Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '16

 
Kategori
Söyleşi
 

Nedim Uçar ile söyleşi

Nedim Uçar ile söyleşi
 

Azerbaycan etkinliğinden


Sayın Nedim Uçar, kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

      05 Ocak 1945’te Nevşehir ili Hacıbektaş ilçesi Köşektaş Köyü’nde doğdum. Ankara Polis Koleji ve Polis Akademisi’ni bitirdim. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ne devam ettim. Anadolu Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi’nden mineraller, kıymetli ve yarı kıymetli taşlar ve tarihi eserler konusunda uzmanlık belgeleri yanında, Amerika'da Kalifornia Üniversitesi'nden Dünya Edebiyatı Doktorası aldım. Değişik ilçe ve illerde İlçe Emniyet Amirliği, Polis Okulu Müdürlüğü ve İl Emniyet Müdürlüğü gibi görevlerde bulundum. Emniyet Genel Müdürlüğü’nde 1. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesi ile görevine devam ederken, 2005 yılında Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan Başmüfettiş olarak emekliye ayrıldım. Şiirlerimle yurt içinde ve yurt dışında basılan birçok gazete, dergi, antoloji, ansiklopedi ve kültür kitaplarında, ayrıca televizyon ve radyo programlarında yer aldım. Yedi iklim dört mevsim beş kıtayı dolaştım, pınardan okyanusa damla damla ulaştım. 

            Yürekten kutluyorum. Başarılarla dolu örnek bir hayat… Eserlerinizi oluştururken ailenizden destek gördünüz mü? Emsal Uçar Hanımefendi ile evli olduğunuzu biliyorum. Sakıncası yoksa özel hayatınız hakkında kısaca bilgi alabilir miyim? Kaç çocuğunuz var? Eşinizin ve çocuklarınızın sanata bakış açıları nasıldır?

           Eserlerimi oluştururken eşimden destek gördüğümü ifade edebilirim. En azından yazdığım şiire bunu kime yazıyorsun, niçin yazıyorsun gibi kısır kıskançlıklar göstermedi. Bu açıdan kendisine müteşekkirim.

          1968 tarihinden beri mutlu bir evlilik yaşantımız var. Bu evlilikten iki kızımız, bir de oğlumuz var. Büyük kızımız felsefeci, ortanca kızımız, mütercim ve tercüman kokartlı rehber, en küçüğü oğlumuz da Anadolu Üniversitesi Konservatuvarı’nda opera şan asistanı. Sanata bakış açıları benim düzeyimde değiller. Ancak genlerinde sanatçı ruhu var. Fakat yeterince kullanacaklarını sanmıyorum. Şairlik biraz da farklı olmak ve tabiri caiz ise delilik mertebesinde bulunmayı ön görüyor. Şairler çile yüklü insandırlar.

 

         Edebiyat alanındaki çalışmalarınıza ilk önce şiir ile mi başladınız? İlk eserinizi hatırlıyor musunuz? Ne zamandan beri yazıyorsunuz? Bir şiirinizi bizimle paylaşırsanız sevinirim.

        Edebiyat alanındaki çalışmalarıma öncelikle şiirle başladığımı söyleye bilirim. Zaman içerisinde roman, hikâye, anı, tiyatro gibi eserler de yazdım. Ama asıl branşım şiirdir. Çünkü şiir yazmak ve şairlik yeteneği Yaradan tarafından şahsıma verilmiş yüce bir lütuftur. Bunu da hep iyi ve güzel yönlerde kullanıyorum. Yeniden dünyaya gelsem yine şair olmak isterdim.

         İlkokula gitmeden önce şiir söylediğimi çok iyi anımsıyorum. Henüz dört yaşında iken otlamadan gelen kuzular için şu kısa ve çocuk saflığı ile söylediğim dizeler hala belleğimdedir.

Ne melersin dertli dertli 
Söyle sana kim ne etti
Anan otlamaya gitti
Akşam döner küçük kuzu
Küçük kuzu küçük kuzu
Yanağında çiçek tozu

         İşte bu ve buna benzer doğada gördüğüm nesneler için şiirsel ifadeler kullanırdım.

      

        En çok hangi türden eser verdiniz?

        En çok şiir dalında eser verdim. 14 kitap çıkarmama karşın yüzlercesi de sıralarını bekliyor.

    

       Eserlerinizde hangi konuları işlediniz?

       Eserlerimde elimde olmayarak genellikle hüzün konularını fazlaca işlediğimi ifade edebilirim. Neşeli ve mutluluk içeren eserlerim diğerlerine göre az sayıdadır.

 

      Kaç eser yazdınız? Basılı eserleriniz hangileridir?

      Bu güne kadar 14 şiir kitabı, 1 roman kitabı, 1 hikâye kitabı, 4 tiyatro eseri olmak üzere 20 tane kitap çıkardım. İmkânlarım olsa idi veya şimdi dahi imkânım ve sağlığım yerinde olsa 100’ün üzerinde kitap çıkartacak kadar elimde ve arşivimde doküman mevcuttur. İleride bir akıllı çıkar bunları değerlendirir diye ümit ediyorum.

Basılı eserlerim:

Şiir Kitaplarım:  Öksüz: 1974, Yağmurla Geliyorum: 1991, Gül Kurusu Akşamlar: 1992, Göz Kırpan Yıldızlar: 1992, Yıldızlar Düşer Avuçlarıma: 1992, Gün Işığında Zaman: 1993 Türkçe-İngilizce, Dünya Bir Dostluk Bahçesi: 1993 Türkçe-İngilizce, Titreyen Sular: 1993 Türkçe-İngilizce, Yıldızlar Ellerimde Ufalır: 1994, Yeşil Vadiler: 2000 Umutlar Sevmekle Başlar, Gönlümün Irmakları: 2009 Dörtlükler, Sılaya Özlem: 2010, Yolda Geçen Bir Ömür: 2013 Mâniler Çeviri Kitabı:100 Damla (100 Tomçi) : 2011 Rusça harflerle (Özbekçe)'ye çeviri: Şair: Hasiyet Rustamova, Yalnızlığı Yaşamak: 2011 Azerbaycan Türkçesi'ne Çeviri: Prof. Dr. Elçin İskenderzade-Rugiyya Rafik kızı

Roman Kitabım: Onlar Niçin Üşümediler:1992

Hikâye Kitabım: Dizelerle Nasreddin Hoca Hikâyeleri:1992

Tiyatro Eserlerim: Gecenin Kartalları: 1992, Huzur Polis Karakolu: 1993, Huzur Çıkmazı: 1994, Bir Gün 24 Saattir: 1995 (Şeffaf Karakol)

 

        Bir sanatçının eserleri de evlatları gibidir. Benim her kitabım çıktığında kızlarım “Bir kardeşimiz daha oldu.” derler. Eserleriniz arasında ayırım yapmanız zordur şüphesiz ama ille de birini seçin desem hangisi ağır basar?

       Kitaplarım arasında şu daha öncelikli diye bir düşüncem olmadı. Her birisinin kendisine özgü özellikleri ve de güzellikleri vardır. Dediğiniz gibi her biri birer evladımız gibidirler. Biri daha iyi dersek diğerleri bize gönül koyarlar. Şiirleriniz arasında her okuyuşunuzda veya okunduğunda yeniden duygulandığınız bir eser var mı? Genellikle şiirlerimi okurken veya okunurken duygulanırım hem de çok içten duygulanırım, ama bunu dışa yansıtmamak için de kendimi zorlarım. Yalnız kaldığımda şiir yazarken gözlerimin yaşardığı da olmuştur. Zaten kafamın üzerinden nerede ise alevler çıkar. Elimi bile yakacak derecede ısı verir. Şiir benim gerçek tutkumdur. 

 

        İki yüzün üstünde ödül aldığınızı biliyorum. İlkler hep farklı olur. İlk ödülünüz hangisidir? İlk ödülünüzü aldığınızda neler hissetiniz? Bu eser ve ödül hakkında bilgi verebilir misiniz?

      Düzenlenen uluslararası, ulusal, kurumsal ve bölgesel nitelikli şiir, destan, hikâye, slogan, marş, güfte ve TSM dalındaki yarışmalarda 240’ın üzerinde derece ve ödül kazandım. Aslında aldığım ödül sayısı 240’ın üzerindedir. Bazılarını tarihlerde yanlışlık olur diye kayıt altına almadığım için yüz seksen gibi bir rakam ortaya çıkıyor. Ayrıca her yarışmaya da katılmıyorum. Çünkü yarışmaların da cılkını çıkardılar. Kaliteyi bozdular. Jüri çok önemli…  Hem edebiyat bilgisi hem de şair olmalı. Onun için de son zamanlarda yarışmalardan uzak duruyorum.

 

       Yurt dışında hangi etkinliklere katıldınız?

       1993 yılında Dünya Sanat ve Kültür Akademisi’nin daveti üzerine Meksika, Amerika ve Kanada’da 14. Dünya Şairler Şölenine katıldım. 1994 yılında Kaliforniya Üniversitesi WCP Akademi’since Çin Cumhuriyeti Taipei şehrinde Dünya Edebiyat Doktora diploması ve unvanı verildi. 2009 yılı Aralık ayı ile 2010 Ocak ayı içerisinde, Kapadokya Kültür Derneği ve Nevşehirliler Platformunun desteğinde Almanya'nın Duisburg kentinde düzenlenen 8.Avrupa Kitap fuarına katıldım ve Almanya'nın değişik kentlerinde kongre, şölen, televizyon, radyo ve kültür programlarında 23 ayrı yerde okuyucularımla buluştum. 50. Sanat yılım 2010 yılı içerisinde: Avrupa Kapadokya Derneği ve Nevşehirliler Platformunun muhteşem koordinesinde; Türkiye, Almanya, Hollanda, Belçika gibi birçok ülkede ve şehirlerde, TV. Programlarında yerli ve yabancı şair, yazar, ilim adamı ve sanatçıların katılımları ile kutlanmış ve belgesel bir doküman haline getirilmiştir. 2014 yılında Kapadokya Kültür Derneği’nin ve Azerbaycan Kültür Elçiliğinin düzenlediği şairler şöleni nedeniyle Azerbaycan’nın, Bakü, Gence ve Tavuz kentlerindeki uluslar arası şairler şölenlerine katıldım.

 

      Evet, Azerbaycan’daki o muhteşem etkinlikte ben de davetliydim. Dört yerde tıklım tıklım salonlarda seçkin bir davetli topluluğu karşısında şiirlerimizi okumanın gururunu yaşamıştık. Yurt dışı dedim de aklıma geldi. Yabancı dillere çevrilmiş kitaplarınızla ilgili bilgi alabilir miyim?

      168 şiirim yabancı dile çevrilmiştir.

 

    Bestelenmiş eserlerinizden söz edebilir misiniz?

      Şiirlerimden 324 tanesi Türk Sanat Müziği dalında, 5 tanesi Türk Halk Müziği dalında, 2 tanesi Hafif Müzik dalında, 18 tanesi Çocuk Şarkıları dalında bestekârlarca bestelenmiş, ayrıca 14 şiirim de resmi marş olarak kabul edilmiştir. 2015 yılında İlesam’ın düzenlediği “Manhıdan Şarkıya” isimli güfte yarışmasında “Kar Tanesi “isimli eserim ile finale kalmış, altı eserle birlikte Azerbaycan Bakü ve Ankara TRT Stüdyolarında seslendirilmiştir. Büyük beğeni toplamıştır.

 

         Bir şairin veya bir yazarın bence en büyük düşlerinden biri ders kitaplarına girmektir. Diğeri de üniversitelerce tezinin hazırlanmasıdır. Siz, bunu başaran az sayıda şairden birisiniz. Bu konuda bizi bilgilendirir misiniz?

       T.C. Milli eğitim Bakanlığının 1999 yılında komisyona hazırlattığı İlköğretim 8.Sınıf Türkçe kitabına “Türkiye'm” isimli şiirim ders konusu olarak girdi. Ulusal ve uluslar arası düzenlenen şairler kongresi, seminer, sempozyum, bildiri ve şiir şölenlerine, radyo ve televizyon programlarına eserlerimle katıldım.  Hayatım, kişiliğim ve eserlerim ile ilgili değişik üniversitelerce yirmi yedi (29) ayrı alanda Akademik tez hazırlanmıştır.

 

        Etkilendiğiniz şairler ve yazarlar var mıdır?

       Şunu özellikle ifade etmek isterim ki özenti duyduğum ve yardım aldığım, şu da benim hocam diyebileceğim hiçbir şair olmadı. Şiiri kendi kendime okumak, araştırmak suretiyle geliştirdim. Şu anda da birçok şiir yazmak isteyenlere de yardım etmeye çalışıyorum. Şiir bir umman bizler de bu ummana birer damla olacak eserler veren şiir emekçileriyiz.

 

      Şu anda Türk Edebiyatının durumu sizce nedir?

       Bu konu hemen cevaplanacak bir mesele değildir. Sadece ön görüşüm yeterli değil ve gittikçe de geriye doğru yol alıyor. Aslında en önemli konuların başında edebiyat ve eğitim yer almalıdır. Türk edebiyatından en sevdiğiniz yazarlar kimlerdir? En az elli yıl sonra bile tazeliğini koruyan bütün yazarlarımızı takdirle karşılıyorum.

 

       Türk edebiyatından ve dünya edebiyatından en sevdiğiniz şairler kimlerdir?

              İsimlerini tek tek saymaya girmeyeceğim ama çok güzel eserler vermiş çok sayıda okuduğum yazarlar mevcuttur. Maalesef çoğunluğu da yaşarken çok sıkıntılı günler geçirmişler. Dediğim gibi en az elli yıl sonra bile tanınan ve anılan şairlere saygı duyuyorum.  Aynı düşüncem yabancı şairler için de geçerlidir.

     

       Günümüzdeki şairlerden ve yazarlardan kimleri beğeniyorsunuz?   Yeni yetişen şairlere önerileriniz neler olabilir?

       Şiiri şiir gibi yazan bütün şairleri beğeniyor ve kutluyorum. İsim belirtmek her zaman yeni bir cephenin açılmasını gerektirir.

      Yeni şiir yazan gençlere tavsiyem, şairlik bir Allah’ın insanlara verdiği önemli bir lütuftur. Ancak bu kadarla şairlikte gelişme olamaz. Şiir yazan her şair Türk Edebiyatını, şiir türlerini aruz dahil derinlemesine incelemesi ve bilmesi gerekir. Ayrıca Dünya edebiyatını da okumalı, ufkunu genişletmeli. Şiiri iyi yazanlara danışmalı, Türk dilini ve yazım kurallarını yerinde kullanmalı. Şiirde hatır gönül olmaz. Şiir, şiir gibi yazılmalı ve şiir gibi de okunmalı.

 

       Hakkımdaki düşünceleriniz nelerdir?

       Bu, benim için önemlidir çünkü sizin gibi değerli bir şahsiyetin görüşlerine kıymet veriyorum. Sizin şairliğiniz yanında basın hayatınızın da olması bu konuda isminiz gibi ufkunuzun da genişliği herkesçe malumdur. Bakış açınız farklı ve kalıcı olabilmek için gösterdiğiniz çabalar takdire şayandır. Ayrıca insan olarak da çok naif bir ruh yapısına sahipsiniz. Bunların bir kısmı çıkardığınız eserlerde ve yaptığınız yorumlarda açıkça görülmektedir.

 

        Hakkımdaki düşüncelerinizi öğrenmek beni memnun etti. Bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Size ve ailenize sağlıklı, huzurlu, uzun bir ömür dilerim.

HARİKA UFUK
1 KASIM 2016
ADANA

 

 
Toplam blog
: 389
: 261
Kayıt tarihi
: 01.12.13
 
 

Adana'da doğdu. Öğrenim hayatına İstanbul'da Çengelköy İlkokulu'nda başladı. İstanbul Marmara Ünive..