Nefes almak istiyorum

"Sigara içmek, belki kısa sürede problemlerinizi unutturabilir ama uzun vadede size yeni ve ilginç problemler yaratır."

Anlaşılmaz bir şey benim için; insanlar hiç tadı-tuzu olmayan bir şeye böylesine tutkuyla bağlanıyorlar. Nereye baksam, her yerde; sokakta, evde, okulun WC'sinde, otobüs şoförünün elinde, hastanelerin kapı önlerinde... her yerde ama her yerde insanların ellerinde beyaz küçük bir çubuk, ucundan duman tütüyor; aslında komik bir görüntü. Bir akım gibi, yeni ve ilginç bir yaklaşım gibi herkes o insan yığınının bir parçası olmuş, herkesin elinde sigara.

İçenler bilemezler nasıl iğrenç bir koku yaydıklarını. Salgıladıkları dumanın biz içmeyenleri ne derece iğrendirdiğini asla anlayamazlar. Düşünsenize, hiç tanımadığınız biri, belki de kendisinin bile farkında olmadığı bir hastalık taşıyor; ya da taşımıyor, farketmez. İçine çektiği duman önce ağız boşluğuna, oradan sırayla diğer iç organlarına değerek aynı yoldan dışarı çıkıyor ve siz o iğrençleşmiş dumanı ister istemez solumak durumunda bırakılıyorsunuz. Nasıl tiksindirici bir şey bu böyle!

Bazı insanlar için öyle vazgeçilmez bir şey ki bu meret, utanmasalar birini söndürmeden diğerini yakacaklar. İlginç bir de deyimleri var: "Başım tuttu". Başları neyi tutuyor bilinmez. Aslında kastettikleri, "Sigarasızlık başıma vurdu" olsa gerek. Bir kıvılcımın yaydığı pis kokulu bir duman insanları nasıl da kendisine esir etmiş. Sigaradan vazgeçemediği için oruç tutmayan insanlar tanıyorum! "Kolumu da kesseler vazgeçmem" diyen sadık dostlarınız oldu mu sizin? Sigaranın oldu!

Çok klişe bir konuya değinmeden edemeyeceğim. Gerçi bu konuda çok da bilgim yok; araştırma yapmam gerekir ama bu saatlerde açık bir bakkal bulunmaz bu kuş uçmaz kervan geçmez mekanda; dolayısıyla sigara fiyatlarından bihaber olarak varsayımlarda bulunacağım. Hihihi gerek kalmadı google sağolsun :) En ucuz sigara ile en pahalı sigara fiyatının ortalamasını düşünürsek: (1,65 + 4,60) ÷2 = 3,125 YTL eder. Günde 1,5 paket içildiğini düşünelim, ayda ne yapar: 3,125 x 1,5 x 30 = 140 YTL. Ayda 140 YTL de senede 1,680 YTL (yani 1 milyar 680 milyon) ediyor. İsrafa bakar mısınız, milyonlarca insan sağlıklarını kaybetmek ya da bu diyarlardan daha erken ve daha acılı şekilde göçmek için milyarlarca para harcıyor! İntihar etmenin daha kolay ve daha ucuz yolları var halbuki...

Yaradanımız bizlere, diğer canlılardan farklı olarak "irade" vermiş. Sigaraya başlamak da onu bırakmak da bizim elimizde. Ve unutmayın, istemek başarmanın yarısıdır. Ama diyorsanız ki "Ben halimden memnunum", o başka. Herkes kendi özgürlüğünden sorumludur elbette. Ama özgürlük nedir? Kişinin, başkalarının haklarını kısıtlamaksızın kendi istek ve iradesiyle hareket etmesidir. Herkes sigara içmekte özgürdür. Ama benim de nefes alma özgürlüğüm var. Nefes almak içinse oksijene ihtiyacım var.

Yani ben otobüste şoförün yaydığı dumanın ciğerlerimde dolaşmasını istemiyorum. Okulun WC'sinde pis ve ağır bir kokunun üstüme sinmesini istemiyorum. Sokakta yürürken, "Açık havada ne olacak ki" demeyin, önümden giden bir adamın ağzından çıkan bir dumanın ciğerlerime girmek için doğru yolu her seferinde nasıl bulabildiğine inanamazsınız. Rüzgar ters yönden de esse, o duman hiç dağılmadan mucizevi bir şekilde rotasını şaşırmadan beni bulabiliyor.

Nefes almak istiyorum! Yapmakta özgür olduğum tek şey nefes almaksa, bu özgürlüğümü istiyorum. Dostunuz sandığınız o sigara aslında sizin en büyük ve sinsi düşmanınız, bunu unutmayın.

Yazımı, daha önce bir Duvar Yazıları kitabında rastladığım bir cümleyle, daha doğrusu bir "duvar yazısı"yla bitirmek istiyorum:

"Sigara içenlere her yerde öncelik tanıyın, onlar bu dünyada misafir."