Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '07

 
Kategori
Haber
 

Neler oluyor?

Neler oluyor?
 

Fark edebiliyor muyuz? Birileri sürekli gündem oluşturuyor. Bizler de takılmışız bu gündem maddelerinin peşine gidiyoruz. Peki nereye?

Nihayet Kenan Evren de Sabah Gazetesine konuştu. Konuşmasına konuştu da ne demek istedi?

“Kerkük'te haklarımız var ama gidip de işgal etmemize karşıyım. Türkiye, Kerkük'e girerse bütün dünyayı karşısına alır. Kürtlere kardeş muamelesi yapmalıyız." Sözleri neyi anlatıyor. Bu güne dek aynı toprakları paylaşmış, aynı havayı solumuş, birbirinden kız alıp vermiş, üst veya alt kattaki komşum olan bizler zaten kardeşiz. Bir zamanlar bu ülkeyi yönetmiş olan biri olarak acaba değiştim mi demek istiyor. Satır aralarını okumaya çalışıyorum anlayamıyorum.

"DTP meclise girsin Meclis'e komünist de İslamcı da giriyor. Bu da girsin. Biz seçim barajını, bu partiler Meclis'e giremesin diye çıkarmış değiliz.''

Peki, her partinin mecliste temsil edilmesini söylerken, %10 luk barajı niçin belirlediğini neden söylemiyor. Mecliste iki parti olsun, ülke öyle yönetilsin istediğini tekrar söylemeliydi. Bunu böyle düşünmek bile öngörüsüzlük değil midir?

"Bugüne kadar Leyla Zana'nın randevu talebi olmadı. Ama olsa görüşürüm. Kimseden çekinmem.'' Neden Leyla Zana? Bizim bilmediğimiz kendisinin ve konuşmasını isteyenlerin bir iletisi mi var? Anlaşılır gibi değil. Bu benim aklıma takıldı, kaldı. Neden Leyla Zana?

"Biz istediğimiz kadar 'Hayır' diyelim, orada bir Kürt devleti var. Çünkü biz zamanında gerekeni yapmadık." Bu bir itiraf mı? Yoksa gerekeni yapmamaları için engel olan neydi? Ben yönetenlerin yapmadıkları için konuşmalarına çok şaşırıyorum.

Düşüncelerim gezinip duruyor. Takılıp kalıyorum Aselsanda intihar eden üç mühendiste. İyi eğitim almış, iyi koşullarda iş bulmuş bu gencecik üç insan neden yaşamlarına kıydılar?

Duruyorum Dilara’nın katilinin kim olduğunda. Annesinin elinde tutmuş yolda yürürken açık bırakılan kanalizasyon çukuruna düşmesinin sorumlusu kim?

KIRIKKALE Üniversitesi Petro Kimya Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi 24 yaşındaki P.Y. erkek arkadaşı ile gezerken otomobiline bindiği bir kişinin kendisine tecavüz ettiğini iddia etti, haberini ise hiç anlayamadım. Genç kız sevgilisi ile birlikte tanıdıkları birinin otomobiline biniyorlar ve genç kıza tecavüz ediliyor. Bu denli mi insanların gözü dönmüş.

Dönüyorum Evren’in sözlerine bakıyorum. “Kürtlere kardeş muamelesi yapmalıyız.” Bu ayrımcılığı yapan eski bir devlet başkanı. Biz insanız her şeyden önce diyemiyoruz. Kardeş gibi otomobilinize binen genç kızlara bile tecavüz ediliyor. Sokaklar köstebek gibi kazılmış insanlar çukurlara düşerek ölüyor ve dünyanın birçok yerinde barışı götüreceğiz diye insanlar öldürülüyor, tecavüze uğruyor, soy kırım yapılıyor, tarih ve doğa katlediliyor. Bu arada birleri de birkaç laf ediyor, takılıp kalıyor aklım...

Demek 27 yılda değişen bir şey olmamış. Hala bilim göz ardı edildiğine göre.

"Bölge valiliklerini eyalet olur diye düşünmüştük. Türkiye ilerde eyalet sistemine geçebilir." Diyor Evren. Demek prova yapılmış da haberimiz yokmuş. Biz de bölge valiliklerinin terör için oluşturulduğunu zannediyorduk. Meğer ABD gibi eyaletlere ayrılacakmış ülke, çabuk parçalansın diye herhalde. Bir zamanlar politikacılarımız da “Küçük Amerika olacağız. Her mahallede bir milyoner olacak” derlermiş. Küçük Amerika olacağımız kesin de, her mahallede bir milyoner şüpheli.

Saddam’dan sonra sırada idam olacakları anı bekleyen Iraklı 3 kadın. Bu üç kadının suçu, işgal altındaki ülkelerini savunmak. ABD askerleri tarafından tutuklanıp yargı önüne çıkarıldılar. Kendilerini savunacak bir avukatları bile olmadı. Karar ise beklenildiği gibi "idam" oldu. İnfazlarına ise 3 gün kaldı.

Dünyayı dolaşan barış annesi Sheehan. Ne diyor "Artık, dünyanın her yerindeki emperyalist güçlerin, onları rahat bırakmasının zamanı geldi. Bu ülkedeki insanların kendi kaynaklarını kullanması gerekli. Ülkeleri onlara ait." Oğlunun öldüğünü bilip, her gün bu gerçekle uyanmanın çok güç olduğunu anlatan Sheehan, bütün ailelerin hareketine destek vermesi gerektiğini belirterek, şunları anlattı: "Amerika'da yüksek öğrenim çok pahalı. Oğlum burslu okuyabilmek için askere gitti. Bir yükseköğrenim uğruna insan hayatını mahvetmemeli. Keşke mezarında değil, yanımızda olsa ve herhangi bir işte çalışsaydı. Oğlum, bir fabrikanın motor kısmında teknisyen olarak çalışıyordu. Ve çok dramatik olan bir şey var. Küçük kızım ağabeyinin ölümünden sonra ödenen tazminattan dolayı bugün üniversite eğitimi alıyor." Bu nasıl bir dünyadır ki, bir kardeşin kanlı parası diğer bir kardeşin geleceği oluyor. Böyle bir şey savaşı ve savaşta insanların öldürülmesini mazur gösterebilir mi?

Gelecekleri terörle, savaşla ve törelerle çalınan insanların bedelini hep kendileri mi ödeyecek? Sorumlusu yok mu tüm bunların?

Gündemi oluşturanlar insanlığın geleceğine de ipotek koyuyorlar.

Her zaman merak etmişimdir, onlar mı çok, yoksa biz mi?

Neden paylaşmak varken kavga etmek.

Dünya kimseye kalmamış ki, bu hırs neden?

Yarın nasıl bir gündemle karşılaşacağız?

Neler bekliyor bizi?

Haydi, el ele verelim geleceğimizi kendimiz belirleyelim.

Ne olur bir kez olsun deneyelim.

Nasıl olsa her şeyi deneyerek, bedelini ödeyerek öğreniyoruz. Belki başka bedeller vermeyiz.

Haydi, verin elinizi…

 
Toplam blog
: 222
: 1359
Kayıt tarihi
: 22.07.06
 
 

Matematik öğretmeniyim. Liselerde okutulan MEB Talim Terbiye Kurulundan onaylı matematik ders kit..