Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '08

 
Kategori
Blog
 

Neşe EVRİM Yalova'dan bildiyor !

Neşe EVRİM Yalova'dan bildiyor !
 

Biz MB'nin kokoş gülleriyiz. Dillerde gezer dansederiz..gamsız yaşarız eğleniriz...


Bir…iki …üç…deneme... Bir …iki…üç…deneme…Başla! Yayındayız…

Slow bizi bozar abi !

Ne slowu, yayındayız dedim yaa.

Pardon ayol, ben ne biliiim, biz Semayla kaynatıyoduk şunun şurasında .

Nasılım Semacım, saçım başım, rujum, kolyem küpem yerinde mi, güzel görünüyo muyum ? Kız, şu Beenmaya ile Yağmur Zamanını kıskanmaktan öldüm öldüm de... nasıl kızıl yaptım saçlarımı ama…Hem de aşk alevi ! Pek hoş oldum valla.

Yayındayız ayol, bu kokoş kadın deli edecek beni ! (sunucu saçını başını yolmaktadır o an )

Başlıyorum tamam, çatladın mı !

İyi geceler Türkiye…

İyi geceler MB ahalisi…

Her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsan…

Su uyur , düşman uyumaz ! Neşe Evrim hiç uyumaz !

Vazife her şeyden üstündür yani…

Millet Yalovaya dair her şeyi yazdığını, okuyucu da her şeyi bildiğini sanıyor ama…

Alt tarafı onca yol gitmişken , bir gün uzattık tatili. Ne olmuş yani. Görevimizin başındayız işte gecenin bi yarısında.

Hadi gir yayına artık, napsin millet senin tatilini !

Slow bizi bozar abi…

Ne oldu ki ?

Şu uzun bacaklı iskemlenin üzerine küp gibi tünemiş uzun bacaklı, sarışın sanatçı kadın var yaaa…

Eeeee…

Tam bütün blog ortada, takmış kokoş Semanın taaa Kapalıçarşılardan getirdiği allı pullu kemerleri. Şıkır da şıkır….fıkır da fıkır…döktürüyoo. Müziğin ritmine kaptırmış kendini salkım söğütler gibi titriyoo... Her biri Asena mübarek !

Kadın tutturmuş, istek var , slow söyliycem !

İyi tamam hoş da, slow zamanı bloğun bütün erkekleri düşünen erkek heykeli mübarek !

Uzun bacaklı iskemleye tünemiş uzun bacaklı sarışın sanatçı kadından, beterler valla. Kırım kırım kırıtıyolar, sırım sırım sırıtıyolar hain hain…

Üstelik Celalin bana bir tango borcu olmasına rağmen !

Adam, oynayamayan gelin misali ! Neymiş yeri darmış, neymiş yeni darmış!

Gitti bütün cazibem, yerlerde sürüm sürüm. Onca aşk alevi kızılına boyadım saçlarımı, en kırmızı rujumu da sürdüm. Iıhh….

Allahtan, bu müthiş moral çöküntümün üstüne, Arslan İlhami ile Bülent Göncü hızır gibi yetişiyolar da….Beni kuşlar gibi döndürüp pistte, cazibemi toparlıyorum yerlerden yani!

Yazık oluyo bloğun güzelim kızlarına yazık….Biri bu adamlara dans dersi versin canım!!!!

Şu bizim uzun bacaklı sandalyede küp gibi oturup , uzun bacaklarını sallandıra sallandıra şarkılar söyleyen Işın Karaca’nın sarışın ve birazcak daha zayıf versiyonu sanatçı kadın var yaaa…Vücudunun hiç bir noktasını şarkı söylerken kıpırdatmadığı için, hali ile de yorulmuyor tabii… Ama bana söker mi ! Sotadayım . Bi bıraksın mikrofonu, pars gibi fırlayıp ortaya mikrofonu ele geçireceğim .

Ve aynen dediğimi yapıyorum. Biz 35 kişi civarındayız. Yalova belediye başkan yardımcısı yanımızda. En az 70,80 kişi de dışarıdan insan var. Kaçar mı hiç !

Başlıyor reklamlar ve MB’nin Yalova manifestosu…..

Ben siyasetçi olmalıymışım canım !

O ne tok ve inandırıcı ses tonu…O ne protest duruş 68’ lerden kalma…

Sevgili Talip Bölükbaşı’ mızı tanıtıp THK Yangın Uçağı alım kampanyasını açıklıyorum önce. Bi bakıyorum göz ucu ile. Bütün salon YANGIN yazıp, 3919’a gönderiyor . Sadece 6 YTL çünkü…

Ardından ÇYDD ile ortak yürüttüğümüz ANADOLU’ DA BİR KIZIM VAR, ÖĞRETMEN OLACAK “ projemizi ve Adıyaman Kahta’da lisede okuyan altı kardelenimizi anlatıyorum onlara, desteklerini istiyorum.

Ve İlyas Bayram geliyor sahneye. Aynı gün açılışı yapılan İzmir MB hatıra ormanını anlatıyor bize heyecanlı heyecanlı. Daha ayağında ormanımızın tozları duruyor. Adam hakkatten hızır İlyas mübarek. 5,10 tane kopyalayacaksın bundan canım... Biz bu MB hatıra ormanları işine devam etmeliyiz bence, yangın uçağını da almalı, altı kızımızın da liseleri bitirtmeliyiz. Bize de bu yakışır yani…

Derken garson beni silah zoru ile oturtturuyor yerime…

O sırada Zeynep, bi hışım fırlamaz mı ortaya ! Mert kadın, harbi kadın, sözünü esirgemeyen, sonuna kadar giden kadın bu Zeynep .

“ Ne zamandan beri Atatürk’ü anmak siyaset oldu “ diye inletiyor ortalığı .

Garson efendi, benim siyaset yaptığıma hükmetmiş meğer kendi aklınca…….

Salondaki heyecan ve destek dalgası tam zamanında yatışıyor.

Ve endorfinleri, seratoninleri salgılamaya devam ediyoruz, uzun bacaklı iskemlede küp gibi oturup da uzun bacaklarını sallandıran sarışın güzel sanatçı kadının eşliğinde…

Kısa bi mola ve sahnede Çalışkan Adem ve Neşe Evrim şiir dülellosu !

Ben hazırlıklıyım ama adam ezberinden okuyor allah için. Ama…beni yenmek kolay mı yani. Nazım’dan söylüyorum, Zeki Etferat’ta katılıyor düelloya.

“Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler…
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar…
Işıklı maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın, inanın çocuklar ”

Umut, yüreklerimizin hiç susmayan bülbülü…

Ve şiir düellosunun kapanışını hüzne dair kendi dizeleri ile Cansın Erol yapıyor.

Aaaa... o da ne ?

Saat gecenin 12’ sini vurmadan, program bitiveriyor !

Anlaşılan odur ki , Yalova Termal; ununu elemiş, eleğini duvara asmışların yeridir !

Ve bizi kesmez !

Doğru lobiye !

Çığlığının sessiz olduğuna bakmayın siz; sesi bir güzel , bir nağmeli ki onun…

Şimdi uzaklardasın , gönül hicranla doldu, diyor önce.

Ardın da huysuz ve tatlı kadına nağmelerini döktürüyor, sessiz çığlık o güzel sesi ile.

Ve lobiden de kibarca kovuluyoruz tabii o saat…

Tamam da , biz de plan bitmez ki !

Bizi susturabileceklerini sananlar çok yanılırlar çoookkk…

Yangında ilk kurtarılacakların başındaki B planı devreye giriyor.

Ormanın kuytulukları, küçük şelale, ırmağın üzerindeki köprü, kükürtlü buharın küçük mağarası ve dilsiz gece bizi bekliyor !!!!!!

Ve asıl eğlence orada başlıyor !

Kadir Demirel, Ömer Sebahattin yok!

İlyas Bayram yorgunluktan pes etmiş yatmış !

Benim ses malum, ertesi gün hiç çıkmayacak .

Ve Ali Nail Usta yetişiyor imdadımıza, tenör sesi ile.

Orman inim inim inliyor…

Hatırla sevgili o mesut geceyi…çamların altında aldığın buseyi…

Benim gönlüm sarhoştur yıldızların altında, sevişmek ah ne hoştur yıldızların altında…

Sen kalbimin mehtabısın güneşin, sen ruhumun vazgeçilmez bir eşisin…bir şarkısın ömür boyu sürecek…dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek…

Ve içimizden bir cevheri daha keşfediyoruz birlikte. Usul yerinde, ses desen bildiğin tenör işte, endam da tamam…Daha ne olsun beyaaa…

Çalışkan Adem, yanık sesi ve içli türküleri ile giriyor araya…

Ama Yeşim, Bülent ve ben rock moduna geçiveriyoruz hemencecik.

Pencerenin perdesini rock ritminde söyleyip, bir yandan da bir döktürüyoruz ki ! Athena haltetmiş yani. Yazılanlara bakılırsa herkes çok eğlenmiş bu fasılda . Ama bizim kadar değil tabii…

Bu blog bitmez !

Daha ertesi gün kahvaltı faslı, havuz sefaları …

Ama ben sıkıldım artık bu naklen yayından. Bunca temiz orman havası, dans, eğlence, dostluk, paylaşım, erguvanlar, mor salkımlar, begonviller, kükürtlü buhar havasında güzelleşme fasılları, havuz sefaları….

Çok relaksım çoookkkk…

Eyyyy…küçük ve sessiz şelale !

Kuytu orman !

Kükürtlü buharın küçük mağarası !

Dilsiz ve sessiz gece !

Bilirim insan için liman yok, sahil yok zaman için…

Ne olur eyyy tabiat, o gecenin saklasan bari hatırasını...



Heyyy!!! Neşe Evrim, sen döktürüp duruyosun da saatlerdir, biz çoktan yayından çıktık !




YALOVA MANİFESTOSU:

*Neymiş efendim, YANGIN yazıp , 3919’a gönderiyormuşuz. Ve THK'nun YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞI KAMPANYASI' na katılıyormuşuz. Bizim de bir yangın söndürme uçağımız oluyormış bakarsınız! Hem de üstünde rengarenk isimlerimiz ve MB yazılı…Hem de sadece 6 YTL ‘ye.

*Yalova toplantısını katılımları ile renklendiren, gönüllerimizi şenlendiren, bizleri çoğaltan sevgili arkadaşlarımız ; Sema Çürük, Sema Şener, Yağmur Zamanı, Ahmet(İst) Bülent Gönce ve yeşim Koç, Zeki ETferat, Sibel Ulusoy ve oğlu, Gülçin, Cansin, Rosemoon, Cansın Erol, Erol Işık, Beenmaya ve annesi Hatice, Meral Yağcıoğlu ve babası, Sessiz Çığlık ve eşi, Celal Çelik , Kendimce/Hülya, Arif Öğütçü ve eşi, İlyas ve Sevil Bayram, Ruksan İLdan , İncisel, Ali Nail ve eşi Nejla, Çalışkan Adem, Arslan İlhami ve yoldaşım Deniz'e ve pek tabii toplantımızın organizatörü sevgili Zeynep Gülay Kibaroğlu'na sonsuz teşekkürlerim ve sevgilerimle...

*Bilmeyenler ve Ali GÜLCÜ için özel hamiş not : KOKOŞ, her daim süsü püsü, bakımı, takısı, havası, edası yerinde olanlar için kullanılır. Daha ziyade kadınlar için kullanılmakla birlikte erkekler de pekala KOKOŞ olabilir ve de çok da hoş ve cazip olur kanımca. Bakınız Bülent Göncü ; havası ve kendi tasarımı eşi benzeri olmayan yelekleri ile muhteşem tarzı...

* 4 mayısda İstanbul'da piknik, 21 haziran'da İnönü THK tesislerinde muhteşem uçuşlar... Bizi izleyin anacım, pişman olmazsınız! Tafsilat Sema Şener ve Talip Bölükbaşı bloglarında..............................

 
Toplam blog
: 171
: 2319
Kayıt tarihi
: 15.02.07
 
 

Düşünen, üreten, kendine, insana, çağına sorumlu, tavırlı, taraflı , çağdaş ve yüzü aydınlığa dön..