Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '10

 
Kategori
Eğitim
 

Niçin Program?

Niçin Program?
 

çalışan öğrenci resmi


Mevlana "Gayesi olmayanın varlığından şüphe ederim" demiştir. Belirlenmiş "kişisel amaçlar" olmadan başarılı olmak mümkün değildir. Bu yüzden amaç belirlemek ve bu amaca yönelik aylık, haftalık, günlük programlar düzenlemek ve bunlara olabildiğince uymak şarttır.

Bir işte başarılı olmak için yapılacak ilk iş, hedef belirlemek; ikincisi ise, belirlenen hedefe yönelik bir plan yapıp uygulamaktır.

Öğrencilerin en çok yakındıkları konuların başında zaman fakirliği gelmektedir. Bu faktör aşağıdaki şikâyetleşme türlerini dilimize kazandırmıştır

-Derslerimi yetiştiremiyorum!

-Yazılılar üst üste geldi!

-Okul dersleri ile sınavlara hazırlık bir arada gitmiyor!

-Konular yığıldı, yetiştiremiyorum! Zaman yetmiyor!”

Bu sorunların pek çoğunun temelinde plânsızlık hastalığı yatmaktadır. Yani temel ve büyük sorun plânsız çalışmaktır.

Peki, böyle bir sorunun altından nasıl kalkılır? Elbette günü planlayarak.

Öyleyse bu plânlı çalışma konusunu biraz açalım.

Bir bina yapılırken, bir yol inşa edilirken, bir araba üretilirken, bir devlet yönetilirken hep plân yapılır. Beşinci beş yıllık kalkınma planı gibi. Devletler beş on yıllarını, hatta elli yıllarını planlar ve buna göre kalkınmalarını sürdürürler. Siz öğrenciler de günlerinizi ve haftalarınızı planlamak zorundasınız. Plânsız yapılan evlerin hâlini depremde gördük. Veli Göçer’in yaptığı evler soyadı gibi göçüp gitti. Trafik kazaları plânsız yapılan yolların ne kadar korkunç sonuçlara yol açtığını gösteren en somut örneklerdir. Düşünün plânlaması yapılmadan üretilen bir araba hiç gördünüz mü? Ben tek araba biliyorum. Planlaması yapılmadan reklâmı yapılan “imza” denen arabadır. Akıbetinin ne olduğunu hepiniz biliyorsunuz. İyi de tesadüflerin bile içinde barınmadığı eğitim gibi çok önemli; hatta yukarıda saydığımız örneklerin hepsinden daha önemli bir konuda plân yapılmadan başarıya ulaşmak mümkün mü? Mümkündür diyebilecek hiçbir babayiğit tanımıyorum.

Biz millet olarak plana pek önem vermeyiz. “Türk gibi başlamak, Alman gibi bitirmek” deyimi bu özelliğimizin ortaya çıkardığı bir sonuçtur. Müthiş bir girişimcilik ruhumuz vardır. Bir işe paldır küldür girişiriz; fakat çoğu kez de o işi tamamlamadan başka işe geçeriz. Bu yüzden plân yapmayanların yanında plân yaparak çalışanların başarılı olması daha kolay olmaktadır.

Her başarının altında bir plânlamanın olduğu kesindir. Peki, verimli bir çalışmanın gerçekleştirilmesinde çok önemli olan ders çalışma plânı nasıl yapılır?

Plân yaparken bilmeniz gereken durumlardan biri günün en verimli zaman dilimlerini çalışmaya ayırmaktır. Verimli bir çalışma beynin en yüksek kapasiteyle çalıştığı vakitlerde yapılan çalışmadır.

Bir sınavı veya bir işi son dakikaya bırakarak kendinizi harap edercesine çalışmamanız için daha önceden işlerinizi plânlayınız. Plansız öğrenciler sınav zamanı yaklaştığında genellikle gece yarılarına kadar çalışarak zaman kaybını telafi etmeye çalışırlar. Bu yanlış uygulama onların sağlını bozar ve sosyal hayattan kopmalarına sebep olur.

Sabahın erken saatleri verimli bir ders çalışma eylemini gerçekleştirebilmek için en uygun vakitlerdir. Mezunlar, sabahçılar ve tam gün okula giden öğrenciler sabah kalktıklarında okula gidinceye kadar, öğleden sonra okula gidenler ise öğlene kadar bu vakti öğrenilmesi zor olan derslere ayırmalılar. Beynin en dinç olduğu bu dönemde en az bir saat çalışmanın faydası çok fazladır. Sabahçıların ve tam gün okula gidenlerin pek vakti kalmaz ama öğlecilerin öğlene kadar zamanı vardır.

Öğle vakitlerinin bir kısmı dinlenmeye ayrılmalıdır. Çünkü bu vakitte vücut yorulduğundan dinlenmeye ihtiyaç duymaktadır. Bu zaman diliminde şöyle yarım saatlik güzel bir şekerleme de iyi gider. Eskilerimiz buna “güzellik uykusu” derler. Tabii uykuyu abartıp akşam yemeğine kadar sürdürecekseniz hiç denemeyin. Öğleden sonraki sürenin bir kısmını ders tekrarına ayırmak gerekir. Özellikle okuldan geldikten sonra, o gün okulda veya dershanede görülen her bir ders için şöyle yirmişer dakika kadar “tekrar çalışması” yapmak, bu vaktin en verimli şekilde kullanılmasını sağlayacaktır. Çünkü uzmanlar bu periyodun tekrar için en uygun zaman dilimi olduğu görüşünde birleşiyorlar. Daha sonra ikindi vaktine kadar bir saatlik ikinci bir çalışma yapmak gerekir.

Akşam yemeğinden sonra bir miktar fiziksel egzersiz yapmak gerekir. Karnınızı tıka basa doyurduysanız (hiç tavsiye etmeyiz) yapılacak en mantıklı iş biraz spor yapmaktır. Evin bir köşesinde şınav, mekik çekebilirseniz. Eğer hava müsaitse küçük bir yürüyüşe çıkabilirsiniz. Ya da özellikle kızlarımız mutfakta annelerine yardımcı olabilirler. Hem spor yapmış hem de dinlenmiş olurlar. Bu dinlenmeden sonra ve uykudan önceki vakit ise yine çalışmak için en uygun zaman dilimidir.

Saat 22 – 23 olduğu zaman artık uyku vakti gelmiş demektir. Bir sonraki öğrenme faaliyetinin verimli geçmesi için vaktinde yatmak gerekir.

 
Toplam blog
: 137
: 1557
Kayıt tarihi
: 23.06.08
 
 

1963 yılı Trabzon Of doğumluyu. Emekli Öğretmenim Eğitimle ilgili konulara ilgim uzun yıllar önce..