Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '06

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Neyzenin nefesi

Neyzenin nefesi
 

Çocuk olmak güzeldir. Aptallıktır çocukluk, çılgınlık, düşünmeden hareket etmektir. Adımlarını düşünmeden atmak ne demektir bilir misin? Dert yok, tasa yok, belki sonunda ölüm var ama ondan da haberim yok. Bu yüzden ömrümce çocuk kalmak istedim büyüklerin arasında.

Küçük yaşıma rağmen büyük düşüncelere dalmışken dev çınarın gölgesinde uyuklarken buldum kendimi. Öylesine güzel bir güneş var ki sanki ruhumu aydınlatıyor. Biliyor musun bazıları çoğu zaman cenneti dünyada bulduklarına inanıyor, sen ne dersin bu işe? Ah, evet yine kafa karıştıran amca geldi. Bu tür sorularına alıştım. Şimdi de sinsice arkadan yaklaşmaya başladı bakalım ileride neler göreceğiz. Tam ona sandalye getirmek için kalkıyorum ki eliyle bir işaret yapıp oturmamı söylüyor ve açık renk, şık pantolonuna aldırmadan yanıma oturuyor. Öyle bakma, rüyada olmasaydık bu pantolonlara kıyamaz, o sandalyeyi senden isterdim yine diyor ve gülüşmeye başlıyoruz. Aslında ilginç biri. İnsan konuştukça, dinledikçe tanıyor onu. Sanki her buluşmamızda farklı bir tarafı ortaya çıkıyor bu gizemli konuşmacıdan. Gizem dolu bakışları, sır dolu sözleri, saklı kalmış bir sürü şey var bu adamda. Bana uzaydan gelmişim gibi bakma, sen yarattın beni diyor. Şaşırmamak elde değil!

Ben bu çocuk aklımla nasıl böyle birini yaratabilirim? Tam düşüncelere dalmışken bir sigara çıkartıp yakıyor ve bir tane de bana ikram ediyor. Orta yaşlı amca erken yaşta beyin ölümü gerçekleştirdi sanırım. Ben küçücük çocuğum be adam! Hiç aldırmadan sigarayı gömleğinin ön cebine koyuyor ve ayağa kalkıyor. Yavaş yavaş yürümeye başlıyoruz sahil boyunca. Tek kelime etmiyor, ben de ona bir şey sormuyorum ne de olsa sorularıma cevap vermiyor ya da kafa karıştırıcı sorularla cevap veriyor. Biliyor musun, ailemi kaybettiğimde o kadar çok acı çektirdim ki neden acı çektiğimi bile unuttum diyor. Bazı geceler kendimi ıssız bir meyhanenin son müşterisi olarak buldum, bazı günler kayıp bir ruh gibi kendini bilmeden dolaştım durdum. Bazen güzelliklerin sonunda o kadar çok acı ve keder var ki güzelliğin bütün zarafetini alıp götürüyor diyor. Kızıyorum ona çocuk aklımla ama bilmiyorum ki aileyi kaybetmek ne demek? Ben anneme, babama ne ifade ederim? Başımı okşuyor gülümseyerek. Daha önce hiç ney dinleyip dinlemediğimi soruyor. Çüş desem yeridir. Yahu hani aile diyorduk, bu daldan dala atlama niye?

Birden gizemli bir ses geliyor uzaklardan. Dalgaların sesine karışan bir ney sesi bu duyduğum. Huzur doluyor sankı her yere. Konuşmaya devam ediyoruz. Sen aileni kaybetsen ne yaparsın diyor. Düşünüyorum ve korkuyorum. Sevdiklerini kaybetmenin düşüncesi bile korkutucu. Biliyor musun, hayat onları benden aldığında ömrümün baharındaydım. Güzel bir hayatım, sevgi dolu eşim ve çocuklarım vardı. Öyle bir zamanda kaybettim ki onları sanki bütün benliğim, umutlarım, hayallerim, düşündüğüm her şey elimin arasından uçup gitti. Biraz acı çekmem gerektiğini düşündüm sanırım, hata yapmışım dedi. Bu sefer susma sırası ondaydı. Ben olsam çok korkardım dedim. Peki benim gibi kendini kaybeder miydin dedi. Hayır! Tabi ki hayır! Aferin dedi.

Beni şaşırtmaya devam ediyor bu adam. Ney sesi uzaklardan gelmeye devam ediyor. Sanki sessizlik gibi. Müziğin bu kadar huzur verici olabileceğini düşünmemiştim hiç. Sabır bazen beklemektir ama çoğu zaman devam etmektir. Sabır ruhunu temizler, nefsini terbiye eder ve seni benim gibi aciz durumlara düşürmez. O zaman boynunu bükmek zorunda kalmazsın çektiğin acılardan ve işte o zaman kaybetsen de kazanan tarafta olursun. Sen ne yapacağını biliyorsun, bu güzel fakat ipler her zaman senin elinde olmuyor. Eğer ki eline alabilirsen hiç bırakma. Bugün irade ne demek bunu öğrendin. Sana ikram ettiğim sigarayı almadın ama beni kırmamak için alabilirdin. Bazen bu kadar basit bir hal alabiliyor iradeni kontrol etmek. Hayatta bundan çok daha çekici teklifler çıkacak karşına ve o kadar çekici olacak ki gözlerin kamaşacak, hiçbir şey göremeyeceksin. İşte öyle zamanlarda iradeni kullan, mücadele et. Söylediklerini düşünmeye başlamıştım ki hava kararmaya başladı. Hafiften bir yağmur çiseledi. Gözlerimi kapattım ve müziğe bıraktım kendimi. Sanki neyzenin nefesi yağmur damlalarıyla ruhuma işliyordu. Islanmak hiç bu kadar keyifli ve huzur verici olmamıştı. Müthiş bir rahatlıkla açıyorum gözlerimi. Yaşlı dostum ortadan kaybolmuş. Şaşırmadım aslına, sanırım kendimi tanımaya başlıyorum.

 
Toplam blog
: 128
: 1989
Kayıt tarihi
: 03.10.06
 
 

Gözlerini kapat ve düşün: bir cümle kaç kişide farklı etki yaratır? Birbirimizi anlamanın gittikçe z..