Newton’un Elmasından Einstein’ın Kuantum Fiziğine Kişisel Gelişim yolculuğu

EVREN BİR BÜTÜNDÜR.TEKTİR. EVRENDE BİRBİRİYLE İLİŞKİSİZ İKİ ŞEY YOKTUR. İLİŞKİLERİ GÖREBİLDİĞİNİZDE EVREN KAPILARINI AÇAR SİZE.

Newton’un gözüyle dünyaya baktığımızda, atom, sert,  geçirgen olmayan, katı sınırları olan bir şeydir. Ve fiziksel dünyada her şey tahmin edilebilir. Şuura ve zihne bir yer yoktur. Bedenlerimiz, bir nesneler topluluğudur. Davranışlarımız tahmin edilebilir.

Psikanalizin kurucusu Freud de Newtoncu bir yaklaşımla ‘’Sen benim için bir nesnesin. Ben senin için bir nesneyim.’’ felsefesi güdüyordu. Freudçü anlayışla baktığımızda  ‘’Ego’’nun bizim tek gerçeğimiz olduğunu sandık. Bilinçaltımızın bedensel arzularımızın bastırıldığı bir depo olduğuna inandık. Her şeyin kökeninin, cinsellik olduğu bilgisiyle yoğrulduk.

Newtoncu bilim, denetimin olduğu zaman ve mekan bağlantılı bir bilimdir. Gözlemci dışarıdadır ve deneyler yapar. Sonuçları kontrol eder. Sürprizlere yer yoktur.

20.yüzyıl fizikçilerinin, ardı ardına ortaya koyduğu kuramlar, tüm bildiklerimizi kökünden sarsmıştır. Heisenberg’in ‘’Belirsizlik İlkesi’’, Kuantum Teorisinin temel ilkesidir. ‘’Bir konu hakkında X’i biliyor olmamız, Y’yi biliyor olmamızı gerektirmez.‘’ Evrende sonsuz sayıda olasılık vardır ve bildiklerimiz kısmidir. 

Kuantum Teorisi, fiziksel davranışı belirsiz diye tarif eder. Fiziğin dehası Einstein, zamanın ve mekanın göreli olduğu, kuantum enerji paketçiklerini bize tanıtır. Einstein’ den önce evren,  sonsuz bir uzay denizinde yüzen, madde adası olarak düşünülürdü. Einstein, maddeselliğe sıkı sıkıya tutunmak konusunda,  yanıldığımızı bize ispatladı.Evrende hiçbir şeyin kesin ve mutlak olmadığını, kişiye ve zamana göre değiştiğini deneylerle ispatladı.

Görelilik Kuramı , o zamana kadar tartışılmaksızın kabul edilen Newton'un yasalarını temelinden sarsmıştır. Einstein,  Newtoncu yaklaşımın tersine, olmakta olanların  gözlemciye göre değişmekte olduğunu anlamamızı sağlamıştır.’’Evren bir bütündür. Tektir. Bu yüzden evrende birbiriyle ilişkisiz iki şey yoktur. İlişkileri görebildiğinizde evren kapılarını açar size.’’

Yaşanmakta olan her şey aslında Görelilik Kuramının versiyonlarıdır. Olmakta olanlar, size göre olmaktadır. Ve aynı olay, farklı bir gözlemciye göre, farklı bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Kuantum Fiziği tüm sorumluluğu gözlemciye bırakır. Aslında kuantum fiziğinde gözlemci de yoktur. Katılımcı vardır. Bir olayı gözlemliyorsanız, o olayın sonucuna etki etki ediyorsunuz demektir. Bu da sizin olayın  katılımcısı olduğunuzu gösterir.

Öyleyse tek bir durum, tek bir gerçek ve katı, esnek olmayan atomlar yoktur. Ve her şey bizim gerçekliğimize göre şekillenmektedir. İnsan bir şeye odaklandığında, sonuçtaki gerçeği değiştirebilir. Bu, 20. Yüzyılın en büyük devrimidir. Ve aslında hayatımızda yaşadığımız her şey  maddenin enerjiye, enerjinin maddeye dönüştüğü niyetlerdir.

AYPERİ FERDA ORAL

EĞİTİMCİ-SPİRİTÜEL YAŞAM KOÇU