Neremi Neremi? Ermert oku

Yıllardan beridir neremizi nasıl örteceğimize birileri karar veriyor. Eğer geçerli bir hüküm varsa bunun neden sadece kadınlar üzerinde yoğunlaştığını araştırdığımızda, ethik, estetik , etnik nedenler ağır basıyor, böyle olunca da normal olarak fikir ayrılıkları da olması da doğaldır. Ben kıyafet folklorik ve sosyolojik olduğunu düşünüyorum. Dinsel yönden ise inançlar geneli etkilese de öznel bir irade olduğu için, kimseye şuranı buranı, şu şekilde ört ya da aç diyemeyiz. Bu kişilik haklarına tecavüzdür. Bu noktada dinsel hükümleri bir yaptırım haline getirirken çok emin olmak mümkün değildir.

İlahi buyrukları pratiğe indirgeyemeyiz, kendimize uyduramayız, değiştiremeyiz, Değiştirilenler zaten ortak müşterek kabul görmez. Hele Kuran-ı Kerim asla değiştirilemez. Asırlardır bir hüküm her dönemi kapsar yani asra hitap eder. Bu yüzden de her ne kadar tartışılırsa tartışılsın bitmez ,

İnsan arz üzerinde türlü zamanlarda , türlü sahnelerde , çeşitli roller üstlenir.Bu yüzden hayatını yönlendirirken irade olarak verilen seçme hakkını kullanır. Bunu bilincinde olan inançlı bir kişi de fazlaca tereddütte kalmaz. ve tarzı onu mutlu eder . Çünkü bu zorla yaptırılan bir şey , ya da menfaat için yapılan bir şey değildir.

Örtü olayının nedeni Kuran yorumları olduğu için, ve yoranlarında buna kendilerince neye göre değil de, farklı intikal eden bilgilerden aldıkları için , Allahın dilediği çeşidi bol hale geliyor toplum. Böyle de olması gerekiyor.

Bir blog arkadaşım diyor ki; ”Rabbim çirkin şeyi yeryüzüne koymamıştır.İnsanlar dünya üzerinde estetik sunum yapmamıştır. İnsanların eciş bücüş çirkin şeyler olması hoş bir şey değildir. ”Bunu yazan arkadaşım felsefi ve sosyolojik yazıları da olduğu için , bir sözü hatırlatırım. Pireneler in bir tarafında iyi olan diğer tarafında kötü olabilir. İyi ve güzel kavramları da subjektif olduğundan bu neye göre iyi kriterlerini gerektirir. Bu yüzden estetik ve şahsi duyguları değil duyumlar ve donanıma bakmak gerekir. Allah C.C her şeyi yaratan dır. Ve yaratılış ta her şey zıddıyla yaratılmıştır. Çünkü Zıll gölge olmasa ışık bilinemez. Ve bu yüzden melek , şeytan birbirindendir. Küllün cüzde cüz ün Küll de , Yani parça bütün ilişkileri ve psikolojik olarak da asimilasyon kontrast ilişkileri gibi..Çok güldüğünüz zaman gözlerinizden yaş gelir ağlarsınız.ve en büyük sevginiz anında nefrete dönüşür . İfrat ve tefrit te denge durumunu bilmek gerekir. İşte bu yönden ben katılamadım bu söze. Ve yorum sayıları kısıtlı olunca gönlümce sayfamda yazmayı tercih ettim.

Baş örtüsünün etrafında çoğalmasının nedenini bilimle örtüştürmek olur mu? Bu kadar örtülü doktorlarımız , avukatlarımız cahil mi? Katılamam buna da. Eğer örtü nedeni menfaat ve bir ideolojiye hizmet ise de bu onun sorunudur. Hesaplaşması kendi vicdanı iledir. Bir de İslam ülkelerinden Malesia yı örnek almayın gibi bir görüş var. Bu zaten neyi nasıl yapacağını bilemeyenler, kendi ülkeleri yasalarını örnek alamayıp uyamayanlar ve şaşkınlar için geçerli . Ancak bir İslam ülkesini tabi ki araştırıp bilmek önemli . Çünkü tüm dinlerde yardımlaşma vardır. Kızılay adı altındaki kuruluşlar bu insani görevi ayrımsız yapmaktadır. Kimsenin kılık kıyafetine bakılmaksızın.

Kıyafet ve örtü kullanımın amacına göre değerlendirilirse bu kişisel seçimi yargılayamayız, ancak tasvip eder ya da etmeyiz. Bu devirde cinsel tercihim diye Lut kavminin kesin helakle cezalandırıldığı hükümleri hiçe sayanlar (organik bozukluğu olanlar dışında)Hiç müdahale var mı? o zaman yok başını örtmüş yok türbanmış diye kafaları karıştırmanın ne anlamı var. Bizim şu günlerde en önemli örtümüz Bayrağımızdır. Onu da ancak şehitlere örteriz. Başka türlü inmez yere. Gidip de Manastırdaki rahibelere kimse karışıyor mu? Açın başınızı örtmeyin sıkılıyorum , sonumuz kötü diye kimse feveran ediyor mu? Fatihte bir kişi Cübbe giymeyi seçti diye taşlanırken, Abuk zincirlere dolaşan pırtık Rap çiler estetik olarak çok mu güzel?

Atatürk ü ise hiç karıştırmayalım bu örtü işine. Çünkü kıyafet devrimi öncesi ailesi çarşaflı idi. Bu O nun Bu milletin Ata sı olmasını bağlamaz. Kaldı ki devrim sonrası Latife Hanımın açık resimleri de var. Siyasi ve politik amaçlara Dini inançları alet etmek olmaz. Din ve devlet işleri Laiklik prensibi ile ayrılmıştır. Nasıl ki hamam a giderken peştamal icap ed erse, camiye de ya da kiliseye giderken de mayo veya şortla gidilmez. Neden rahipler sırtında cüppe ile dolanıyor ya da özel kıyafetlerle bizim imamlarımızın kıyafetinden ancak şekil olarak farklı. Neden Hakimler kürsüde sivil oturmuyor? Neden bazı kurumlara ait özel kıyafetler var .örneğin hemşireler neden kep takar .Takmasa hemşire sayılmaz mı? Bakın ne kadar çok kılık kıyafetlerle takılmışız . şekli bırakıp ta manaya geçtiğimizde , esas örtünün tekva elbisesi olduğunu anladığımızda vakit geçmiş olacak. Kişisel tercihleri neden bu kadar genelleştirip de getirip örtüye örtüştürüyoruz ki. Rüzgarına göre dağ , başıma aldığım örtüyü istediğim şekilde bağlarım . sıkılırsam türban beğenmedim üryan.Bunu bir nesneye yaltaklanmak için yapan kendi düşünsün. Eğer ben gerçek bir mümin isem kimsede kendimden başka kusur aramam . Bana düşen ancak hayırlısını istemektir.

Bir bilgisiz kişiler muhatabım değil deniliyor. Bu bilginin çeşidine göre de değişir. Bir kimse ille de bir kişinin bilgisini bilmek zorunda değildir, kabul etmek de ama bilgim var diyende eğer ihtiyaç duyulduğunda paylaşmıyorsa onun bilgili oluşu da beni ilgilendirmez ki. Kendi bilgileriyle yok olur gider. İlim ise malum a tabidir, bu yüzden tartışmaya aşıktır. Yine de felsefi olarak Descartes benim en iyi bildiğim , hiçbir şeyi doğru bilmediğimdir. Sokrates ise düşünüyorum derken Kuran da seslenilen düşünen akıl sahipleri için ibretler kelamından farklı bir şey dememiştir. saygılarımla..