Neden Kilo veremiyorsunuz?

Kilo vermeyi birçok kez denediniz, ama başarılı olamadınız. Kilo vermenin doğru yöntemleri, neden kilo verilemediği ve kilo verme mekanizmasıyla ilgili anlatılacak çok şey olsa da bu yazıda kısaca kilo vermekte başarısız olmanın sebeplerinden birinden söz edeceğim: Yanlış hedef koyma.

 

Çoğu insan kilo vermeyi, aslında kilolarıyla alakası olmayan sebeplerden ötürü ister. Daha çekici görünmek, daha özgüvenli olmak, daha güzel giysiler giymek, kendini daha çok beğenmek gibi. Bunlara kilo verme isteğinin esas sebebi diyelim. Fakat sandığımızın aksine, esas sebeplerimizi gerçekleştirmek için istediğimiz kiloya ulaşmak zorunda değiliz. Bu bir yanılsamadır. Vücut algımız toplumun ve medyanın dayatmalarından etkilenerek şekillenir. Güzel olmanın, güzel giysiler giyebilmenin, özgüvenli olmanın fit bir vücuttan geçtiğine inandırılırız. Kafamızda “Güzel giysiler giyebilmek için kilo vermeliyim,” düşüncesiyle yola çıkar ve ilk hatamızı yapmış oluruz.

 

İkinci hata ise vermek istediğimiz kilo miktarını belirleyememektir. Kimilerinin aklında belirli bir hedef bile yoktur. Sadece kilo vermek ister, ama ne kadar kilo vermesi gerektiğini düşünmez. Bu hedefsizlik onu yolundan çıkarır. Kimisi ise mevcut kilosunun %15 ila %20’sini vermeyi hedefler. Bu, olağanüstü bir bünyeniz yoksa eğer, çoğu kimse için imkansızdır. Çünkü vücudumuz bir anda o kadar kilo kaybedemez. Vücudun ilk etapta kaybedeceği kilo miktarı %10’u aşmamalıdır. %10 kilo kaybından sonra vücut bir duraklama dönemine girer. Bu, bir çeşit kendini koruma mekanizmasıdır ve çoğu insanda aynı şekilde çalışır. O yüzden yapılması gereken, ilk etapta mevcut kilomuzun %5 ya da %10’unu vermeyi hedeflemektir.

 

Vücut duraklama dönemine girdiğinde, çoğu insan şu üç tepkiden birini verir:

 

1- İstedikleri kiloya asla inemeyeceklerini düşünür ve pes eder. Verdikleri kiloları geri alır.

2- Denemeye devam eder ve birazcık daha kilo vermeyi başarır, ama bir noktadan sonra yine durur ve pes eder. Verdikleri kiloları geri alır.

3- Küçük bir azınlık gerçekten de istedikleri kiloya ulaşabilir, ama bu esas sebeplerini gerçekleştirmeleri için yetersiz kalır ve indikleri kiloyu koruyamazlar. Verdikleri kiloları geri alırlar.

 

Burada esas sebebinizi doğru belirlemek hayati önem taşır. Çünkü eğer daha güzel giysiler giyebilme hedefiyle yola çıkmış ve 5 kilo verdikten sonra durmuşsanız, bir umutsuzluk, hayal kırıklığı içerisine girebilirsiniz. Çok çaba harcamışsınızdır, aç kalmış, sporunuzu hiç aksatmamış, birçok fedakarlık yapmışsınızdır, ama yine de daha fazlasını veremiyorsunuzdur. Asla güzel giysiler giyemeyeceğinizi, asla kilo veremeyeceğinizi düşünür, sinirlenir ve pes edersiniz. Onca diyetin acısını çıkarmak için doyasıya yer ve önceki kilonuza geri kavuşursunuz.

 

Bu noktada yapmanız gereken şey, esas sebebinizi doğru belirlemektir. Eğer esas sebebiniz kilo verdiğiniz zaman gerçekleşmezse, şimdiye dek verdiğiniz kiloların hiçbir değeri olmayacaktır ve onları geri alacaksınızdır. Örneğin esas sebebiniz daha yüksek özgüvene sahip olmaksa, kilo vermeniz sizi daha özgüvenli biri yapmayacaktır. İstediğiniz özgüvene kavuşamadığınız için de kendinizi başarısız hissedecek, verdiğiniz kilolar sizin için hiçbir anlam ifade etmeyecek ve mevcut başarınızı koruyamayacaksınızdır. Halbuki şimdiye kadar zaten bir miktar kilo vermeyi başarmışsınızdır. Bu, hafife alınmayacak bir başarıdır.

 

Yola çıkarken mevcut kilonuzun %10’undan fazlasını hedeflemeden başlamalı, kendinize küçük küçük hedefler koymalısınız. Ulaştığınız her küçük hedef, sizi istediğiniz kiloya biraz daha yakınlaştıracak, motivasyonunuzu artıracaktır. Hedefiniz yalnızca kilo vermek değil, aynı zamanda kilo almamak olsun. Başarılarınızı kutlayın, kendinizi iyi hissedin. Çünkü verdiğiniz kiloları koruyabilmeniz, kendinizi ne kadar başarılı hissettiğinize bağlıdır. 

 

E. Buse Pehlivan

Psikolog ve Yaşam Koçu

http://ebusepehlivan.blogspot.com/