Neden yazıyorum?

Bu mim salgını başladığından beri kendime bu soruyu defalarca sordum. Bazen uzun bazen kısa cevaplar verdim. İtiraf edeyim hiç birini beğenmedim. Sonrada "amaaaan boşver nasılsa seni kimse "mim" lemez, ne kafa yoruyorsun" dedim.
Bu gün ılık İzmir gününün tadını çıkartmak için, bütün gün dışarda kaldıktan sonra birde baktım MB nin gülen yüzlerinden biri olan sevgili Gülriz hanım beni mimlemiş. Çok teşekkür ederim. Çok sevindim.

Peki ne yazacağım şimdi? Hay Allah, insanın başkaları hakkında ahkam kesmesi meğer ne kolaymış...

Neden yazıyorum... Birincisi bu dünyadan göçüp gidene kadar insanların üretken olması zorunluluğuna inanırım. Kırk yıl çalıştıktan sonra emekli olunca sudan çıkmış balığa dönmüştüm.

İkincisi, okul yıllarımdan beri olan okuma hastalığım, iradem dışı birçok bilgiyi yüklenmeme sebep oldu. Bir de yılların getirdiği hayat tecrübesi eklenince bildiklerimin, gördüklerimin, hissettiklerimin bende kalmasının en büyük bencillik olacağını düşündüm.

Üçüncüsü, hergün devamlı takip ettiğim Milliyet Blog daki sıcaklık beni çekti.

Dördüncüsü, bu MB başlı başına bir terapi oluyor benim için...

Beşincisi, Gerek sanal ortmda, gerek somut (MB İzmir toplantıları) ortamda, çok kaliteli, sıcak, seviyeli dostluklar edindim. Belkide şu an aklıma gelmeyen daha pek çok sebepten dolayı yazıyorum.

Ve aranızda olmaktan çok mutluyum. Herkeze teşekkür ederim.

Benim mimlediklerim

Ali Gülcü
Sadi Özbay
Nilgün Çakıcı

Esen kalın 6/2/2009