Neden tarih okumuyorsunuz?

Dilimizde “Tüy” bitse de, okuyanlar “Artık kabak tadı verdi” deseler de, yazmaya devam edeceğim. 21 Mart Nevruz Bayramı. Bu gün, bütün “Türk” dünyasında “Yeni Günlerin” başlangıcı, yani “Yılbaşı” olarak kutlanmış ve bu günlere kadar gelmiştir. Bu gün “Toprak ana”nın doğum sürecinin başlangıcıdır. Toprak ana, yavrularının karnını doyurmak için faaliyete geçtiği günün başlangıcıdır.

Bu günün kendine özgü bir de rengi vardır. Bu renkler “Gökkuşağı” veya “Ebemkuşağı” renkleridir. Yani 7 ana renktir. Şimdi soruyorum, bu bayram nasıl oluyor da bir anda “Kürt” bayramı oluyor, nasıl oluyor da bu bayram “Kürt bağımsızlığı”nın sembolü oluyor? Bunun adı “Çarpıtma”dır…

Türkiye’nin üniter devlet yapısını yok etmeye yönelik gayretlerin “Bayramı” olarak kutlanmaya kalkışılmaktadır. Bakınız, bu çaba içindekiler ne diyorlar…

Diyarbakır Fuar Alanı’nda kutlanan Nevruz töreninde Kürtçe ve Türkçe konuşan Eski DEP Milletvekili Leyla Zana, Kürtçe yaptığı konuşmada, "Kürtlerin 3 yoldaşı vardır. Bu üçü de çok değerledir. Kürtlerin yüreğinde önemli bir yere sahiptir" dedi. Zana, "Birincisi Celal amca (Celal Talabani), Irak Devlet Başkanı, bir Kürt lideri ve kardeşliğe inanıyor, hepimizi de kabul ediyor. İkincisi Mesut amcadır. Kürdistan Bölge Başkanı, yani o da bizi kabul ediyor. Üçüncüsü hepimizin dile getirdiği gibi siz ona rehber, başkan diyorsunuz. Hepimizin yüreğinde Kürt halkının iradesi olarak anlatıldığı başkan Öcalan’dır. Üçü de yüzümüzün akıdır, kulağı, yüreği ve beynidir. Yüreğimizde yer edinmişlerdir" diye konuşuyor.

Bu sözü söyleyen birinin “Türk ulusu” ile bir ilgisi olabilir mi? Kendi deyimleri ile “Halkların kardeşliğini” savunma amaçları olabilir mi? Türkiye’nin üniter yapısını, bölünmez bütünlüğünü savunma amaçları olabilir mi?

Hayır olamaz…

Liderini, bayrağını ve marşını bilmeyenden “Ulus” olmaz.

Onların “Amcaları” ve amcalarının “Dayıları” da dâhil, hiçbir güç, amaçlarına erişmelerine yardımcı olmayacaktır.

Olmadığı için de bizler ve bizim gibi düşünenler de her fırsatta karşı durmaya devam edeceğiz ve milletimizi bu konuda aydınlatma gayretimizi sürdüreceğiz.

Liderimiz Atatürk, Bayrağımız “Ay-Yıldızlı” bayrak ve Marşımız da “İstiklal Marşı”dır. Bunları bilmeyenler ya öğrenecekler ya da “Amcaları” ile buluşacaklardır. Amcaları da ne kadar “Amcalık” yapabilirlerse tabi…

Bir yazıma Amerika’da yaşayan ve “Newyorker” tanıtım adıyla yazıma yorum gönderen arkadaşımız bakın “Özgürlük” konusunda ne diyor.

“200 yıllık demokrasi kültürü olan Amerika’da anayasanın ilk maddesi "freedom of spech" yani konuşma özgürlüğüdür. Demokrasi kültürü bizden daha fazla ülkelerde, Anglosaksonlar dâhil hepsinde aynı madde mevcut. Sizinle birleştiğim tek nokta içeriğinin sırlandırılması. Özgürlükler insanlar içindir. 301 daha anlaşılır, yorumlara kapatılarak özgürlükçü hale gelebilir.”

Bu kardeşimize verdiğim cevapta şunu vurguladım.

Demokrasinin beşiği olarak bize hep İngiltere sunulur. Bu yorumda da olduğu gibi, Amerika’nın 200 yıllık tarihindeki “Demokrasi”den söz edilir, “Konuşma özgürlüğü” vurgulanır, ama o günlere gelinceye kadar geçirdikleri süreçte neler yaptıklarından, özellikle “İnsan”ı hiçe sayacak davranış örneklerinden söz etmezler.

Oysa “Türk” ulusu, Orta Asya’da bu yana “Lider”lerle, “Hakan”larla, “Padişahlarla”, “Sultanlar”la da yönetilmiş olsa da, en “Özgür” konuşan ve bundan da hiçbir şekilde “Taviz” vermeyen bir ulustur. Tarih okuyup önce bunu öğrenelim.

Ancak…

Şunu da gözden kaçırmayalım ki, Türk ulusu, devletinin varlığını ve birliğini, bölünmezliğini tüm “Özgürlükleri”nin önünde tutmayı bu güne kadar bilmiştir. Bundan da hiç gocunmamıştır. Sıkıntı duymamış, şikâyet etmemiştir. Çok iyiyi bilmektedir ki ULUS olarak ÖZGÜR olmadıkça, diğer özgürlüklerin hiçbir değeri yoktur.

Önce DEVLET olarak varlığımız, birliğimiz ve özgürlüğümüz, ondan sonra kişisel özgürlüklerimiz…

Bizim bildiğimiz budur, istediğimiz de budur, savunduğumuz da budur. Kanımızın son damlasına kadar savunacağımız da budur.

Bir başka yerde ne idüğü belirsiz kişilere “Amca” binlerce insanın katiline “lider, başkan” diyenlerle aynı saflarda olamayız.

Bunu bilecekler, öğrenecekler…

Yoksa…

Günü geldiğinde “Öğrenmeleri” için yardımcı olacağımızdan kuşkuları olmasın.

Bir de buradan herkese sesleniyorum.

Lütfen Türk milletini “Küçük” görme ve her şeyi “başkalarından öğrenen” ulus olduğu düşüncesinden vazgeçin.

Türk ulusu, dünya kurulduğundan bu yana bütün kültürlerin ve medeniyetlerin kaynağı olmuştur.

Neden TARİH okumuyorsunuz?

24 MART 2007