Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

11 Aralık '13

 
Kategori
Siyaset
 

Neler oluyor (Sırada iktidar cemaat arasında kaset savaşları var)

Birileri (?)müthiş bir senaryo hazırlamışlar; çatır çatır oynuyorlar.

Bizlerde oturmuş “ağzı açık ayran delisi” gibi sessiz, sedasız tepkisiz seyrediyoruz…
Ne oldu da birden bire “Fettullah Gülen” olayı çıktı ortaya;

Sanki daha yeniymiş, sanki bugüne kadar MİT dahil hiç kimseyi oyuncak “maskara” etmemiş gibi…

Peki, nereden çıktı bu Gülen alarjisi…

***

Ankara da ODTÜ tartışmaları büyük bir hızla devam ederken; Ankara Büyükşehir Belediye başkanının Ankara da kurduğu İmparatorluk ortaya çıktı…

Terörün meclisteki kolu BDP aniden Başbakan ve “MİT” bilgisi dahilinde (?) ikiye bölündü…

Irak Devletinin kabul bile etmediği, anayasasında bile adı geçmeyen “Kürdistan” temsilcisi olduğu söylenen geçmişin “teröristi” “peşmerge” bir sanatçı müsveddesi ile Diyarbakır’a geldi PKK bayraklarının Apo posterlerinin eşliğinde “kırmızı halılarda” karşılandı…

Ve aniden “özel dershaneler” konusu ortaya atıldı, atılır atılmaz da “Fettullah Gülen” cemaatiyle “kavga” piyesi sahneye kondu…

***

Seçim atmosferine girildi…

Başbakan dolaşmaya çıktı; gittiği her yerde mutlaka açılış yapıyor açılış yaparken de “gelmişken bir de nutuk çekeyim” diyor ve alıyor sazı eline…

Sanki oradaki tesisi elleriyle yapmış gibi açıyor, çoğu kez açtığı tesisin ne olduğunu bile bilmiyor…

Başkan adaylarını “kendi seçmiş” hiç kimsenin haberi yok ve açıklıyor;

Acı tarafı kendilerine has “demokrasi ve özgürlük” sözleriyle gelmişe geçmişe çatarak aşağılayarak açıklıyor.

Duyan da sanır ki Başbakan kendi ordusuyla gelmiş; ülkeyi “düşman Türk Milletinden” kurtarmış…

Oysa Mısırdaki sağır sultan bile biliyor ki; komplo tezgâhlarıyla “geldiler”

Aşağıda paylaşacağım habere göre de “komplo ile gidecekler…”

Ve tam da bu sırada CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Amerika Birleşik devletine gitti…

***

Önce “anayasa mahkemesi başkanı “hükümete” çıkıştı.

Dün; tam Haşim Kılıç’ın çıkışı tartışılırken ve durup dururken Mustafa Balbay hapisten çıkıverdi(?)

Bugün; mecliste önce boş yere “hapis yatan” Mustafa Balbay yemin etti sonra da “Bütçe Kanunu tasarısı” görüşülmeye başlandı; ama tasarı görüşülürken konu BDP ve AKP vekillerinin yazdığı senaryo ile “Kürdistan” tartışmasına geldi ve “riya” dolu tartışma sonrasında “düzeltilen” tasarı “Aslan yürekli Richard” gösterisi ile “yerlere çarpıldı…”

Eminim seyredenlerinizin çoğu bunun “oyun-rol” olduğunu anlayamamıştır…
Allah var hem AKP’liler hem BDP’ liler müthiş rol kestiler…

Ve tam da bugün “yandaş” bir gazete ve gazeteci tarafından; “iktidar” ile cemaat arasındaki bir “kaset” tartışması ortaya atıldı…

***

İşte o haberin “kısa özeti”

“Fettullah Gülen’in Cumartesi günü herkul.org sitesinde yayınlanan yeni konuşmasında, İslam’daki ‘ayıp örtme’ konusundan bahsederken bugün AKP ’de üst düzey bir yetkili olan isme kurulan kaset tuzağını anlattığı bölüm “kim bu AKP’li” sorularını da gündeme getirdi. Gülen, videoda o günü şöyle anlatıyordu:

“Bir büyük zat, bir dönemde… Bana seneler evvel bir telefon geldi. Dediler ki nefsine uyarak bir yerde bir tane alüfte ( hayat kadını) ile buluşmaya gidiyor ve aynı zamanda birilerinin de komplosu da söz konusu olabilir. Gece yarısı Türkiye ’de onu tanıyan bir arkadaşa telefon ettim. Kalk dedim evine koş git, oraya gitmesin katiyen, hem kendisi o masiyete girmesin hem de hafazanallah bir komplo meselesi ise şayet günümüzde geldiği noktaya gelemezdi gelemez dedim. Ve o mevzudaki telefon sabit. Kendisine rica bulunduğum o zat da hayatta ama ben bu güne kadar o meseleyi kimseye açmadım. Bize düşen şey odur, ayıbını yüzüne vurmama. Ama belki de öyle birisi, benim öyle bir ayıbını bildiğimden dolayı şimdilerde homurdanıyorsa şayet, keşke benim ayıbımı bilen bu insan nalları dikse gitse de ayıbımı bilen kimse olmasa…”

***

Haber ve konuşma aynen bu şekilde ve o haberi yazan gazeteci; kaset tehditlerinde bazı isimlerin araya girerek ‘dershaneler konusunu kapatın, Aydınlık ve Sözcü’nün elindeki kasetleri yayınlatmayalım’ dediğini iddia ediyor.

Ve diyor ki; bugün kirli metotlarla ve kirli ittifaklarla karşı karşıyayız. Bir takım kişiler iki tarafı birbirine düşürmek kavga ettirmek için çabalıyorlar “kim bunlar” hocam diye de soruyor.

Ve dilinin altındaki baklayı ortaya çıkarıp açıkça; artık dönmenin zamanı gelmedi mi hocam dönün ve bu ülkenin başına geçin, diyor.

Yazısındaki o ifadeyi aynen alıyorum; karar sizin!

“Aslında birçok hamiyet sahibi gibi benim gönlümden geçen ne biliyor musunuz?
Memleket denilince gözlerinizin dolduğunu biliyorum.

Ağlamaktan gözlerinizin şiştiği, 'Her gün sırtımdan bir hançer yiyorum' diye hayıflandığınız şu günlerde, Peygamberimiz ‘in vefatından sonra “Hazret-i Ebubekir'in” gösterdiği dirayete benzer bir şekilde dönüp başımıza gelseniz hocam…

Sizin orada olmanız bazı komplo teorilerine de yataklık ediyor. Ne olur hocam, gün bu gün.

İş şirazesinden çıkmak üzere “Türkiye'ye dönün artık…”

***

Daha da ilginci; bazı solcu geçinen partiler aniden “CHP” ne karşı saldırıya geçti bazı vatandaşlarımız da “CHP” li görünüp “sakın oy vermeyin” diye atıp tutmaya başladı…

Lütfen; bu ülke bizim ve inanın başka ülkemiz de yok; düşenin dostu olmaz inanın tekmenin nereden nasıl geldiğini anlayamazsınız bile…

En ağır tekmeler de “dost bildiklerinizden” gelir…

Şimdi yukarıda aktardıklarımı bir kere dikkatle okuyun ve kendinize sorun;
“Neler oluyor” bu ülkede diye…

Halkın denetleyemediği söz sahibi olamadığı duyarsız kalmayı yeğlediği korktuğu ve korkutulduğu hiçbir rejimin adı “Cumhuriyet” ve sistemi de “demokrasi” ve özgürlük olamaz…

İyi bir Çarşamba günü geçirmenizi diliyorum…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..