Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '07

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Neye göre seçiliriz?

Neye göre seçiliriz?
 

Ülkemizde işini, çalışma ortamını bilen bir kişi işinden ayrıldığı zaman yerine gelen kişinin işine, çalışma şekli ve ortamına alışıp verimli hâle gelmesi iki yada en fazla üç ay zaman alabiliyor. Gelişmiş bir ülkeye baktığımızda ise işe yeni başlayan yada bir başkasının yerine gelen kişi çalışmaya başladığı gün verimli olmaya da başlıyor..

Gelişmiş ülkelerde bunun sorun hale gelmemesi nedeni yeni başlayan kişinin iş tanımı, iş profili, belirli göreve başlayacak olan kişinin sahip olması gereken nitelikler, eğitimi, o görevde neler yapması gerektiğini bilmesi ve tutması gereken raporlar, dil düzeyi vs... her şey düzenlenmiş durumda ve tüm bunlar o pozisyon için yada diğer terimle o masa için belirlenmiş durumda. İşverene kalan ise bu niteliklere sahip kişiyi seçmek, seçilen kişi ise yapacaklarını net ve tanımlanmış olarak bulacağı için işini yapmaya hazır bir şekilde başlayacaktır. İki tarafta mutludur. İşveren istemiş olduğu verimi almıştır. İşi alan kişi de artık niteliklerine uygun bir masa sahibi olmuştur.

Bize dönüp baktığımızda ise bilimsel ve teknik terimlerle ifade etmek pek mümkün değil. Biraz kaba olacak ama "saldım çayıra Mevlâ kayıra" mantığıyla, bugünün işini yürüttük yarın yarındır düşüncesi ile işler yürütür.

Sistemin olmadığı yerde her şeyi istediğiniz gibi yürütebilirsiniz. Çünkü sistemin olmadığı yerde belirsizlik vardır. Tabii işleri yürütecek kriterlerde yok demektir.

İş bu boyutta iken en başta ve artık en basit özellik olan, program yapabilecek düzeyde bilgisayar bilgisine sahip olmak yerini başka şeylere bırakır.

Örneğin Parti mensubu olmak, hemşeri olmak bu ve benzeri daha çok duygusal profesyonelliği ile adım atmak… Buna bağlı olarak tekrar bir örnek verecek olursak, Amerika’nın herhangi bir eyaletinin yönetiminde Michigan’ lılarla dolu değil ama ülkemizde küçük bir şehrin çok kalabalık olmayan belediyesinde illaki belediye başkasının yada bir alt sınıfının hemşerileri, en kötü ihtimal hısım, eş, dost ile doludur kadro.

Bilinen bir gerçek daha, son dört yıl içinde 600.000 yeni memur devlette işe alınmış. Kanuni Sultan Süleyman döneminde, ülke toprakları şuan kinin yedi katı iken toplam bir milyon memur varmış. Yaşadığımız şu dönemde ise 2.700.000 civarı kabul ediliyor.

Çevremize baktığımızda yığınla bitmemiş inşaat görürsünüz. Hangi inşaatın, projenin süresi belli. Bir sistemsizlik mi var, yoksa bilinen bir sistem varda biz mi yanlış algılıyoruz. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama İstanbul’un en işlek alanında da bildiğim bir bina var yaklaşık yedi yıldır inşaat halinde ve duyumlarıma göre hastane olmayı bekliyor. Bunun gibi bekleyen binlerce proje... neyi, niye bekliyor?

Sizce standart olarak ne kullanılıyor…

 
Toplam blog
: 9
: 3290
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Pamukkale Üniversitesi işletme mezunuyum. Gözlemlemek, keşfetmek ve bazende yorumlamak için buradayı..