Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

salih haluk reşat şentürk

http://blog.milliyet.com.tr/shr

09 Eylül '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Nedenleri boş vermek kolay mıdır?

Nedenleri boş vermek kolay mıdır?
 

İçinizdeki tuhaf duyduyu çözmek için bazen çok uğraşırsınız, nedenini bir türlü bulamazsınız. Yüreğinizi ezen,
acıtan, sırtınızda tonlarca yük varmışçasına sizi yorgun bırakan bir ruh halinden söz ediyorum.

Bugün öyleydim, sabah güneş ışıkları gözümün içine girerek otobanda giderken hissettim ilk kez içimdeki ezikliği, hemde hiç bir anlam veremeden... İş yerime vardım, kafam sanki boşaltılmış gibiydi. Zaman durmuş, herşey ağır çekim gibiydi çevremde. Birara bu anlamsız yükü taşımaktan hoşlanmışçasına unutmuş , gitmişim. Öğle saatleri geldiğinde kendimi biraz zorlayarakta olsa toparlanmaya çalıştım. Dışarıya çıkmak için harekete geçmem ile
çıkmam arasında ortalama 2 saat geçti...

Daha sonra kendimi eve giderken buldum. Yol boyunca kafamın içinde yapmam gereken bazı işlerin listesi vardı.Bir robot gibi hiç bir şey düşünmeden yapacağım işlere daldım. Ortalama 3-4 saat sonra yapmam
gereken tüm işleri düzene sokmuştum ama içimdeki eziklik ve yorgunluk bir türlü bitmedi. Bu geçen saatlerde
ağzımdan tek kelime çıkmazken, beynimin içi sanki ilkokul sınıfı gibi bir sürü kontrolsüz ses ile doluydu.
Susmuştum, sanki kapanmıştım o saatlerde dünyaya... İsyan mı ediyordum, durum değerliendirmesi mi yapıyordum, bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey o 3-4 saat arasında dünyadan kopmuştum. Bazı şeyleri hatırlamıyordum bile...

Sonrasında yaşadıklarımı ise anlayabilmiş değilim.İçi boşaltılmış ve duvara asılmış bir av hayvanı gibi idim. Yorgun, dış dünyaya kapalı ve çevresinde olanları algılayamayan biri olup çıkmıştım.

Şu an gecenin yarısını çoktan geçti. Artık içimdeki sıkıntının nedenini biliyorum. Yaşanacak bazı şeyler varmış hayatımda ve ben onları yaşadım. Hafta içinde beyninize işlenen bir kaç cümle, ancak insana bu boyutta zarar verebilirdi. Belkide sadece benim aşırı hassas bir dönemimde oluşumdu, herşeyden bu kadar etkilenmem. Neden üzülmem için bu kadar fırsat yarattım anlayamadım, biliyorum ki ben izin verdiğim boyutta birisi beni üzebilir. Ama insanız ve hepimizin yumuşak noktaları vardır, istediğimiz kadar inançla ve özgüvenle ayakta duralım. En kalın zırhların bile delindiği günümüzde insan ruhunun inceliğinin lafımı olur. Ama düşünen ve söz söyleyen insanlar haklılar, haksız olan tek kişi vardır; söz söylenen,tüm sözlerin yönlendirildiği kişi..

Sonsuz mutluluk vaad eden bir yaşam tarzının olmadığını biliyorum, bunu kabul etmemek elde değil.
Ama söz konusu olan kendi mutluluğunuz olduğunda insan biraz daha çaba sarfederek çok mutlu olmak
istiyor. Bu bizlerin en doğal hakkı ve ihtiyacıdır. Mutluluğu etkileyen veya etkileyebilecek tüm dış etkenlerden
uzak durmak istiyor. Onları yok sayıyor ve hatta yok olmalarını diliyor. Ne yazık ki hiç bir şey yok olmuyor ve bizler oluşturabildiğimiz özgüvenlerimizle ayakta durmaya çalışıyoruz. Ayaklarımıza sürekli tekmeler yesek, çamurlara batsak ve engellerle karşılaşsakta bu hayatlar bizim ve yaşatabildiğimiz kadar yaşatmak ve mutlu olmak için çaba göstereceğiz.

Pes etmek yok dostlar...

 
Toplam blog
: 136
: 750
Kayıt tarihi
: 18.02.07
 
 

Devlet Güzel Sanatlar Akademisi mezuniyeti ve askerlik sonrasında başladığım iş hayatım aynı kuru..