Nerede devlet! Nerede millet? Nerede adalet?

''Tecrübe, hayatta yenilen kazıkların bileşkesidir.'' derler ya bazı özlü sözler de trafik işâretlerine benzer.

Uzun deneyimler sonunda , söylenmiş; ya da kaleme alınmıştır...

Sanki bizi anlatır gibidir...

'' Geç kalan adâlet, adâletsizliktir. ''

''Adâlet, ancak hakikatten; mutluluk da ancak adâletten doğabilir.''

''Adâlete dayanmayan kuvvet, zâlimdir.''

''Suçluyu affeden yargıç; kendisini mahkûm etmiş sayılır.''

''Ülkeler kılıçla alınır; ancak adâletle korunur.''

Yukarıdaki sözlerin sahipleri, bugün yaşamıyorlar; fakat sözlerinin ne kadar doğru olduğu ve gerçekleri yansıttığı , asırlar sonra günümüzde yaşadığımız olaylarla sâbit hale gelmiştir.

Aşağıdaki haberi okuduğumda, bu kadarına da ''Pes !..'' demiştim...

Mağaza ihmali yüzünden ölen bir yavrunun davası sekiz yıla yakın olmuş sonuçlanamamış !..

Bu ülkede, iyice topallaşan adâletin çok geciktiğini ;fıtık ettiğini biliyorduk ;ama böylesi insanın içini paralıyor!..

''YİMPAŞ mağazasında üzerine dolap düşen Servan’ın ailesinin açtığı ceza davası zaman aşımına uğrarken, aile , tazminat davasında, YİMPAŞ’ın avukatlarına 7 bin YTL ödemek zorunda kaldılar.''

Radikal-Ankara muhabiri: M.HASAN BENLİ'den öğreniyoruz...

''YİMPAŞ’a ait mağazada üzerine 100 kilogramlık dolap düşen dört yaşındaki Servan’ı kaybeden Karahan ailesinin hesap sorma mücadelesi bir kez daha yenilgiyle sonuçlandı.

Sorumlular hakkında açılan ceza davası 7.5 yılda tamamlanmayarak zamanaşımına girerken, Karahan ailesinin 60 bin YTL tazminat kazandığı dava da Yargıtay tarafından ‘Ticaret Mahkemesi’nde görülmeli’ gerekçesiyle bozuldu.

Üstelik Karahan ailesi, tazminat davası nedeniyle YİMPAŞ avukatlarına 7 bin YTL avukatlık ücreti ödemek zorunda kaldı.

Karahan ailesi, küçük oğulları Servan’la 2001 yılında YİMPAŞ’ın Ankara Söğütözü’ndeki mağazasına gitmiş, Servan, oyuncak reyonunda oynarken, tek ayağı boşlukta ve duvara monte edilmemiş 100 kilogramlık dolabın üzerine düşmesi sonucu yaşamını yitirmişti.

Karahan ailesi, mağazanın üç yöneticisi ve üç tezgâhtarı hakkında Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açmıştı.

Yargılamanın ardından mahkeme mağaza yöneticileri ile üç tezgâhtarı kusurlu buldu.

İkişer yıl hapse mahkûm edilen sanıklardan Baran ve Koç’un cezaları 854 YTL’ye, diğer sanıkların cezaları ise 444 YTL’ye dönüştürüldü.

Sanıkların paraya çevrilen cezaları Yargıtay tarafından bozuldu.

Yapılan ikinci yargılamada, bilirkişi, olayda küçük Servan’ın da sorumluluğunun bulunduğunu (?) öne sürdü.

Bunun üzerine yerel mahkeme, sadece bir mağaza yöneticisini para cezasına mahkûm etti.

Bu kararı da Yargıtay bozdu. Yapılan son yargılamada ise yerel mahkeme mağazanın üç yöneticisini suçlu buldu ve para cezasına mahkûm etti.

Dava Yargıtay’a geldiğinde, dosyanın zamanaşımı süresinin dolduğu ortaya çıktı.

Sanıkların suçlu olup olmadığı kesin karara bağlanamadan dosya ortadan kalktı !..''
..........

Ey adâlet !..Geldiysen üç kere tahtaya vur !..

Hukuk musun ?..''Guguk '' musun bilelim !..

Eğitim, ''Yaz-Boz ''tahtası olmuştu !..

Ey adâlet sen de mi ?..

''Güçsüz adâlet; adâletsiz güç, iki büyük felakettir.'' j.Jubert

''İyi olmak, kolaydır; zor olan âdil olmaktır.'' V.Hugo

Ey !..Dört yaşında, dolap altında ezilen çocuğu sorumlu tutanlar !..

Yalnış iğne sonucu felç olan çocuğun hakkını vermeyenler !..

AİHM 'ye ödediklerimiz yetmedi mi ?..

Adalet terazisini tutan güzel kadın !..Çıkar gözündeki eşarbı !..

Adli Tatil törenlerinde bol ''Vatan, demokrasi, vicdan, adalet '' nutukları atan ''büyüklerimiz'' neredesiniz ?..

7.5 yıldır davayı sonuçlandıramayan yargıçlar !..

Ayağa kalkın !..

Adil misiniz ?..Yüzünüze bir bakalım !..

AİHM'de dosyalarınız şişmiş ?..

Tazminatlar bu fukara milletin cebinden çıkıyor, farkında mısınız ?..

Biraz empati !..

Biraz vicdan !..