Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '17

 
Kategori
Deneme
 

Nehir akar ve giderken...

Yaşamın kıyısına gelsek de yine bir ümit vardır. Ümit olmazsa, inanç olmazsa, nasıl tutunuruz hayat denen acımasız rüzgâra? Nasıl ayakta kalırız? O sert esen, seni oradan oraya atan yel karşısında nasıl dik dururuz? Etrafımız umutsuzluk bulutları ve karanlıkla çevrelense de biz, yine o karanlık bulutların ardından güneşin doğacağına inanırız. Ya da inanmak isteriz. Çünkü, kendimizi, umutsuzluğa, gadre, bilinmezliğe, inançsızlığa direnmeden bıraktığımızda, bizi biz yapan ne varsa, onların hepsini kaybedeceğimizi biliriz. Aslında, galip gelme şansımız varken, böylelikle onu da yerle yeksan ederiz.

Bekleriz, günlerce, haftalarca, aylarca, yıllarca, mecnunun leylayı beklediği gibi, bekleriz. Umarız ki karanlıklar, aydınlığa, kötülükler, iyiliğe, düzenbazsızlıklar da adalete, eşitliğe, daha güzele, olması gerekene evrilecektir. İnanmazsak bile, en azından bir kerecik olsun, inanmamız gerektiğine, kendimizi şartlarız. Hem neden bu kadar kolay pes etmek? Bize yakışıyor mu bu kadar mücadeleden kaçmak; savaş alanını terk etmek? Tabiatın bize verdiği yeteneklere, hislere, ayrıcalıklara ne oldu?

Nehir akar ve giderken, sadece seyirci mi olacağız? Hayat denen oyunda, bize söz hakkı yok mudur? Repliğimizi, bir an olsun, rejisör ya da yapımcı öyle istedi diye mi okumak zorundayız? Doğaçlama oynamak denen şeye ne oldu? Doğaçlama oyunun pabucu dama mı atıldı? Bu kadar öngörüsüz, bu kadar çaresiz miyiz? Zalimlerin, katillerin, dolapbeygirlerinin, soyguncuların cirit attığı yaşamımızda, olan bitene seyirci kalmak ne acıdır...

Bu sevda bitmez de olduğu gibi, bir şarkı bitmez de olduğu gibi, inancımızı, güvenimizi, ümidimizi, yitirdiğimizde, neye dayanacağız? Nereden güç alacağız? Moral ve motivasyon silahlarımızı da elimizden düşürdüğümüzde, yaşam denen zalim cellada nasıl kendimizi savunuruz? Nasıl başkaldırırız nefsimiz, ideallerimiz, inançlarımız için?

İşte, bazen her şeye kafa kaldırma gücün, enerjin bir yerde gelir tıkanır, düğümlenir, biter, güçsüzleşirsin, birden nerede olduğunu anlamaya çalışırsın, olan bitenin nedenselliği üzerinde düşünürsün, varlığını sorgularsın, inandığın tüm değerler, aniden matlaşır; sana güven ve huzur telkin eden içsesin lâl olur...

 
Toplam blog
: 706
: 83
Kayıt tarihi
: 18.05.16
 
 

Ben, Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü mezunuyum. Şuan için öze..