Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '07

 
Kategori
Tiyatro
 

Nejat Uygur, tiyatro sanatçısı...

Nejat Uygur, tiyatro sanatçısı...
 

82 yaşında...

Kısmi felç geçirdi < 10="" eylül="" 2007="">>, şu an durumu iyi...

ANKARA - Ankara’da bir oyun sahneleyen Nejat Uygur, karayoluyla İstanbul’a dönmek üzereyken rahatsızlandı ve Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi’ne kaldırıldı. Babalarının hastaneye yatırıldığını haberini alan Behzat, Süheyl ve Ahmet Uygur hemen Ankara’ya gitti. Doktorlar, uygur’un inme teşhisi ile hastaneye yatırıldığını söyledi. Hastane başhekimi Prof. Dr. Teoman Benli, şu an için cerrahi müdahaleye gerek olmadığını açıkladı.

Nejat Uygur’un doktorları, beyin damarlarında tıkanıklık oluştuğun ifade etti. Uygur’un daha önce de bu tür sorunlar yaşadığını, kalbinde sorunlar olduğunu dile getiren doktorlar, şu anda kalple ilgili bir sorun yaşanmadığını belirtti. “Yorgunluk, uykusuzluk ve aktif hayata bağlı stresle birlikte böyle bir olayla karşılaştık.Konuşuyor, hepimizi tanıyor” denildi. AA

Tiyatroya profesyonel olarak "Nejat Uygur Tiyatrosu" ile adım attı. Nejat Uygur, düşündüğü ilk mesleğin tiyatro olmadığını belirtti:

"Benim düşündüğüm ilk meslek pilotluktu. Çocukluğumda pilot olacağımı düşünürdüm. Hatta hiç unutmam Manisa'da olduğumuz yıllarda, yatak çarşaflarını alıp yüksek bir yerden aşağı atlamayı planlamıştım. Tecrübe pilotu olarak önce ağabeyim atladı ve ayağını kırdı. Ağabeyim Zeki Ayhan Uygur, Amerika'da ünlü bir beyin cerrahı şimdi. Onunla gurur duyuyorum. Ağabeyim burada deniz albayıydı, ordudan ayrıldı sonra."

Gençlik yıllarında Amerika'ya ulaşmak isteğiyle gemici oldu:

"Benim gençliğimde herkeste Amerika'ya gitmek gibi çok yoğun bir istek vardı. Bu yüzden liman cüzdanı çıkarttım ve gemici oldum. Hiç unutmam, bir Panama şilebinde çalıştım. Gemide kimsenin canı sıkılmazdı. Onlara fıkralar anlatır, taklitler yapardım. Herkes çok gülerdi. Sonra askere gittim, orada da arkadaşlarımı çok güldürürdüm. Giderek insanların yüzünü güldürmek bende tutku oldu. Sonra da tiyatro başladı zaten."

1943 yılında Sarıyer Halkevi'nde başladığı boksla beraber spora karşı ilgisi arttı. Atletizm ve su topu yanısıra iyi bir at binicisidir. 1952 yılında Nejla Uygur ile hayatını birleştirdi. 13 yıl süren Anadolu turneleri sürecinde sırasıyla Süheyl, Süha, Ahmet, Kemal ve Behzat adlı beş erkek çocukları dünyaya geldi. Süheyl ve Behzat babalarının deyimiyle "armut ağacının dibine düştüler" ve tiyatrocu oldular.

1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır. (Vikipedi)

Nejat uygur, kendi adına kurduğu topluluk (1967) ile Şehzadebaşı'ndaki Yeni Büyük Tiyatro'da "Ayyar Hamza" adlı oyunla perdesini açtı.

Kısa bir süre içerisinde güldürü tiyatrosu olarak benimsendi.

Damdaki Zurnacı (1970)

Bazıları Musakka Sever (1971)

Sarımsakzade (1972)

Ümit mi, Simit mi (1973)

Mihracenin nargilesi (1975)

Şeytan (1975)

Süleymaniyeli Paşazade Süleyman (1976)

...

Sanatla dolu 40 yıl..!

İnsanları güldürmek, üstelik bir tutku halinde, 40 yıl; Bunu yaparken, O' da herkes gibi bu memleketin güncelini yaşarken, bir sanatçı olarak, genel endişeler dışında, hayatına anlam katan tiyatrosunu yaşatabilmek için harcanmış bir ömür, insanların tebessümüne harcanmış son derece kıymetli bir ömür...

Kısa sürede sağlığına kavuşup, sevenlerinin arasına dönmesi dileği ile...

Saygılarımla

 
Toplam blog
: 72
: 1708
Kayıt tarihi
: 09.08.07
 
 

"Beklentiler denizinde boğulmaktansa, gerçekler ve gerçekleşenler nehrinde yıkanarak arınmayı tercih..