Neşet Ertaş

Türk Halk Müziği’nin büyük ustası Neşet Ertaş hastaneye kaldırılmış. Usta, her ne kadar sevenlerine  “iyiyim” diye mesaj gönderse de ben onun için endişe ediyorum. Çünkü daha önce de birkaç kez rahatsızlandığını basından takip etmiştim.

Bilindiği üzere Neşet Ertaş, Türk halk edebiyatında bir uzun hava olan bozlak türünün yaşayan en büyük ustası. Aynı zamanda da “Abdal” geleneğinin yaşayan son temsilcisi. “Sazının emanetini” bir başka büyük ustadan, babası Muharrem Ertaş’tan devraldı ve bugünlere geldi.

Günümüzün yozlaşmış müzik kültürüne inat, dimdik ayakta duran Türk Halk Müziği, bir Neşet Ertaş daha yetiştirir mi, bilinmez. Halk müziği okuyan sanatçılarımız çok var ancak, hem türkü derleyip, hem türkü yakıp, hem saz çalan, hem de söyleyen; büyük ustanın deyimiyle “çalıp çığıran”,  halka mâl olmuş, halkın bağrından çıkan sanatçılarımızın sayısı bir elin parmakları kadar azaldı. Kimini horladık, kimini yasakladık, kimini hapse tıktık.

“Sevgi insana yakışır “ sözleriyle gönül telimizi titreten, koca Muhlis Akarsu’yu, Sivas’ta yok ettik!

Türk Halk Müziği, kendi öz malımızdır. Anadolu’nun çileli bağrından çıkmıştır. Sizler hiç içi boş bir türkü yakıldığını duydunuz mu? Ya sevindirir, ya kederlendirir, ya düşündürür, ya da ibret aldırır. Türküleri dikkatle dinleyin, hiçbir satırında yozluk, yabancılık bulamazsınız. Bizimdir, öz be öz Anadolu kokar. Biz kokar…

Kültür yozlaşmasının en üst seviyelere çıktığı bu günler de Neşet Ertaş’a ve elimizde kalan bir avuç halk müziği ustalarına çok ihtiyacımız var.

Kendimize, özümüze dönmemiz için, türkülerimize ve Neşet Ertaş’a daha bir sıkı sarılmamız gerek.  

Neşet Ertaş, medyada, iç sayfalarda ve alt sıralar da, küçücük haberlerle ya da alt yazılarla geçiştirilecek bir sanatçı değildir. O gerçek bir sanatçıdır ve baş sayfalarda yer almalıdır. Bunu hak ediyor…

Neşet Ertaş’ı takip edenin yolu birlik ve beraberlikten, sevgiden geçer…

Buradan büyük ustaya, Allah’tan sağlık ve uzun ömür diliyorum.

Selam, sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.

Dualarımız seninle…

Çabuk iyileş…

Tülay Hergünlü

İstanbul

14 Eylül 2012