Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '16

 
Kategori
Deneme
 

Nefesimi vuruyor yokluğun

Nefesimi vuruyor yokluğun
 

Göz göze anlaşırdık benim gözlerim senin yüreğin ağlardı anlardım ki...şimdi benim yüreğim ağlıyor ama sen yoksun..


Gün geceye saklanmış saklanacak kuytularım, yaralarım deşilmiş hiç bu kadar yağmuyordu yağmur hiç bu kadar ıslatmıyordu içimi, bir kız çocuğu ağlıyordu sarılıp tüm yaşanmışlıklarını alıp sana geliyordu bir yanı verin yaşanacaklarımı derken bir yanı, şimdi değil şimdi değil diye çığlık çığlığa bağrınıyordu ...garipsendi..garipsenecek..garipti çok garip...günlerden Çarşamba ama Çarşamba değil Perşembeye geçtik  ....ve gidişin başladı usul usull gitme kal  bile diyemedim.

Ne zormuş sevdiğinle vedalaşmak yola koymak ardından bakmak 

Ne zormuş gitme kal diyememek !

Boylu boyunca yatarken gülümsüyordun, ışık ışıktı her yanın sarılmak, sana sarılmak sımsıkı sarılmak sımsıkı tutunmak ilk defa kollarım böyle dolu doluydu, ilk defa bırakırsam kokun yaşama akacaktı benden uzaklaşmayacak içimde kalacaktı. Salarsam alacaklardı seni benden sımsıkı sımsıkı tutunmalıydım sana ..sımsıkı tutmalıydım...ben hep sana tutunmuştum..

Kollarımdan çekiştirilerek alınan sen değil benmişim...

Gözlerimi açmaya korkuyorum, ya giderse hayalinde ya gidersen yine, gitme kal ne olursun sana her zamankinden çok ihtiyacım var. Büyüyemeyen bir kızın var bakma öyle kısıp kısıp gözlerini gülümseme biliyorum seviyorsun ama ben de çok seviyorum seni ve çok özlüyorum çok...

Yağmur yağıyor, yağmur hiç bu kadar yağmamıştı. Hiç bu kadar hırsla çakmamıştı şimşek hiç bu kadar ıslatmamıştı. Ve ben ilk kez hiç korkmamıştım şimşekten.

Susturun şu sesleri

Susturun sessiz sessiz çığlıklarımı 

Şimdi gömüyorum kendimi kalabalığın arasından sızıp dipçikleyerek böğrümü

Şimdi yaşamak gibi bir anlamım yok

Şimdi beni bana bırakın diyecek dermanım bile yok

İşte şimdi tam bu saatler çığlığım yükseliyordu, kafam duvarlardaydı vursam patlasa diyordum biter mi bu acı diner mi bu sızı...

Şimdikinden tek farkı sen yoksun !

Ama.....

Şimdi kollarımdasın

Şimdi öyle güzel duruyorsun ki

Şimdi öyle güzel gülümsüyorsun ki

Şimdi ben öyle güzel ölüyorum ki

Ve bana sana salınarak geliyorum beyazlar içinde

Eteklerim sürünüyor yerlerde yağmur saçımın her telinden ayaklarıma uzanıyoır. Sanki seni bir görsem bir sarılsam her şey bitecek gibi..Ortalık sessiz ağaçların hışırtısı ve sen çok uzakta koşsam diyorum koşsam varır mıyım ki sana...

Bitmiyor

Bitirilmiyor

Bitmeyeceksin içimde ve hep seni arayacak anacak kızın ta ki buluşana dek.

Çok yolcum var bugün

Çok ...

'' Kavuşmak yok ki ayrılık olsun ''

Yağmur... yağmur yağıyor her zamankinden çok her zamankinden ıslak her zamankinden acı yolcularım var yolu tutulmayan kalsaydınız keşke gitmiyorum deseydiniz keşke ..

Hadi gelin

Hadi tutun ellerimden öptüğüm ellerinizden.

Seni kondurduğum seni koyduğum köşem bucağım kimsesiz yanım ve ağrılarım, bak buram dedim işte burası ..ta burası ..baktı gördü..gördünüz..aynı yerden öpüldüm öpüldüğüm yerden vuruldum...***

Hep koku kalır gidenlerin ardından  **

Her 13 Mart'a / sana / size / bana özlem özlem...*

Ve günlerden yine ve saat 12:30 senin son yolculuğun birazdan başlıyor, gezdirmemiz ..son kez etrafına bakman ..

Birazdan yola koyulacağız

Birazdan son kez koklaşacağız

Birazdan ben de kapanacağım ellerimde bir avuç toprağınla

Birazdan o toprağa bakıp babam diye sarılacağım

Birazdan o toprak bile elimden alınacak.

Ve ben birazdan ardıma bakıp

Birazdan haykıracağım orada bırakamam diye

Birazdan diye diye

Bir az dan

Azar azar, az  az azalacağım.

 
Toplam blog
: 175
: 775
Kayıt tarihi
: 20.10.07
 
 

9 Eylül Üniversitesi Maliye bölümü mezunuyum. Şiir dünyam, bir tane kitap çıkaracağım dedim ve  b..