New York ne yana düşer usta..!

Türkiye'de bir Amerikan düşmanlığı(hadi karşıtlığı diyelim) sürdürülür durur ya..

Hani Amerikalı denizcileri Beşiktaş rıhtımlarından denize döktüğümüz o anlı şanlı geçmiş sürekli bir gurur ve onur abidesi olarak hatırlanır..

Ağzını açan solcu-ulusalcı aydınlarımız Amerikan emperyalizminden dem vurur..

Siyasi iktidarlar(yani sağ iktidarlar, solun iktidar yüzü gördüğü yok ki..)daima Amerikan işbirlikçisi olarak lanse edilir..

Tamam..Bu ülkenin "bilinçli" aydınları yani "baş takımı" (ayak takımı'nın karşıtı olarak kullandım) ülkesinin kurt'a kuşa yem olmaması için mücadele ediyor, ne var bunda diyecekesiniz..!

Bunda bir şey yok..!

Yok da işin içinde anlaşılması güç bir "gariplik" var.

Amerikan emperyalizmi konusunda feveran edenler, önüne geleni "işbirlikçi" likle suçlayanlar, nasıl oluyorda bu ülkenin "bir ayağı" Amerika'da olanları oluyor, bunu anlamak zor..!

Hatta;bir numaralı Amerika düşmanı baş takımının başı bir "büyük" yazarımız da ameliyatını Amerikan Hastanesinde oluyor.

İnsan "şifa" yı nerde bulursa oraya gitmelidir elbette.Ama Amerika diyince tüyleri ürperenler Amerikan Hastanesinde gerçekten şifa bulabilecekler mi..?

Ya da Türkiye bir gün gerçekten Amerika'ya karşı "tam bağımsızlık" elde ederse, bu beylerimizin New York özlemlerini gidermeleri sorun olmayacak mı..?

Bizim için sorun yok..! Biz New York'u ancak televizyonlarda gördük, görmeye devam ederiz..

Ama bu ülkenin tam bağımsızlıkçı aydınları bir gün Amerika'ya "uçamaz" hale gelirlerse sorun olmayacak mı..? Zülfü'nün dediği gibi:

New York ne yana düşer usta, Vasington ne yana..!