Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '07

 
Kategori
Tarih
 

Nerede kaldı eskiler?

Nerede kaldı eskiler?
 

Kimimiz tam bir Osmanlı hayranı, kimimiz ise tam bir Osmanlı düşmanıyızdır. Düşman olmamızın sebebi ise şudur. Çok insan öldürmüşüz ''tarihimiz kanla dağlara kazınmış'' deriz. Bu yüzden Osmanlıyı bir düşman biliriz. Bugün bu konuyu ele almak istedim, çünkü ''tarihini bilmeyen bir toplum körelmeye mahkumdur'' diyenlerdenimdir.

Tamam elbet her toplum gibi bizlerin atası olan Osm. Devleti'nin de hataları olmuştur. Ama bizler bunlara bakmazsak, tarihimizden iyilikleri çıkartmazsak o zaman ne o iyilikleri nede içerisinde kalan kötülükleri öğrenebiliriz. Bunları öğrenelim ve öğretelim ki şu an ne durumda olan devletimizi tarihimizin altın sayfalarından örnek alarak yaşatmaya çalışalım.

Bu sözümü söyledim söylemesine ama sakın ha başkaları bu sözlerin altından başka birşeyler çıkartmasınlar. Benim demek istediğim tarihinizinden örnekler alın. Örnek olarak ise Osmanlı'yı gösterdim çünkü herkesin anlayacağı odur. Zamanında; yani Sultan Selim Han'dan sonra (Yavuz Sultan Selim) yerine geçen oğlu Kanuni Sultan Süleyman'a gelelim.

Bildiğimiz gibi o zamanlar değil Osmalı Topraklarında bulunmak, isminin duyulması bile yüreklerde korku salıyordu (ki bunun sebebi Osmanlının güçlü olmasıdır. Diğer ülkeler toprak vermeme çabasına girmişlerdir. Osmanlı hiç bir zaman halka yada başka bir kişiye hiç bir kötülükte bulunmamışlardır.) Ayrıca bu dönemin en güçlü Avrupa ordusu ise İspanya'nın elindeydi. Elbet gün geldi ve sınır komşusu haline geldiler. Kanuni defalarca haberciler yolladı İspanya'ya ses gelmedi. Ne gidenden haber vardı ne gelenden. En son bir ses duyuldu. Kanuni'nin korkusuz sesi İspanya sınırlarında duyuluyordu. İspanya'ya kadar gelmişti Kanuni. Dediği söz şu idi; ''Bu dünya bir padişaha çok büyük, iki padişaha ise çok küçüktür'' diyordu Kanuni. Sonunda savaş başlamış ve Osmanlı galip gelmiştir. Böylece koskoca dünyada hiç kimse Osm. Devletine kafa tutamaz hale gelmiştir. Ve Kanuni kendisi ile beraber halkını dünya hakimi olarak kayıtlara geçirmiştir. Bu pek çok kayıtlarda bulunmaktadır.

Şimdi biraz geriye gidelim. Yani Sultan Mehmet'e. Mehmet'in tahta geçer geçmez yaptığı ilk iş şu olmuştur. Kardeşi Ahmet'i öldürtmek. Bunu yapmasının sebebi ise ülke bütünlüğünün iç isyanlara uğramamasıdır. Bu olay gerçekten iğrenç. Kardeş katliamları boy göstermekte. Ama o zaman hiç kimsenin aklına gelmemiş ki oturup konuşmak, paylaşmak. Yapılış sebebi doğru çünkü ön planda ülke ve halk var. Önce onlar. Fakat yapılış biçimi yanlış. Yani kardeş katliamı. Hiç değilse padişahlık süresince konuşmayıda bilmiyosan, tutuklat, hücreye koy. O zamanlar ne kadar çok kardeş katliamları yaşanmış. Kardeş Kanunnamesi çıkartılmış. Ülkeyi tehdit eden kardeşler öldürülecektir diyor bu kanunnamede. İşte bu olay tarihimizde bir çirkin olaydır.

Ama daha 18 yaşında bir gencin İstanbul'u fethi ise akıllara durgunluk veren bir olaydır. Evet yine aynı kişiden bahsediyoruz. Kardeş katliamının başı ve İstanbul'u fetheden padişah Fatih Sultan Mehmet'den. Burada ise İKİ BÜYÜK ŞEY DİKKATİMİZİ ÇEKİYOR!! Birisi Osmanlı zamanında gençlere ne kadar büyük önemin verilmesi, ikincisi avrupa'nın reform, rönesans hareketlerinin başlamasında Osmanlı'nı en büyük rolü oynamasıdır. İstanbul fethedilmeden önce dört duvar arasında kalan cahiller surların parçalanmasıyla ülkelerine bilimi ilimi götürmüşlerdir. Bilim adamları, İstanbul'un alınmasında en büyük rolü oynayan ve şuhi adı verilen büyük topların surları nasıl ezip geçtiğini görünce bunları gidip Avrupada'da denemişler ve fedeolitenin yıkılmasında bu toplardan yararlanmışlardır. Yani Avrupa'ya ışığı getiren yine Osmanlı olmuştur. İstanbul fethedilip başkent İstanbul olunca tüm dünya buna şaşakalmış Osmanlı'ya kafa tutabilenler bile gidip 18 yaşındaki padişahtan af dileyip, özür buyurmuşlardır. Tarihimiz her ne kadar kanla da yazılmış olsa, eminim ki o kan şerften akan kandır. O kan için can verenlerde vardır, can alanlarda.

Sonuç olarak ise tarihimize şöyle bir bakalım, neler yapmışız nelerden korkmuşuz, nelerden kaçınmışız. Ben sadece iki örnekte bulundum. Tarihimizde daha bunlara benzer ne denli olaylar yaşanmıştır. Son ve iyi bir örnek olarak. Avrupa'da ise, Türkiye Cumhuriyeti'nde kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildikten on yıl sonra bu hak tanınmıştır. Şimdi orada kadınlar mecliste baş gösterirlerken, bizde ise kadınlara eşitlik bile halen tam olarak sağlanamamıştır. İşte bunun tek nedeni, TARİHİMİZDEN HABERİMİZİN OLMAMASIDIR...

 
Toplam blog
: 8
: 590
Kayıt tarihi
: 08.09.06
 
 

Lise 2. sınıf TM bölümünde okumaktayım. 16 yaşındayım. İlgi alanım kültür-edebiyat ve siyaset biliml..