Neden Scolari sorusuna 21 cevap...

Dünkü yazımda Fatih Terim'in yerine Scolari'nin gelmesi gerektiğini söylemiş ancak bunun nedenlerini yazının içeriği nedeniyle detaylandırmamıştım. Şimdi bunları sıralamak istiyorum.

1. Futbolcumuz mücadeleye, prese, güce dayalı oyun anlayışından çok teknik, yaratıcılık özelliğine daha uygun bir yapıdadır. Scolari başında bulunduğu takımlara atak, göze hoş gelen bir futbol oynatmaktadır.

- Özellikle son dönemde Fatih Terim'le her maça ölüm kalım mücadelesi ve Fatih Terim'in kariyerini, ismini kurtarmak için çıkan, bundan bıkan futbolcularımız gerçek kimliklerini sahaya yansıtabilir. Ben öncelikle Zico'nun ismini de söyleyebilirdim ancak yeni anlaşma yapması onun ismini bu tartışmanın dışında bırakmaktadır.

2. Scolari Brezilya ve Portekiz Milli Takımlarında bu özelliği ön planda olan oyuncular sayesinde başarılı olmuştur. Ancak Chelsea gibi oyun karakteri defansif olan bir takımda "göreceli" başarılı olamamıştır. Chelsea'de oyuncularla anlaşamamıştır.

3. Futbolumuzun son dönemde içinde Brezilya ekolü ağırlık kazanmıştır. Bu nedenle Brezilya'da Türkiye Ligi izlenir, takip edilir olmuştur. Scolari'nin uzun yıllar Avrupa futbolunun içinde bulunması da avantajdır.

4. Adı geçen Lucescu, özellikle Lippi gibi teknik adamlar defansif ağırlığı olan futbol oynatırlar. Türkiye'de bu teknik adamların oyun karakterine uygun milli takım seviyesinde oyuncu bulunmamaktadır.

5. Ertuğrul Sağlam, Abdullah Avcı gibi isimler yaşları itibarıyla bu görevi taşıyamazlar. Milli Takım otoriter ve vizyonu güçlü bir isme teslim edilmezse futbolumuzun kamuoyu tarafından çok çabuk yıpratılırlar.

6. Denenmiş isimler bir kere daha düşünülmemelidir. Bu anlamda Şenol Güneş, Mustafa Denizli, Ersun Yanal isimlerini konuşmak bile zaman kaybıdır.

7. Futbolumuzun dünya futbolu ile entegrasyonu için dışarıdan bir teknik adam şarttır. Fatih Terim ve Mustafa Denizli örneğinde görüleceği üzere yerli teknik adamlarımız kendilerini son yıllarda yenileyememişler, futbolun gelişen yönünü gözlemleyememişlerdir.

8. Scolari'nin Portekiz ve İngiltere tecrübeleri söylediğimiz şeye tam denk gelmektedir.

9. Scolari dışarıdan bakıldığında babacan ancak oldukça da otoriter bir teknik adamlık yapısı vardır. Omzunda Dünya Kupası kazanmış bir teknik adam apoleti taşımaktadır.

10. Türkiye'ye uyum süreci özellikle İstanbul'da yaşayan Brezilyalı nüfus gözönünde bulundurulduğunda çok kısadır. Onunla daha önce çalışmış olan Carlos ve Alex'ten çok doğru bilgiler alabilecektir.

11. Brezilyalı hocaların Türkiye serüvenleri her zaman başarılı olmuştur. Didi, Parreira, Zico... Son iki isim Türkiye'yi hala yakından takip etmektedir. Scolari Parreira ile Zico'dan bu yönden faydalanabilir.

12. Zico'lu Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde gösterdiği başarı da Brezilyalı teknik adamların özellikle turnuvalardaki motivasyonunu işaret etmektedir.

13. Teknik becerisi yüksek, Arda, Gökhan Gönül, Hamit, Emre, Semih, Hakan Balta, Özer Hurmacı, Mehmet Topuz, İbrahim Kaş, Serdar Özkan, Tuncay Şanlı, Mevlut, Sercan Yıldırım, Ceyhun (Gülselam) gibi oyunculardan bu özelliklerini ön plana çıkararak faydalanabilir.

14. Scolari kendisini Avrupa'da bir şekilde göstermek veya kanıtlamak istemektedir. Portekiz'in başındayken kazanamadığı kupaya Türkiye ile ulaşabilir. En azından oynatacağı futbol ile Avrupa'da ses getirebilir.

15. Scolari'nin Türkiye ile yolu bir şekilde kesişmektedir. 2002 Dünya Kupası'nda Scolari'yi en fazla etkileyen ülke Türkiye olmuştur. Chelsea ile anlaşmadan önce Fenerbahçe ile masaya oturmuştur. Ancak Chelsea ağır basmıştır. Eğer futbolun tılsımlarından da konuşacaksak Scolari'nin milli takıma doğru sürüklendiği de söylenebilir.

16. Scolari'nin çalıştırdığı milli takımın Avrupa'da ve dünyada çok ciddi bir pozisyonu olur.

17. Capello, Alex Ferguson, Mourinho'dan birini getiremiyorsan Scolari ismi bu kademenin bir altında yer alır, onunla sözleşme yaparsın.

18. Milli Takım şu an enkaz durumundadır ve bunun için henüz Türkiye'de çalışmamış ancak ismi bilinen, heyecan yaratacak biri gündemi değiştirebilir. O enkaza yeniden can verebilir.

19. Daha ilk maçına çıkmadan üzerinde spekülasyon yapılamayacak bir teknik adam milli takıma teslim edilmeldir.

20. Milli Takım Scolari'ye teslim edilmelidir. 61 yaşındaki bu teknik adam yıllardır Türkiye'nin Derwall ve Piontek'ten sonra aradığı kişi ve markadır. Scolari bu takımın başında iki Avrupa bir de Dünya Kupası finali yaşar ve unutulmaz anılarla ülkesine döner.

21. Buna ister sezgi deyin, ister tılsım yapıyorsun deyin, Scolari'nin başarılı olacağına yürekten inanıyorum.

Uzay Gökerman

Scolari ile ilgili daha önce yazdığım blog - Luiz Felipe Scolari ismi bize ne hatırlatmalı??