Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '22

 
Kategori
İlişkiler
 

Nedir Geriye Kalanlar?

Sel gider kum kalır geriye... Deprem ve sarsıntılar gider, enkaz kalır geride,..Kaza olur, belâ olur, hastalıklar olur, geçip gider hayatta ama hasar ya da izleri kalır geriye,,,,Parlak yalanlar çarçabuk uçar gider, demirimsi soğukluğuyla gerçekler kalır geriye...

Ya olmamış, eksik ya da yarım kalmış bir sevdadan ne kalır geride? Eşiğinde, henüz doğmamış bebeklerin -ağaçlara ve çiçeklere bağlı kordonlarla- kendi kendilerini emzirdikleri bir sevdadan  Acı, elem ya da en azından kesif bir burukluk... Kırık birer kalp kalır. Karmaşık iki zihin ve bir çift de yorgun beden kalır geriye...Doğ(a)mamış her bebekle hayali birer anne ya da baba olmanın saskınlığıyla...

Öylesi ki, kendi serüveni kadar tüm gücüyle ulaşmak için, sevdiği ötekine, haksızca ve bazen de kıyarcasına uzaklaştırılan onlara uzanan diğer ellerin sahibi vücutların kümülâtif ağırlığı altında ezildikçe ezilmişlikten daha da yorgun düşen bedenler

Eksiklik duygusu, iç hesaplaşma anları ve "nerede yanlış yaptım"larla dolu sorular da kalır geride...Hâlbuki sevda da bir tür dans gibidir, iki kişiliktir, hatalar da öyle, çoğu kez birlikte yapılır!

Bir de, derin bir suskunluk kalır, masalsı sevinçlerle bulutlar üstünde gezilen  o günlerden geriye...Öyle ki masum tebessümlerden kendini tümüyle sunmaya kadar o yelpazede paylaşılanlar ne kadar derinse işte o kadar derin ve uzun bir suskunluk kalır geriye ayrılıkların kıta sahanlığında.

İşte o suskunluğun çocuk parkında gezinirler bazen o doğ(a)mamış çocuklar... Ölü ve usta bir ozanın dizelerden yaptığı kaydıraklardan kayar, kafiyelerden salıncaklarda sallanırlar, "hiç"likten sonsuzluğa doğru hep kayar ve salınırlar...

Hoş, zaten biz doğmuş olanlar da kozmk alınyazısı sonucu bugün var yarın yokuz!

Zaman geçer...Kırık kalplerden sökülen çıtalar, o karmaşık zihinlerden çıkartılan çivilerle çakılır,

Birer sandık yapılır. Yorgun beden halatlarıyla sıkıca sarılır. Kaç gün, kaç ay, kaç yıl sürerse sürsün

ol(a)mamış, eksik ya da yarım kalmış bir sevdadan tüm geriye kalanların konulduğu sandıkların üstüne

kalın, ve italik harflerle "DENEYİM " diye yazılır Altına da küçük harflerle; "bedeli ödenmiştir,

Hayatın bir kısmı verilerek!"... Biraz da, bizleri esir alan iktisadi aklın akılsızlığına uyarak...

Ve o sandık da olmuş -ya da olamadan- bitmiş sevda sandıklarının yanına kaldırılır. Kesif sisli gönül kilerlerinin her türden ağırlığa dayanıklı, sabır raflarına... Ve unuttu sansınlar diye -unutuşun derin uçurumuna düştüğümüz,- evin o diğer tüm mekânlarında(n) o kilere girdiğimizde, ister istemez her yanımız gibi sözcüklerimiz de bir kez  incinir!

Ve insanoğlu-insankızı var oldukça, bu devri daim  her daim sürer gider.. Yaş kaç, baş ne olursa olsun (*) Hem yurtta hem de cihanda ...

İ. Ersin KABAOĞLU

25 Temmuz 2022, Ankara 

(*) REDD Grubunun "Aşktı Bu!" ve MFÖ'nün " Hep Yaşın 19 " şarkıları da bu yazının ezgileri olsun

 

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..