Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '11

 
Kategori
Siyaset
 

Nereye Gidiyoruz

Nereye Gidiyoruz
 

Seçime gidiyoruz. Şunun, şurasında ne kaldı ki, sayılı günler. %50 oy oranına ulaşacağını söyleyen Başbakan, neye dayanarak böyle bir iddiada bulunuyor. Herkese iş mi bulacak? Yoksulluğu, perişanlığı, çaresizliği ortadan mı kaldıracak? Bebekler, açlıktan ölmeyecekler mi? Kadın erkek eşitliğini mi sağlayacak. Eğitim de fırsatlar mı eşitlenecek? Sağlık da sorun kalmayacak mı? Terör bitecek mi? Apo, sesini kesip, uslu uslu hücresinde yatacak mı? TSK ile didişmeler, yargı ile çekişmeler, son mu bulacak? Tarım kesimi, rahata erecek mi? İşçilere, sendika özgürlüğü sağlanacak mı? YÖK kalkacak mı? Yolsuzluklar bitecek mi? Deniz Feneri davasında yargılananlar gereken cezayı alacaklar mı? Allahı nı seven söylesin. Başbakan, kendi icadı olan, toplu açılışlar da, bu saydıkları hakkında tek bir söz söyledi mi? Söylemedi. O zaman, Başbakan, bu toplu açılış törenlerinde ne söylüyor? Başbakan, eleştirilere sert çıkıyor. Namertler, densizler, şerefsizler, Başbakanın kelime haznesinden dökülenler. 

Seçime gidiyoruz. Şunun, şurasında ne kaldı ki? İyi de, niye gidiyoruz ki, seçime. Başbakan dedi ki: En az %50. Anketler de öyle gösteriyor. Bir tek, kıyı kesimler aykırı. Diğer yerler tamam. Bu anketlere göre, güneydoğu bile silme AKP. Yani, seçimi de, sonrasını da, merak etmeye gerek yok. Atı alan, İran ı geçti. İran nereden çıktı derseniz, İran, Üsküdar ı solladı, derim. Arabistanı külliyen ilhak ettik gibi. Venezuella da kuyu açıyoruz. Su kuyusu değil, Petrol kuyusu. Chavez demiş ki: Bana 2 Milyon konut yapın, aha size kuyu. Kuyudan çekin suyu, pardon oıl’i. TOKİ Başkanı ile, Enerji Bakanı, valizi bavulu toplamışlar, Chavez in memleketine yerleşmeye gidiyorlar. 2 Milyon konut, dile kolay. Gecekondu olsa neyse. 

MHP Genel Başkanı, Devlet Bahçeli, bu anket işine inanmıyor. Anket ona ters. Devlet Baçeli nin banketine göre, önümüzdeki seçim sonrasında, AKP ile CHP, koalisyon kuracaklarmış. Kurmakla da kalmayıp, bölücü başını da, serbest bırakacaklarmış. Yani, Bahçelinin bu söylemi var ya, anketten daha beter komik. Buna kim inanır, desem, Kadir İnanır diyeceksiniz. Devleti, bahçeden yönetirseniz, işte böyle olur. Mübarek, bahçeden bir çık hele. Çarşıya in. İnsanlarla bir konuş, bak bakalım memleket de neler oluyor. Konuyu bir de Hakikat Komisyonuna sor istersen. 

Bu günlerde bir de Hakikat Komisyonu çıktı. Her hangi bir konu da, maraza çıktığında, marazayı Hakikat Komisyonuna havale edecekler. Hakikat Komisyonu inceleyip, raporunu yazacak. Bu Hakikat Komisyonu, TBMM de oluşturulacak. İşte oluşumun en sakat yeri de, burası. Meclisin içinden, bu komisyon nasıl oluşturulacak. Hülya Avşar vari söylersek, haggatan zor iş. AKP-CHP koalisyonunu bile bozar bu iş. Bu iş, iş değil. Onun için, BDP, bu Hakikat komisyonunu, şiddetle savunuyor. Haggatan zor. 

Seçime gidiyoruz. Şunun, şurasında ne kaldı ki? Danıştay a danıştık. Dedi ki: Türbanla sınava girmek yasak. Kimlik tespiti zor olabilir. Karar, mantığa uygun. Sınavlarda kopya furyası yaşanırken, Türbana sarınıp, başkasının yerine sınava girmek, bizim ülkemizde mümkün. Bence, türbanla nikaha gelmek de yasaklanmalı, Nikah kıyılıyor. Gerdeğe giriliyor. Damat, gelinin türbanlı duvağını heyecanla açıyor, bir de ne görsün, mahallenin en çirkini, bıyıklı Hüsnüye. Olur mu, olur. Türbanlı oy kullanmak ta sakıncalı. Hani derler ya, hayat bir sınav. Aslında, türbanı hayatımızın her evresinden çıkarmak lazım. Türban, bir yerde faydalı olabilir. Dayak yiyen kadınlar, dayaktan sonra, şişlikleri ve morlukları kamufle edebilir ler. Erkekler, bu türbanı, bunun için dayatıyor olabilirler. Kadınların, ne giyip, ne giymeyecekleri, dinleri, imanları, erkeklerden soruluyor. Kadın olmanın, dayanılmaz hafifliği mi, ne? 

Kadınlar, seçime gidiyoruz. Şunun, şurasında ne kaldı ki? 

 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..