Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '11

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

NewYork - Washington

NewYork - Washington
 

1986. Amerika’ya değil ama NewYork’a ilk gidişim. Birleşmiş Milletlerde çalışacağım. Spor, dans caz hobim. Dünyada ki tüm siyahi starlar ise idolüm. Kerim Abdülcabbar ile başlar hayranlığım, Carl Lewis, Louis Armstrong ve diğerleri.
Havaalanı otobüsü ile Grand Central Terminaline indim. Şehre bir hoşbulduk diyelim. Valizi bacak arama alıp pisuvara yanaştım. Sağıma soluma birer siyahi yanaştı. Kafalarını uzatıp uzatıp bakıyorlar. Gerçi öyle ele avuca sığmaz bir durumumuz yok. Kamuflaj kolay ama yine de huylandım. Sağımda ki bir adım geri attı. Harbi bir adım yani. O ne yaa! Bakamıyorum ama yarım metre bir karaltı aşağı yukarı sallanıyor. Soldaki de bir adım geri attı. Orada da bir karartı. Bu nedir ya?. Yapıştırdım suratımı duvara. Bekliyorum ki mekan boşalsın. Ama nereye kadar? N’apalım. Eldeki mal bu kadar diyerek tüm komplekslerimden sıyrıldım ve toparlandım. Bir de ne göreyim? Abilerde yarımşar metrelik siyah plastik boru. Öööle sallıyorlar sağa sola. Maksat Amerikaya ilk gelen beyazlarla kafa bulmak. Ellerimi bile yıkamadan attım kendimi dışarı. Hoop başka bir siyahi ensemde. Telefon kartı anlatıyor bana. Yok efendim beş dolar verirsem dünyanın her tarafı ile bedava görüşürmüşüm de, kart bir başkasının account’ı adına oluyormuş da v.s.v.s. Koşarak kaçtım. Hemen aşağıya Metro’ya indim, bana verilen adrese gideceğim. Haydaa, bir başkası ensemde. “give me quarter” Bi çeyrek dolar istiyor. Abi yok!. Topukladım ama aynen arkamdan geliyor, koştum, oda arkamdan koşuyor. İmdaaat!. Bakan yok, yardım eden hiç yok. Nihayet çıktım caddeye. Otobüsle gideyim bari. Hoppaaa. Bir başka siyahi, garson edasıyla sayıyor; Coca, Mariuhana, Haşhaş vs. Sloganı da var; "Uygun fiyat, yüksek kalite" Garanti belgesi sorsan verecek sanki. Beni taksi paklar...
2011. Yer yine Grand Central otobüs terminali ve yine tuvaletteyim. Baktım karşılama aynı. İntikam ateşi içimi yaktı. Eee yıllar geçmiş. Hep beraber büyüdük tabi. Biraz da gayret gösterince artık ele avuca sığmıyoruz. Buyrun bakın. Ce eee. Boru değil bu. Dışarı çıktım, telefon kartı satanların yerini kopyalanmış “sim kart” satıcıları almış. Drug satıcıları ise daha yapay uyuşturuculara yönelmişler. Metroya girdim. "give me quarter" bitmiş, rakam enflasyonla birlikte "five bucks" yani 5 dolar'a çıkmış. Allahtan metroda her vagonda sivil ve resmi polisler var. Zorlayanları da ilk istasyonda derdest ediyorlar.
1986’da gözümün önünde bıçaklananıp cüzdanı alınan yabancıyı kimse arabasına almamış, hastahaneler kabul etmemiş, garip halimle adama kefil olmuştum. Şimdi daha güvenilir bir NewYork buldum. Kısaca, 2011’in NewYork’u daha güvenli, daha teknolojik ancak 11 eylülden bu yana bir o kadar da paranoyak. NewYork yine uçların, sivrilerin, marjinallerin, sınırların zorlandığı zengin bir dünya başkenti. Buna rağmen sokaklar işsizler, homeless’ler, kapkaççılar, uyuşturucu satıcıları ve dilencilerle dolu. Şehirde plastik şişe, teneke toplayıcılarının dışında enteresan meslekler de var. Miami ve Los Angeles’te da dedektörle kumda mücevher ve para arayanlara rastlamıştım. Burada mazgallara düşen bozuk paraları mıknatısla avlamak bu işlerden biri. Bir diğeri ikiz kuleler yanında olay gününü resimlerle anlatanlar veya market kasasında sizi bekleyip, nakit ödeyecekseniz sizin yerinize kendi kredi kartı ile ödeyerek, sizin nakit paranızı alanlar. Size de Özgürlük heykelciğini hediye veriyorlar. Amaçları bir ay kazanmak, mil toplamak veya para aklamak olabilir. Bir de köşe başı "Free Hugs"cular çıkmış. Yani "kucaklaşmak bedava". Güzel kızlara sarılmanın dışında ne faydası var? anlamadım.
Bunların dışında o tarihlerden bu yana NewYork’ta neler değişmiş bir göz attım;

  • Irkçılık en büyük suç olmuş. Konuşurken Zenci, Hispanic hatta ağız tadı ile "ie" demek bile suç. Zenciye siyahi, Hispanic'lere Latin kökenli, öbürlerine gay demek zorundalar.
  • Saçları beyazlamamış NewYork’lu yeni baba görmek artık çok zor.
  • Eğlence Soho’dan daha güvenli olan 3.Avenue’ya taşınmaya başlamış
  • Tüm otoparklar daha fazla araba alabilmek amacı ile dönmedolap sistemine başlamış. Yine de yerine göre günlük 60-80 dolar veriyorsunuz.
  • Türkiye reklamları Times Square dahil her yerde. Gurur okşuyor.
  • Her yemek menüsünde, her sandviç’in üstünde kaç kalori olduğu yazıyor.
  • Amerikalılarda sıraya girme merakı var. Üç kasa var, hangisinde kuyruk uzunsa orada sıraya giriyorlar.
  • Kibarlık, nezaket bitmiş. Omuz atan öne geçiyor.
  • 11 Eylül paranoyası her yerde. Donunuza kadar yapılan çifte kontrollerden dolayı Özgürlük heykelini 6, Empire States’i 5 saatte geziyorsunuz.
  • Etnik gruplar bazı iş kollarını kapmışlar. Örn. Kuyum Ermenilerde, büyük Elektronik işleri Yahudilerde, Saatçiler İsviçre, Alman ve Belçikalılarda, Taksiciler Hintli Rus veya Pakistanlı, Köşe başı Sosisçiler Arap, Tezgahtarlar Latin kökenli, İyi restoranlar İtalyan ve Fransız, İncik, boncuk ve hediyelik eşya işleri Çinlilerin, Barlar İngiliz ve İrlandalıların, Central Parkta ki bisikletli çekçekçiler ise Türklerin elinde.

Newyork’ta büyük şirketlerin eleman seçimi enteresan. Newyork Times ve bazı Finans kuruluşlarındaki arkadaşlarımı ziyarete gittim. Kendimi moda evinlerinde hissettim. Bir iş yerinde insanlar bu kadar mükemmel görünümlü olur. Arkadaşım anlattı. Sigara içiyorsan, şişmansan, çirkinsen, çok kısa isen, African American veya kahverengi, zeytuni yani biraz koyu renkli isen, bırak büyük bir şirkette çalışmayı, çalışıyorsan da yükselmeyi unut!. Gay’ler ise o kadar iyi örgütlenmiş ki, beyaz, ince ve gay isen her şirkette yerin hazır.
Newyorkda nereler gezilir aşağıda anlatacağım ama ziyaretçiler Newyork!a gitmeden önce http://www.citypass.com/new-york linkinden city pass almayı unutmasınlar. Hem aşağıda sıralayacağımız ören yerleri girişlerinde %50’ye varan indirim hem de bazı yerlerde beklemeden giriş yapma hakkına sahip olursunuz. Bu pass’ı internetten almadan gidenler için, Rockefeller center’ın 2.katından da CityPass’lar temin etmek mümkün.

NewYork’ta neler yapılır bakalım;

Alışveriş;
Elektronikte sakın 42 ve 43. caddedeki elektronikçilerden alışveriş yapmayın. Buralarda her türlü hile, ahval ve şerait bulunur. Ipad alayım dersin 64gb yerine paketlerken 16’lüğü, Iphone alacağım sanırsın çin işi telefonu çakarlar, Kredi kartını çift çekerler. Bu nedenle reklam gibi olacak ama adı üstünde BestBuy, Apple ürünleri için ise ya böyle büyük şirketlerden veya Apple’nın 5th avenue'deki kendi dükkanından alışveriş yapmalı. Diğer alışverişler için NewYork dışında ki outletleri öneririm. Çok fark ediyor. Outletlere girer girmez danışmaya pasaportunuzu ibra edin ve size özel bazı dükkanların yapacağı ekstra "indirim kuponu" kitapçıklarından alın. Ama 100 dolar limiti veya promosyonlada geçerli olmaması sizi kızdırabilir. Jersey Gardens Outlets, Woodbury Common Premium Outlets'e gidebilirsiniz. Buralara gitmek için Otobüs terminalinden 14 dolara shuttellar var. Ama illa NY City’den alış yapacağım derseniz; Manhattan Mall Pretzel, ekonomik alışveriş için ise Soho, “Param var” derseniz 5th avenue ve hatta oradaki Saks 5th avenue mağazası kadınların bir numaralı tercihi. Bloomingdales ve Macy's i unutmayın!

Eğlence
Dediğim gibi, Bardan bara ispanyol usulü gezecekseniz adres Soho. Daha elit barlar ise 3th avenue’ya taşınmış. Caz derseniz; 55 Bar 55 Christopher St. Night Club/Dance Club derseniz 13 Bar/Lounge, 35 E. 13th St. Broadway, Gençlere B. B. King Blues Club 237 W. 42nd St. veya The Bear Bar, 1770 2.nd Ave.

Restoranlar;
NewYork dünyanın mutfak başkenti ya da cenneti diyebilirsiniz.Dünyanın tüm mutfaklarından en iyi örnekleri her keseye ve her damak tadına uygun restoranları bulabilirsiniz. Bunun için en iyi rehber Zagat's book of NY.adres ve fiyat aralıklarıyla yıldız vererek tüm restoranlar listelenmiş,seçim size kalıyor.

TAJ II, Philip Marie Restaurant, Lupa Restaurant, Amerikan tipi yemek isterseniz; Daisy May's BBQ Cart. Öğlen yemeğinde Japon'a ne dersiniz Ocha Fine Japanese Cuisine veya Red Lobster Brodway, Bruch için latin ağırlıklı Dos Caminos. Param var derseniz; dünyanın en güzel restoranlarından Per Se Aşçısı meşhur Thomas Keller. Yemek sonrası kendi gelip düşüncelerinizi alıyor. Hesap ise kişi başo 200 dolar + veya 21 Club, Restoran Daniel, Le Bernardin

Brodway eğlenceleri;
NewYork’a gidip de gece Brodway eğlencesine gitmezseniz geziniz eksik kalır. The Addams Family, Born Yesterday, Chicago, The Lion King, Mamma Mia!, The Phantom of the Opera, Spider-Man en popülerleri. Bilet fiyatları 140-600 dolar arası. Ön koltuk ve Localar daha da pahalı. Ancak hergün Times Squere’da ki TKS bilet satış gişesinde saat 3’ten sonra ki kuyruğa tahammül edebilirseniz %50 indirimli günün kalan biletlerini almanız mümkün. Nereleri gezeceğiz?
Her yerde bu listeyi bulabilirsiniz ancak ben altına değişik yorumlar ekleyeceğim. Central Park: Yılda ortalama 25 milyon ziyaretçi çeken Central Park, Birleşik Amerikanın en çok ziyaret edilen umumi kentsel parkıdır. New York’da geçen çoğu film burada çekilmiştir. Peysaj mimarlığının bir mucizesidir. Yapımı 10 yıl sürmüştür. Açıkhava Film festivali, müzik festivali gibi bir çok etkinliğe de ev sahipliği yapmaktadır. Yine de gece parka yaklaşmamakta fayda var.

Empire State Building : 381 metrelik bir gökdelen olan Empire State aslında bir iş merkezi. Bina 102 katlıdır. Binadan, beş ABD eyaletini görmek mümkündür: New York, New Jersey, Pensilvanya, Conecticut ve Masachusetts. Hava açıksa, sıcaksa hatta birde hafta sonu ise yaklaşık 2 saat kuyrukta bekleyerek giriş bölümüne ulaşabilirsiniz. Burada da çifter çifter aramalar ile 2 kademeli olarak bir saatte yukarı çıkarsınız. Biletler 21 euro. Ancak helikopter show ile birlikte alırsanız bir 20 dolar fazla ödersiniz ama 2 saatlik kuyruktan kurtulabilirsiniz.

Özgürlük Heykeli (Statue of Liberty) : Amerika’nın simgesi olan heykeldir, aynı zamanda gözlem kulesidir. Liberty adası üzerinde yer alır. Heykel, sağ elinde meşale sol elinde ise tablet tutar. Tabletin üstünde ise 4 Temmuz 1776 yazılıdır. Özgürlik Heykeli’ni ziyaret etmek isteyenler 2 saatlik bir kuyruk sonunda adaya bir feribotla ulaşabilirler, merdivenleri tırmanıp meşaleye çıkarak New York limanını seyredebilirler. Heykel 1984’te UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Metropolitan Museum of Art: Metropolitan Sanat Müzesi, dünyanın en büyük müzelerinden biridir. Central Park’ın yanında yer alır. Bir odasında türk ve Selçuklu koleksiyonunu barındırır. Genel anlamda çok geniş bir koleksiyona sahiptir, 2 milyondan fazla sanat eseri vardır. Özel sergiler ücretli, müzeye giriş bağışlıdır.

MOMA: Modern sanatlar müzesi,çağdaş sanatçıların en sevilen eserleri yer alır için de harika lokantalar da var .
Diğer müzeler: Eğer meraklıysanız NY aynı zamanda müze cenneti gitmeden online araştırın bu yazı hepsine yetmez.

Rockefeller Center: Ünlü gökdelen, Manhattan’ın tam ortasında yer alır. 70 katlı olup, binanın alt katları alışveriş merkezi, orta ve üst katları ise iş merkezi olarak tasarlanmıştır. En üst katlar turistik olarak ziyarete açıktır çünkü 360 derece şehir gözlemi için çok uygundur. İş merkezi kısmı ağırlıklı olarak medya şirketlerinin elindedir. Noelde inanılmaz bir şekilde süslenir, devasa bir noel ağacı kurulur, ayrıca binanın önünde ki alanda buz pateni pisti vardır.

Times Square : Broadway, 7. sokak ve 4. cadde’nin kesişiminde yer alan meydandır. Şehrin kalbidir. New York’ta satılan ve uluslar arası dağıtımı yapılan ünlü gazete The NewYork Times, bir yılbaşında meydandaki yeni binasına yerleştiğinde meydana ismini vermiştir, o günden beri gelenek halinde her yılbaşında meydanda havai fişeklerle kutlamalar yapılmaktadır. Binlerce kişi yeni yılın geldiğinin habercisi meşhur ışıklı topun inişini seyretmek için meydanda toplanır. Times Meydanı Topu ilk defa 1907’de, yaklaşık 1,5 metre çapındaki demir ve ahşap malzemeden yapılmıştır.

Madison Square Garden: New York City’deki ünlü spor kompleksidir. Çeşitli spor etkinliklerinde kullanılmaktadır. Aynı zamanda özel konserler de gerçekleşmektedir. Dünyanın en büyük arenası olarak anılır.

China Town ve Little Italy: Amerika’nın birçok şehrinde Çin mahalleleri vardır, Manhattan’daki de diğerlerinden farklı değildir, Çinli göçmenlerin yaşadıkları, kendinizi Çin’deymişsiniz gibi hissettiren mahalledir. San Francisco’dakinden sonra Amerika’nın ikinci en popüler Çin Mahallesi buradadır. Çin yemeğinin en ucuzunu burada yiyebilirsiniz. Sokak tezgâhlarından çeşitli ürünler satın almanız mümkün. Little Italy bölgesiyle iç içe geçmiş durumdadır.

Dünya Ticaret Merkezi (World Trade Center): İkiz kuleler olarak adlandırılan ticaret merkezi, 11 Eylül 2001 terör saldırılarıyla yıkıldı. Simgesel bir yapıydı, birçok filmde ve televizyon şovlarında görünürdü. 106. ve 107. katında Windows on the World (Dünyadaki Pencereler) isimli ünlü bir lokantası vardı. 17 milyon dolar harcanarak yapılmış bir lokantaydı. İçinde ünlü bir şarap okulu programı vardı. Terör saldırısı sonrası bina çevresinin yeniden yapılanması safhasında “National September 11 Memorial & Museum” (Ulusal 11 Eylül Anıt ve Müzesi) projesinde karar kılındı ve hala inşası devam ediyor, Müze, Memorial Plaza’nın 11 Eylül 2011’de açılışından bir yıl sonra, 2012’de hizmete girecek. Bu müzenin yer altında sergi salonları olacak.

Wall Street: Manhattan’ın güneyinde, bazı finans kuruluşlarının toplandığı ünlü sokaktır. Adını,17. yüzyılda Hollandalıların bölgeye saldırmaları beklenen İngilizleri durdurmak için ördükleri duvardan almıştır. Günümüzde Amerikan borsası, menkul değer borsaları, vakıf şirketleri, sigorta şirketleri burada toplanmıştır. Büyük firmalara ait kocaman gökdelenler göreceksiniz. Plazalar, spor merkezleri mevcut. Amerikan Merkez Bankası’na giderseniz, dünyanın çeşitli medeniyetlerinin çeşitli dönemlerde kullandıkları para ve para yerine geçen tuz, balık gibi nesnelerden oluşan bir sergi gezebilirsiniz.

Brooklyn Bridge: Manhattan ve Brooklyn'i birbirine bağlayan bu tarihi köprüde arabaların yanı sıra yayalar için yapılmış olan yürüme yolu ve bisikletliler için de ayrı bir yol bulunmaktadır. Manhattan'ın muhteşem manzarası da buradan detaylı olarak görülebilir, güzel fotoğraflar çekilebilir.
WASHINGTON Bence NewYork’a gitmeden önce seyahat acentanızdan günübirlik bir Washington turu ayarlayın veya tren istasyonundan sabah 7 treni ile 3 saat 15 dakikalık bir yolculukla Başkente ulaşın. Washington'da Panoramik olarak gezecek çok yer yok. Benim gibi kardeşiniz Washingtonda yaşamıyor ve size kimse arabası ile rehberlik yapmıyorsa, Metro ile de bir kaç saatte panoramik şehir turunu bitirebilirsiniz. Ancak Amerikan tarihini de anlatan bir çok müzeyi dolaşmanız zaman alacaktır.
Washington, D.C. kenti bir başkent olması nedeniyle diplomatik ve siyasi açıdan büyük bir önem taşıyor. Dünyaca ünlü Smithsonian Institution'a bağlı 10 müze ve bir hayvanat bahçesi burada bulunur. Birçoğu ücretsiz olan bu müzeleri her yıl çok sayıda ziyaretçi gezer. Washington, D.C. kenti siyah Amerikalıların çoğunlukta olduğu bir kenttir ve nufüsun % 60'ı nı temsil ederler. Kentin toplam nüfusu ise 5.6 milyon civarındadır.

Nereleri gezelim;
Öncelikle tekrar belirmem gerekir ki Metro bağlantısı ile bütün ören yerlerine ulaşmak mümkün.

U.S. CAPITOL HILL
Senato ile Yüksek Mahkeme’nin bulunduğu binadır.

THE WHITE HOUSE – Beyaz Saray
George Washington dışındaki tüm Amerikan başkanlarının görev sürelerince kullandıkları ikametgahlarıdır

LINCOLN MEMORIAL – Lincoln Anıtı
Beyaz mermerden yapılan anıt 1922 yılında inşaa edilmiş olup, Henry Bacon tarafından tasarlanmıştır. İç kısımda Lincoln’un oturur konumda devasa bir heykeli bulunmaktadır

Jefferson Anıtı ; 1942 yılında inşaa edilmiştir. Thomas Jefferson’ın Rudolph Evans tarafından yapılan muazzam bir bronz heykeli anıtın içinde bulunmaktadır.

FEDERAL BUREAU OF INVESTIGATION – FBI Binası
Dünya’da bulunan tüm silahların birer örneği bulunduğu bu yerde ajanlar size tur sonunda küçük bir de show düzenliyorlar.Turda FBI suç laboratuarları, FBI’ ın tarihi geçmişini anlatan bir sergi de var.

KOREAN WAR VETERANS MEMORIAL – Kore Savaşı Anıtı
1950-53 yılları arasında Kore Savaşı sırasında görev yapan 1.5 milyon asker anısına yapılmıştır. 19 asker heykeli ile birlikte gri granit duvarda yardım birliklerinin askeri arşiv fotoğrafları sergilenmektedir.

ARLINGTON NATIONAL CEMETERY – Arlington Ulusal Mezarlığı
1 ve II. Dünya Savaşları, Kore, Vietnam ve Körfez Savaşlarında ölenlerin anısına yapılmıştır

National Museum of American History
Amerikan’ın sömürgelerden bugüne kadar olan tarihsel geçmişi içinde bir yolculuk yapacağınız müze

THE PENTAGON – Pentagon
Beşgen şeklindeki Savunma Bakanlığı birimlerine ev sahipliği yapan bina , 16 aylık bir çalışmadan sonra 1943 yılında tamamlanmıştır Resimler için tıklayınız: https://picasaweb.google.com/baracudacem/NewYorkWashington#

 
Toplam blog
: 305
: 4038
Kayıt tarihi
: 23.01.07
 
 

Kayseri doğumlu, 1977'den beri Sektörde (Otel, Çarşı, Yurtdışı Acente, Profesyonel Turist Rehberi..