Nerede Su Kenarı Görmüşsek Oraya Yerleşmişiz, Susuz Yerlere Yerleşseydik Susuz Yerlere de Su Giderdi

Bu nedenle dünyanın yarısı atıl kalmış; bakılmamış, gidilmemiş.

Şimdi açmış ellerini burası niye çorak, niye çöl, niye dağ başı.

 Gittin suyun başına kuruldun seni gidi lopçu! Aristoların söylemedi mi? Vah vah bilmiyorlar ki söylesinler!

Akıllı insan suyun peşinden gitmez, su onun peşinden gider. Söyle bakalım sen nereye gidersen su oraya gelmeyecek miydi?

Hadi o zamanlar imkânlar kısıtlıydı, bu çağda da aynını yapıyoruz. Dolmuşlar Nil’in kıyısına geri kalan çöl. Niye kardeşim Nil’i fil yapıp çöllere salsanız her yan Nil olsa!

Dağ başı demeye hakkın yok sen dağ başı yapmışsın. Bazı ülkelerin yarısı çorak, çöl, dağ başı. İlkel insanlar gibi çökmüşler kuyu başına, snıf snıf koklayarak nehir yatağı arıyorlar. Nehirler senin peşinden gelecek!

Su hayattır ve su her yere gider. Sen suyun başına oturursan diğer yerler biter. Dağ başına gidecek Kuz oluk şelalesini oraya götüreceksin. O zaman ülkende hiçbir yer “dağ başı” olmaz.

Türkiye’de su kenarları dışındaki yerler bir işe yaramıyor. Ne kadar ülkenin yarısı kadar. Çünkü su kenarında demlenmiş adam.

Bu kafayla dünyanın yarısı şu anda işe yaramıyor! Ve buncacık aklı veremeyen Aristoların kitabını harıl harıl okuyorlar. Ve bu adamlar Kerim Korkut’un bir yazısına bile bakmıyorlar.

O su kenarları bittiği zaman göreceğim ben sizi!