Nevruz'dan Nevruz'a "çözüm süreci" - 2 : "2013 Nevruz'u öncesi, Başbakan Erdoğan'ın "yol haritası"

2015 NEVRUZ'U ÖNCESİ, "ÇÖZÜM VE BARIŞ SÜRECİ" İÇİN İKİ ÖNEMLİ ADIM ATILDI...

Bunlardan ilki, o sırada Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2005 tarihinde, Diyarbakır'da yaptığı bir konuşma ile çizdiği "YOL HARİTASI"dır....

İkincisi ise, Öcalan'ın 2009 yılında, avukatları aracılığı ile İmralı Cezaevi Yönetimi'ne verdiği "YOL HARİTASI"dır.

2013 Nevruzu için sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için, bu iki "Yol Haritası"nın içeriğin bilmekte büyük yarar vardır.

Konuya girmeden önce, peşinen şunu belirtmeliyim ki, Öcalan'ın 2009 yılında çizdiği "yol haritası", Erdoğan'ın 2005 yılında Diyarbakır'da çizdiği "yol haritası"nın  adeta bir fotokopisi idi...Bu yol haritalarını okuduğunuzda, bunu sizler de göreceksiniz. Bunu özellikle, "Öcalan ne diyorsa Hükümet onu yapıyor" diyenler için belirtmek istedim...

BAŞBAKAN ERDOĞAN'DAN , O SIRALARDA, HİÇ BEKLENMEDİK BİR ADIM...

Başbakan Tayyip Erdoğan, 12 Ağustos 2005 yılında Diyarbakır'da bir konuşma yaptı. Bu konuşma, günümüzden 10 yıl öncesi bir zamana göre oldukça cesur bir içerik taşıyordu..

Başbakan Erdoğan, bu konuşmasıyla, Kürt sorununun demokratik yoldan çözümü için, altında yılan olma ihtimali olan bir taşın altına, ilk kez elini sokan kişi oluyordu...

Erdoğan, özet olarak şunları söylemişti, o tarihi konuşmada :

1 - Kürt sorununu kabul ediyorum.

2 - Kürt sorununun çözümü, anayasal vatandaşlığın kabul edilmesi ve Türkiyelilik kimliğinin benimsenmesiyle mümkündür.

3 - Türk devleti geçmişte hatalar yapmıştır. Kürt sorununun çözümü demokratik adımların atılmasıyla mümkündür.

4 - Yerel yönetimlere verilen yetkiyi artıran "federatif" bir yapı,

5 - Dağdaki insanalar af  imkanı,

6 - Demokratik hakların artırılması,

7 - STK'lar, akademisyenler ve partilerin Kürt sorunu üzerinde tartışması,

8 - Köy ve mezra isimlerinin değiştirilmesi,

9 - Kürtçe siyasi propaganda yasağının kaldırılması,

10 - İmralı'da Öcalan'a komşu yeni hükümlülerin getirilmesi.

Başbakan Erdoğan'ın bu sözleri, "yahu bu adam ne diyor?" gibilerinden çok tartışıldı. Türkiye, bu konuyla yattı, bu konu ile kalktı. Gazeteler, bu konuya özel ve farklı manşetler atmakta birbirleri ile yarış ettiler...Türkiye'de, o zamana kadar --hatırladığım kadarı ile-- bir  Başbakan, ilk kez bu kadar açık ve net konuşuyordu.(Türkiye'de ilk kez "Türk-Kürt" kardeşliğine vurgu yapan ve onlara demokratik bazı iyileştirici haklar vermeye çalışan Cumhurbaşkanı Turgut Özal bile, bu tür düşüncelerini yalnızca oğlu ve çok yakın çevresine açıklamıştır)

Başbakan Erdoğan'ın, bu açıklamaları, 4 yıl sonra, yani 15 Ağustos 2009'da Öcalan'ın açıkladığı "yol haritası"na o kadar benziyordu ki... Sanki, 2013 Nevruzu'nun, "Çözüm ve Barış Süreci", 12 Ağustos 2005 yılında, Başbakan'ın Diyarbakır konuşması ile başlamıştı...

Başbakan'ın, bu açıklamalarının  İmralı'dan duyan Öcalan, hop oturup hop kalkmış ve "Başbakan'ın söyledikleri benim düşüncelerim" diye feryat etmiştir. Buna karşın bir Hükümet yetkilisi de, bunun "Türkiye'ye özgü bir model" olduğunu söylemiştir.

Belki, bu nedenledir ki, Başbakan Erdoğan'ın yaptığı konuşmada söylediklerinin bazılarını yerine getirmesi ve getirmeye gayret göstermesi üzerine, PKK, 1 Ekim 2006 yılında "tek taraflı ateşkes" ilan etti.

Ancak, askeri operasyonlar devam ettiği için alınan bu "ateşkes" fazla sürmedi...Çünkü o sıralarda askerler, aynen Turgut Özal zamanında olduğu gibi, Erdoğan gibi düşünmüyorlar ve sık sık, "terörle mücadele kararlılıkla sürdürülecektir" diyorlardı...

KCK, bir kez daha, 13 Nisan 2009'da, "Meşru Savunma" temeline dayanan "ateşkes" kararı aldı. Bundan 4 ay sonra da, Türkiye medyasını çok meşgul eden ve onların adlandırması ile "PKK liderinin ikinci yol haritası" açıklandı.

Onu da, bir sonraki bloğuma bırakayım...

cdenizkent

20 Şubat 2015