Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '19

 
Kategori
Siyaset
 

Neden Pahalı İşte Cevabı

88 yılında ilk butik açtığımda ürün etiketlerini vergi dahil yüzde 25 kar ilave ederek fiyatlandırır satışa sunardım. Bir gün bana ürünlerini satan arkadaşım etiketlerdeki fiyatları görünce 'ne yapıyorsun Mehmet, böyle az karla ürün satarsan kısa zamanda zarar eder bütiğini kapatırsın'

Aynen şu cevabı vermiştim hiç unutmuyorum '(merhum amcamı kastederek) amcam bana öyle öğretmişti çocukken mağazamızda, yüzde 25 hakkımızdır diyordu etiketleri ona göre düzenliyorduk (gerçekten öyle. kartonları keser etiket yapar kancalı iğne ile tuttururduk fiyat etiketlerini ürünlere) 

'Olmaz, her hafta enflason yaşanıyor ülkede, enflasyon artışına göre satış fiyatlarını belirlemen gerekir' demişti arkadaş ve o günden sonra fiyatları ona göre düzenlemeye başlamıştım ta ki 94 ekonomik krizine kadar.

Dolar kurunun üç katına yükselmesiyle birlikte ekonomideki dengelerin tersyüz olması sebebiyle ben kendi adıma ekonominin sağlıklı gitmeyeceğini öngörerek çalışma eforumu bilinçli şekilde düşürerek iş hayatına devam ettim, çok geçmeden 2001 ekonomi kriz yaşandı, 'iyi ki tempomu düşürmüştüm' demiştim o zaman kendi kendime..

94 krizinden sonra ya piyasa şartlarına göre inişli çıkışlı ve doların sert yansımaları karşısında sert algılara göre hareket etmek zorundaydınız ve de piyasadaki ortama ayak uydurmanız gerekiyordu ya da babanızdan amcanızdan gördüğünüz ticaret anlayışıyla yolunuza devam etmeniz gerekiyordu ben de ikincisini seçmiştim zaten..

Bütün bunları şunun için yazdım; gelişmekte olan ülke olarak henüz ekonominin 'e' sinden haberi bile olmayan bir ülkeye Serbest Piyasa Ekonomisi'yle tanıştırmaya kalkarsanız bunlardan farklı sonuçlar almanız imkansızdır.

Zaten emperyal ülkeler ülkemizdeki kaynakları ellerine geçirmek adına 24 Ocak kararlarını ülkede uygulanması için sağ ve sol ideolojilerini örgütleyerek kardeşi kardeşe öldürttü ve terör ortamını oluşturduktan sonra askeri darbe sonucunda 24 Ocak kararları meclisten geçirilebildi. Yani emperyal ülkeler bir proje ile tüm bunları gerçekleştirdi.

Arkasından Özal dönemi ile başlayan özelleştirme kanalıyla ülkedeki tüm devlete ait işletmeler yabancı şirketlere ucuza devredildi, hala daha devam edilmektedir.

Bugün soğan ve patatesin neden çok pahalıya satıldıktan sonra ucuz satılması için Tanzim satış noktalarına dönüldü derseniz, tek cevabım '35 yıldan fazla süredir serbest piyasa ekonomi'sinin tam istenilen düzeyde gelişmemesindendir' derim..

90'lı yılların başlarını hatırlamaya çalışalım. Her hafta enflason var, kazancım büyük olur diyerek kumaşçılığın yanından geçmeyen bazı kişiler köyündeki ineklerini satarak kumaşçılık pazarının içine girmiş olan bir toplumdan bahsediyoruz..

Ne bekleyebilirsiniz böyle bir anlayıştan?

Sadece ne olduğu belli olmayan bir piyasa koşulları..

Belli olamayan piyasa koşullarında piyasa ahlakını da bulmanız imkansız olduğuna göre serbest piyasa ekonomisi de çarpık gelişir. Örnek, piyasalardaki bugünlerdeki durumu..

Serbest piyasa ekonomisi koşullarında her ne kadar fiyatların serbest gibi görünse de piyasa ekonomisinin kendi iç dinamizinde adeta otokontrol sistemi verdır. Bu oto kontrol sistemini geliştiren de ülkedeki bazı kaynakların örneğin tarım ürünlerinin ve buna bağlı olarak bazı tarım ürünlerinin üretime bağlı fabrikaların mevcudiyetleriyle ilintilidir.

Siz eğer özelleştirme yoluyla ülkede ne var ne yok bütün değerleri satmaya kalkarsanız sizi Tanzim satış noktaları da kurtaramaz!

Onu bunu bilmem, ülkede 31 Mart sonrasında yeni bir siyasi yapılanmaya doğru gidilmezse Babaeski'ye doğru hepimize yol görünür demektir..

Benden söylemesi..

 

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..