Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '20

 
Kategori
Psikoloji
 

Neden Kaybetmekten Korkarız?

Neden Kaybetmekten Korkarız?

Kaybetme korkusu insanların sahip olduklarını kaybetmek istemedikleri zamanlarda açığa çıkan bir duygudur. İnsanların yaşadığı en büyük korkular arasında yer alır.

Bizler sevdiklerimizi kaybetmekten, sevdiğimiz eşyaları kaybetmekten, arabamızı, evimizi kaybetmekten, umudumuzu kaybetmekten vb. korkarız. Bizim için en değer verdiğimiz şeyler kaybetmekten en çok korktuğumuz şeylerdir. Bakış açılarımız, çocukluktan beri nasıl manipüle olduğumuz, psikolojik durumumuz, ruhsal sağlığımız, anksiyete ölçümüz kaybetme korkumuzun büyüklüğünü belirler.

Kaybetme korkusunun nedenleri nelerdir?

Kaybetme korkusunun sağlıklı bağlanmayla çok alakası vardır. Eğer bir şeylere sağlıksızca bağlıysak kaybetme korkusu bütün yaşam kalitemizi etkileyebilir. Bunun temeline inersek doğumdan itibaren bakımımızı sağlayan kişilerin davranışları çok önemlidir. Eğer bakıcımız (anne, baba, bakıcı) bize sağlıksız bir şekilde bağlıysa, bizi kaybetmemek için bütün özerkliğimizi, özgürlüğümüzü kısıtlıyor sürekli baskıcı ve korkan tavırlarla yaklaşıyorsa bu muhtemelen bizim de aynı yapıya sahip olacağımızı gösterir. Çünkü bu bir öğrenmedir ve öğrendiğimiz şekilde yaşamımıza devam ederiz. Ailemizden gördüğümüz davranışları biz de kendi yaşantımızda ve kuracağımız ailede devam ettiririz.

Kaybetme korkusunu yaratan kişinin kendisidir. Bunu kabul ederek, bu duygudan korkmamak insanları en büyük yardımcısıdır.

İlişkide kaybetme korkusunu getiren nedenlerden biri de kişin kendisine karşı güven duymamasıdır. Daha önce ailesinde terkedilme travması yaşamış bir kişi durumu genelleyerek kendi başına da geleceğini düşünür. Devamlı olarak beklenti anksiyetesi yaşar ve hem kendine hem karşısındakine sürekli eziyet eder.

Eğer bazı şeyleri hayatımızdaki tek odak noktası yaparsak, onu kaybettiğimizde nasıl yaşayacağımızı bilemeyeceğimizi düşünerek çok derin ve fazlaca kaybetme korkusu yaşayabiliriz. Bundan dolayı hayatta tek bir duruma, eşyaya ya da kişiye odaklanmamak, bir ilişki yaşarken özerkliğimize ve karşımızdakinin özerkliğine saygı duyup aynı zamanda sosyal hayatımızı dinamik tutarak ilişkimizi devam ettirmek, sahip olduğumuz maddi şeylerin alternatiflerini de elimizde tutmaya çalışarak ve risklerimizi bölerek, hayatın doğma ile başlayıp bir şekilde ölümle sonuçlandığı bir döngü olduğu ve yaşayan herkesin bu döngüye zorunlu katılacağı  konusunda kendimizi odaklayarak kaybetme korkumuzun şiddetini hafifletebiliriz.

Korkunun arttığı ve günlük yaşamımızı etkiler hale geldiğinde psikoterapilerin faydası vardır. Psikolojik yardım almak, korkunun sebeplerini araştırmak ve korkunun üzerine gitmek bu gibi durumlarda etkili bir yöntem olacaktır.

Klinik Psikolog Cansu Çavuş

 

 
Kayıt tarihi
: 18.05.19
 
 

Lisans eğitimi Psikoloji İstanbul Arel Üniversitesi'nde 2013 yılında tamamladıktan sonra aynı üni..