalinin çok arttığı da aşikardı.

Kalitesiz üretim yapan işletmeler kendi firmalarına zarar vermenin yanısıra, rakiplerine müşterilerine, çalışanlarına, ülkeye ve Dünyaya da zarar verirler.

Mamül kalitesiz olunca; mal satabilmek için fiyatları düşürmek zorunda kalırlar ve rakipleri de benzer bir şekilde onlardan bir miktar daha yüksek dahi olsa yakın fiyatla satmak zorundadır. Ucuz satılan mallar Satın almacılar tarafından -kesinlikle- kabul görebilir, fakat kalitesiz girdi yüzünden üretim hatında fireler artacak, terminler gecikecek ve sorun yaşayan teknik ekip mutlaka tepki gösterecektir. Satınalmacıların fazlaca direnme şansı yoktur, bu yüzden çok kısa bir sürede rakiplerin mallarına döneceklerdir.

Günümüzde piyasada sorunsuz bir tedarikçi konumuna gelmek, neredeyse iyi finansman imkanlarına sahip olmaktan daha kıymetlidir.

Kalite sorunlarının yaşandığı işletme de kimse huzurlu değildir. Patron satış imkanlarını görüp, o firmalara mal verememekten yakınmakta, pazarlama zorla veya maliyetine bile mal satamamaktadır. Bu tarz bir firmanın çalışanlarına iyi bir ödeme yapması da düşünülemez. Bu sorunların kaynağı ve çözümü ise ayrı bir konu ve geniş bir alandır.

Ülke ve Dünyanın kaynakları sefil bir şekilde zayii edilir. diğer firmalar 100 birim girdinin 99'unu üretime döndürürken kalitesiz bir firma, 100 birim malın ne kadarını ürüne dönüştürür kimse tahmin edemez.

ISO 9001:2000 Kalite Yöndetim Sistemi (KYS), yeni versiyonla birlikte Toptan Kalite Yönetimine (TKY) yakın hale gelmiştir. Özellikle Proses yaklaşımı ve Müşteri odaklılık, prensipleri firmaların kalite sorunlarının çözümü ve verimliliğinin artırılması konusunda, yöneticiler için en önemli araçtır.