Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Nice yıllara gülüm!...

Nice yıllara gülüm!...
 

http://images.google.com/imgres?imgurl=http://74.208.47.116/cck/images/cicekler/DG295big1.jpg&imgref


Mehmet, her zaman ki gibi erkenden uyandı.Yatakta uyuyan eşine baktı. Ve kendi kendine yavaşça söylendi.' 'Ben çok uyumayı sevmem bilirsin, gülüm. Uyanıp seni ve çocukları uyurken seyrederken çok mutlu oluyorum. Geçen gün, bir kitap tanıtımı okumuştum.'' Sadece, aptallar 8 saat uyur! '' diye..Ben, de ne kadar zekiyim ya!. ''

Cep telefonunu açtı, saat daha 06.00. olmak üzereydi. Çok hafif bir sesle hatırlatma yaptı, telefonu. Bu gün eşinin doğum günü diye. Mehmet bir yandan derin derin uyuyan eşine bakıyor diğer yandan içinden konuşmaya devam ediyordu.'' Heyecanlandım, elim ayağım titredi.Ya unutsaydım, günlük koşuşturmalardan senin doğum gününü.Yine, sen kızmazdın eminim, her zaman ki engin gönlünle. Gülümserdin yine bana, o tatlı gülüşünle.
Yine bir doğum günün ve yine ben sana kıymetli bir hediye alacak durumda değilim, gülüm.

Akşam, müzikli bir yerde yemeğe de götüremeyeceğim seni. Affet, affet beni. İnan ki yok beş kuruş param. Yemek sırasında müzik çalarken bir kırmızı gülde uzatamayacağım sana. Ve dansı bu gece kabul edersen bizim evde, bizim canlı radyo müziğimizle yapabileceğiz.Yakacak güzel bir çift mum var mı, ya evde? Oğlum ve kızım da sana hediye alabilecek para biriktirebildiler mi, bilmiyorum? Ama, pek sanmıyorum. Ne isterdim biliyor musun, gülüm. Birazdan sizler uyanınca sizlerle güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra sana bir sürprizim var, diyebileyim. Sana, uzatabileyim bir anahtarı ''Bak aşağıya. istediğin gibi beyaz bir araba aldım, sana. Senin kalbin gibi bembeyaz . Bu senin gülüm, doğum günün kutlu olsun. İyi ki varsın, iyi ki senin gibi bir prensesle evlenebildim.'' Diyebileyim. Sonra, arabanla hep beraber gezelim. Sana ve çocuklara birbirinden güzel kıyafetler alalım, akşama çok güzel bir yerde yemeğe gidelim. Ben de bilirim böyle kibarlıkları, iyi yaşamayı ve de yaşatmayı. Ama; nerede yok be gülüm, inan ki yok beş param. Sana, güzel sözlerden başka ne, ne verebilirim.

Bin kez gelseydim dünyaya bin kez seninle evlenirdim. Ama; ben bir kez bile evlenmeyi hak etmiyorum, seninle. Ve hak etmeden alabildiğim en büyük ödülsün, sen. Ve bir de bu ödülü bu mükemmel çocuklarla taçlandırdın be gülüm. Yine de iyi günler bize de gelecektir, be gülüm.''Bu arada , hala masum bir bebek gibi uyuyan eşine baktı ve yalan söylediğini sanki eşi duymuşçasına munzır bir ifadeyle gülümsedi. '' Bende pek inanmasam da söylediklerime. Sen hep olduğu gibi ümitle bekleyeceksin o güzel günleri, gelecek güzellikleri. Bir yerde kıracağım bu parasızlık zincirini, yine inanmadan mı konuştum. Evet, haklısın gülüm. Gelecek güzel günler konusunda yalan söylüyorum sana belki ama; bir şeyi her zaman doğru söyledim. BEN SENİ ÇOK SEVİYORUM VE HEP SEVECEĞİM.!..'
'
Mehmet, adeta tek kişilik konuşmasını bitirdi ve daha da artan bir sevgiyle dolmuş kalbinin verdiği emirle uyuyan Zeynep'in yanağına küçük bir buse kondurdu. Tatlı öpücüğün etkisiyle uyanan Zeynep, kendisine ışıl ışıl gözleriyle sevgiyle bakan Mehmet'i gördü.Mehmet, meleğine sevgiyle sarılırken, kulağına fısıldadı. ''NİCE YILLARA GÜLÜM!...''
Mehmet SALİH
 
Toplam blog
: 55
: 921
Kayıt tarihi
: 08.07.06
 
 

40 Yaşından Sonra Evet, ben yıllarca okudum, okudum. Ne bulursam, elime ne geçerse. Kırkından sonra..