Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '14

 
Kategori
Deneme
 

Nezahet gölünde yıkanmadan, Nezaket köyüne gidilmez

Nezahet gölünde yıkanmadan, Nezaket köyüne gidilmez
 

Görsel alıntı


Âdem evladı, İki eli, iki gözü, iki kulağı olan, iki ayak üzerinde dolaşan, nefes alan, nefes veren, söz anlayan, sözle anlaşılan, akıl ve düşünce yeteneği ile canlılar içinde en gelişmiş şekilde donatılan ve tüm canlılar içinde üstün kılınan canlı varlıktır.

Âdem evladı ana yurdundan temiz, günahsız ve pak doğar, yeryüzünde kirlenir, günah sahibi olur ve bozulur. Tamiri imkânsız şekilde arızalanır. El, ayak, göz, kulak, dil, gibi uzuvların ve aklın yedek parçaları bulunmaz, satılmaz. Bu donanımlı canlı arızalanınca kötülükten, yalandan, hileden, kin ve nefretten ayrılamaz.  

Nezahetten yoksun, Nezaketten yoksul kalır. Menfaat ve çıkar uğruna etkili, yetkili makam ve mevkilere gelmek için, özünü, sözünü ve gerçek yüzünü değiştirir maske yüzlü olur, mağdur rolünü oynar. Bilir ki duygusal olan diğer  Âdemoğulları da maske yüzlü mağdurlara hep acıma hissiyle yaklaşırlar, onu korur ve kollarlar. Maske yüzlü bundan bilistifade ederek istikbali, istiabı menfaate çevirir. Bağımsız ve hür yaşamayı bu çirkin görüntü içinde sürdürmeyi tercih eder.

Maske yüzlü Âdemoğlu için artık ahlak temizliği, saygı, edep, terbiye, incelik, doğruluk, dürüstlük dönemi biter. Ana yurdundan kalmış temizlikten, paklıktan bir eser, bir nişane kalmaz. Günah, çirkin ve kirlilik dolu deryada yüzmeye başlar. Zaman onu arsız, arızalı, yüzsüz ve nedametsiz bir canlı varlık yapar. Sözleri ütüsüz, yakışıksız ve hakaretamiz olur.

Gözleri akıl ve beyin arasındaki dar ve karanlık vadide kalır. Toplumun tümüne tepeden bakar, Yüce dağlara yağan karları kıskanır. Yaradılış gayesinden tamamen uzaklaşır. Yaratıcının emirlerini unutur. Utanma duygusunu kaybeder. Dünya nimetlerinin tüm insanlık için değil kendisi için ihsan edildiğini zanneder. Yürürken toprağı bile incitir. Kötülükten, yalandan, düzencilikten, hileden, yanlıştan, kinden, garezden yana insanlar arasında ayırım yapmaktan hiç çekinmez.

Esas dünyanın, esas makamına intikal ettiğinde Yüce Allah “ Seni temiz var ettim, sana akıl fikir ve düşünme yeteneği verdim kirlenme dedim. Sen neden beyhude ve geçici dünyanın malı, mülkü için bedenini ve içindeki Canı, kirleterek böyle kirli şekilde huzuruma geldin” demez mi? Neden insanlara bakışlarını, görüşlerini, düşüncelerini, söz ve söylemlerini kirlettin. Hiç şüphe yok ki kirli esas dünyada böyle bir soruya muhatap olacak lakin kirli öyle kirlenmiş ki artık o bir arsız, yüzsüz, arızalı ve tamiri imkânsız bir varlık olmuş. Arsız ve ayarsızlar esas dünyayı ve orada sorulacak soruları düşünmez.

Bir insanın kalbinde kibir ve iman birlikte bir arada olmaz. Ateş odunu yakar kül eder, kibir iyiliği yer bitirir misali. Yüce Yaradan kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez. “ Yeryüzünde kibirle, azametle yürüme bilmelisin ki kibirle, azametle yer yarılmaz, boyca yüce dağlara erişilmez. İnsanlara karşı görüntünü değiştirme, çalımla yürüme” Allah övünen ve kuruntu edenleri sevmez.

Ey Âdemoğlu gel Nezahetten ve Nezaketten yoksun olma, doğrudan uzaklaşıp eğrinin peşine düşme. Kibirle, hiddetle, şiddetle, korku yaymakla, haksızlıkla zulümle bir şeyler kazanabilirsin.

Sakın unutma yaptıklarınla beraber en önemlisi doğruyu inkâr ettiğin için, eğriyle kendini bitirirsin, esas Yüce divana mahzun ve mahcup bir şekilde gidersin. Senin tek çaren Nezahet gölünde iyice yıkanmalısın ondan sonra Nezaket köyüne varmalısın.  

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN                                                                                                

 

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..