Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '15

 
Kategori
Felsefe
 

Ney sesinin sırrı nedir?

Ney sesinin sırrı nedir?
 

BİZ NEY GİBİYİZ, BİZİ ÜFLEYEN SENSİN ALLAHIM (HZ.MEVLANA)

Rivayet üzere, Miraç gecesi  Yüce Allah, Hz .Muhammed’e sırlarla dolu 90 bin kelime söyler. Bunun 30 binini halka, 30 binini seçkin zatlara beyan etmesini, 30 binini de saklı tutmasını emreder. Hz.Peygamber, Hz .Ali’ ye ilettiği sırları sıkı sıkıya saklaması konusunda kendisini uyarır. Ancak sırlar öyle büyük, öyle ağırdır ki, bu sırların büyüklüğü karşısında Hz .Ali’ nin yüreği sıkışır. Kalbi daralır.  Çölün ortasına atar kendini. Yürür de yürür. Ne kadar yürüdüğü bilinmez. Nihayet suyu çekilmiş bir kuyuya varır. Başlar yüreğinden taşanı kuyuya akıtmaya. Sırlar bir bir dökülür kuyunun içine. O söyler kuyu dinler. Dinler dinlemesine de, kuyu sırları işittikçe, su yükselir dibinden. Yükseldikçe yükselir de taşar çölün ortasına. Kuyudan taşan suyla, kamışlar belirir çölün ortasında.

Aradan günler geçer ve kuyunun başına bir çoban gelir. Bakar ki kamışlar var etrafında. Varayım birini keseyim de kaval yapayım üfüreyim der. Kestiği kamışın içini boşaltır. Gövdesinde delikler açar da başlar nefes vermeye. O nefes verdikçe, kamıştan bir ses yükselir ki daha önce eşi benzeri duyulmamış bir huzur kaplar her yanı. Aşkın sesi yükselir ince ince. Aşkınlığın sesi kaplar dört bir yanı.

Hz .Muhammed ‘e ulaşır uzaklardan sesin tınısı. Sırların yanık yanık ifşa olduğunu duyar da Hazret Ali’ye döner  ‘’Yoksa sırrı açıkladın mı ?’’ diye sorar. İşte o gün bu gündür Hz.Ali’nin  kalbinden kuyuya akan bu sırlar, kamışın içinden geçerde ‘’ Ney’’ olur söyler sırları yanık yanık …

Sazlığın kenarında yüzlercesiyle yan yana duran kamış, bir gün bir usta  tarafından seçilir de usulüne uygun kesilir. Bir ney olsun da Hakk’ ın sesinden bir ses bulsun istenir. İçi boşaltılır durur  günlerce. Kıymıklar, tozlar çıkarılır içinden, toprak temizlenir her bir yanından tek tek.  Onlarca evreden geçer kamış. Ateşle bir bir delinir. Demir parçalar yerleştirilir etrafına. Uzunca uğraştan sonra kemale erer. Hakk olur. Hakk’tan olur. Hakk'ın sesi olur. Ondan gelen her tını, Hakk’ın tınısı olur.

Ney üzerinden anlatılan, uykusu ağır insanın, nefsinden arınma yoludur. Usta gelir de sarsar ağır uykusundan saliki, işte o zaman seyri suluk başlar. İmtihanlarla dolu bu meşakkatli yolda, içi boşaltılan bir kamış gibidir yolcu. Bildiği her şeyden vazgeçip, çırılçıplak kalana kadar soyunmalıdır kabuğundan. Ustasının elinde ince ince oyulmalıdır. İçi boşalana kadar  kavrulmalıdır. Yanmalıdır ağır ağır. Yanıpta kül olmalıdır. İşte o zaman ondan yükselen ses, artık onun sesi değildir. Hakkın üflediği bir neydir o. Aşkın sesi yükselir içinden ince ince. Aşkınlığın sesi kaplar dört bir yanı. Ezele kadar söyler durur. İnsan-ı kamildir O.*       

Ayperi Ferda Oral

Eğitimci Yazar   

 
Toplam blog
: 103
: 6084
Kayıt tarihi
: 06.02.13
 
 

Hacettepe Üniversitesi  İngiliz Dil Öğretmenliği mezunu Ayperi Ferda Oral, üstatlardan, Metafizik..