Nereden nereye! Endelman'ın listesi ile 'başları ezenler', bugün kendini savunup 'iftira' diyorlar

Amerika’nın eski büyükelçisi Eric Edelman , Ukrayna kökenli Yahudi bir ailenin çocuğu olarak 1952'de Ohio'da doğmuş . Annesi, İstanbul Yahudilerinden.Amerika’nın Irak işgali sonrası yeni muhafazakârlar tarafından Türkiye'ye büyükelçi olarak atanan Edelman, diplomatik teamüllere aykırı davranışları yüzünden “Persona non grata" (diplomaside bir ülkede istenmeyen kişi) ilan edilmişti.

Şubat 2001-Haziran 2003 arasında ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin ulusal güvenlik işlerinden sorumlu danışmanı olarak hizmet verdi. ABD'de bir ara gündem yaratan Sibel Edmonds adlı FBI ajanının açıklamalarına göre, Bush hükümeti süresinde Türkiye-İsrail ilişkilerinden "kâr edenler" arasında Edelman'ın adı geçmekte. Özellikle İsrail lobisi AIPAC ile olan ilişkilerine dikkat çekmişti, Edmonds.

Milliyet gazetesi yazarı Can Dündar, bir yazısında şöyle tanımlamıştı Edelman’ı ;

Edelman nereye gitse adeta facianın başkenti orası... Adımını attığı yer, birbirine giriyor ne hikmetse.1980 - 81...İlk görev yeri, Batı Şeria ve Gazze...Musevi diplomat, bölgeye özerklik tanınması için görüşmeler yapan ABD heyetinde...Görüşmelerin başlamasından birkaç hafta sonra İsrail, Kudüs'ü başkent ilan etmeye kalkışıyor, barış görüşmeleri kesiliyor ve bölge karışıyor. Mr. Edelman, Amerikan Dışişleri'nin Operasyonlar Dairesi'nde yetişmiş, hep şahinlerle çalışmış bir diplomat. Edelman'la Türk-ABD ilişkileri en berbat dönemini yaşamaya başladı.Büyükelçi, daha iki ay önce Bergama'da mahkeme kararıyla kapatılan altın madeninin açılması için Bayındırlık Bakanlığı'na başvurarak Bergamalıları ayağa kaldırmıştı. 14 Mart'ta Cumhurbaşkanı Sezer'in muhtemel Suriye ziyareti sorulduğunda "Umarım Türkiye de Suriye'nin Lübnan'dan çabuk biçimde çekilmesini destekleyen uluslararası uzlaşmaya katılacaktır" diyerek "Gitmeyin" mesajı verdi. Halen Türkiye, "Amerika'dan nefret eden milletler" yarışında ipi göğüslüyorsa bunda Edelman'ın büyük katkısı vardır."

Şimdi bir başka gazetecinin Edelmanla yaptığı görüşmeye göz atalım. Aslı Aydıntaşbaş, 2009 yılında Edelman ile yaptığı bir görüşmeyi Milliyet'teki köşesinde yayınlamıştı.

"AK Parti hükümeti, 2004 ve 2005’te Washington’u Türkiye’de darbe girişimi olabileceği konusunda iki kez uyarmış; ancak ne hükümet, ne de ABD kaynaklarında Ergenekon davasının özünü oluşturan Ayışığı ve Sarıkız girişimleriyle ilgili somut bilgi sahibi olmadığı için herhangi bir adım atılamamış “ Edelman’a o dönem Amerikalıların istihbari olarak planlardan ne ölçüde haberdar olduklarını sorduğum da “Bizim kaynaklarımızdan gelen bir şey yoktu” diye cevap verdi."

Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş bir yıl sonra Edelmanla tekrar görüşür ve 6.7.2010 tarihli köşe yazısında bakınız neler yazmış.

<ı>"Washington’da ulaştığımız Edelman, Milliyet’e 2004’te bazı şahısların Ankara’daki Amerikan elçiliğine TSK’da darbe hazırlığıyla ilgili belgeler verdiğini, ancak elçiliğin incelemesi sonucunda belgelerin ‘kaba bir kalpazanlık’ vakası olduğu sonucuna varıldığını anlattı."<ı>.

Yanlış okumadınız, Edelman ellerinde kaynak olduğunu, bunların sahte çıktığını söylüyor.Yani sahte belgeler servis edilerek Ergenekon ve devamını başlattılar, sonra sahte olduğunu anladılar ama açıklamadılar ! Madem sahteydi bunu bir yıl önce neden açıklamadınız diye sorarlar adama! Her ne kadar soran olmadıysa da ben soruyorum! Peki neden şimdi açıklanıyor bu belgelerin sahte olduğu?

2003-2005 yılları arasında Türkiye’de bulunan Edelman, Boğaziçi Üniversitesinde ki konferansta ;

"Türkiye ile ABD'nin arasını açmaya isteyenlerin çirkin başları ezilmeli" der. Çünkü Amerika’nın pis bir oyunu olan Ergenekon düzmecesinin temelleri atılmaktadır! Aynı Edelman bu gün "AKP muhaliflerini sindirmek için "Ergenekon"u kullanıyor. AKP’yi daha fazla şımartmayın" demektedir…Oysa ki ABD büyükelçiliği eli ile yürütülen Ergenekon davası esnasında 88 kişilik listeyi hükümete vererek kendi tabiri ile “Başlarının ezilmesini.” isteyen bu Edelmandır ! Yeni Şafak gazetesi yazarı Fehmi Koru, 22 Ocak tutuklamaları hemen öncesinde Kanal 7’de bu liste konusunu açıklamıştır…

Bu Mr.Edelman’ın maharetleri yazmakla bitmez. Sadece Edelman mı elbette ki değil. Benim gözümde Amerika yüzyılın teröristidir! Bunu psikolojik silâhlarla yapıyor. Kendini her konuda söz söyleme hakkına sahip görüyor ve de uyguluyor. Teröre destek veriyor. PKK örneğinde olduğu gibi. Bunu direk yollardan değil, bizim gibi “Amerikandaş” olmakla onöre olup, “Ulus bile olamamış” bir devletin karşısında dik duramayan ülkeler yardımı ile yapıyor!

Dün gece Kanal D’de Mehmet Ali Birand, Amerika’nın Türkiye’de ki Maslahatgüzarı Doug Silliman ile Wikileaks skandalı ile ilgili yaptığı görüşmeyi yayınladı. “Utanmıyor musunuz?” sorusuna gelen yanıt çok ilginçti ! “ Wikileaks bu bilgileri yetkisiz ve izinsiz (!) yayınladığı için rahatsız olduk.” Yani bunlar doğru ama izinsiz yayınladığı için rahatsız olmuşlar. Adamlar iki tür rapor gönderiyor Washington’a. 1- Kendi değerlendirmeleri. 2- Duydukları.

Birand sordu “Bunun adı casusluk değil mi?” yanıt “Biz öyle düşünmüyoruz. Diplomasi budur. Bizler hükümet görevlileri ve ilişkide bulunduğumuz kişilerden aldığımız bilgileri rapor halinde Washington’a geçeriz.” Yani teyit etme gereği duymuyorlar.

Ne yazık ki bu diplomatlar benim gözümde casus bile olamaz. Bunlardan çok iyi paparazzi olur.

Ergenekon, Edelman , Wikileaks derken esas konuya gelmeyi unutuyordum az kalsın. Başbakan’ın gizli hesapları…

Sayın Erdoğan , siz zamanında asılsız haberlere, Amerika’nın düzmece olduğunu itiraf ettiği sahte belgelere , Tuncay Güney denilen sahte bir haham’ın sözlerine inanarak bu ülkenin Kuvvet Komutanlarını, ordu komutanlarını, generallerini, Üniversite rektörlerini, profesörlerini, yazarlarını, gazetecilerini, polislerini, özel harekatçılarını tutuklattırmadınız mı? Sonra pardon diyerek bir çoğu serbest kalmadı mı? Halâ bir çoğu tutuklu değil mi?

Sayın Erdoğan , siz bir ara da sürekli “Biz BOP Eşbaşkanıyız.” diyordunuz, canlı yayın kayıtlarınız da vardı. Sonra birden bire “Birileri çıkmış bizim için BOP Eşbaşkanıyız dediğimizi söylüyor. İspat etmeyen şerefsizdir, namussuzdur. İspat etsinler görevi bırakırım.” demiştiniz. Neden bırakamayacağınızı sağolsun Edelman sayesinde öğrendik. "Tanrı'nın sizi Türkiye'yi yönetmek için seçtiğine" inanıyormuşsunuz...

Bu Wikileaks raporunun doğruluğundan çok zamanlaması ilgilendiriyor beni! Kaldı ki diğer ülkelerde bu denli ses getirdiğine göre de gerçekler, dedikodularla biraz süslenerek rapora dönüştürülmüş diye düşünüyorum. Bu raporun yayınlanması da casusluk falan değil, Amerika’nın yeni bir oyunu. Esas amacının ne olduğu yakında ortaya çıkacak. Ne dedi Silliman, “Bizim Dünya ülkeleri ile ortak çıkarlarımız var. Basının büyüttüğü kadar zorlanacağımızı sanmıyorum.”

Sayın Başbakan, sizi örnek aldığımız için bu “Asılsız Wikileaks” raporundaki bilgilere inanıyoruz. Bu Amerika’nın değil sizin sorununuz. Amerika Başkanına da İsrail’e yaptığınız çıkışı yapmanızı bekliyoruz. Amerika bu raporu yalanlamıyor(!), bilgi sızdırıldığı için özür diliyor. Peki siz neyin ispatlanması derdindesiniz?

Sizin için bu rapordan daha acı bir şey var bana göre. Büyük ve güzel ülkemin Cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanları, milletvekilleri hakkında bunlar söyleniyor ve size oy verenler dahil size sahip çıkmıyor…”Olmaz. Mümkün değil.” demiyor, diyemiyor. Büyük Türkiye Cumhuriyeti yumruğunu masaya vuramıyor...

Onurlu ve aydınlık kalın güzel ülkemin, zeki insanları…

Nurcan Çelik Yalun

2.Aralık.2010