Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Temmuz '11

 
Kategori
Güncel
 

Nihat Doğan'a uzanan eller kırılsın

Nihat Doğan'a uzanan eller kırılsın
 

nihat doğan


Ve hala kadın şiddeti bitmiyor ülkemde… Her gün gazete sütunlarında mor gözlerdeki hüzünlerin çığlıklarını üzülerek okuyoruz… Kadınlarımız, yani ana dediğimiz, aşımızı kaynatan, tarlada alın teri döken, yerine göre; ‘yemeyip yediren’, çocuğu için gece uykusuz kalan kadınlarımız en güvendiğimiz polisinden koruma istese de, kâh sokak ortasında, kâh kendini boşluğa bırakarak ölümün eşiğinden kurtulamıyorlar… 


Ülkemi bizlere emanet ederek Dominik Cumhuriyetindeki Karayip’deki ıssız adasında “Survivor Yarışması”na katılan Nihat Doğan’ımıza şükürler olsun kavuştuk ve ona ülkemizi hem de seçimleri kazasız belasız yaparak, ihanet etmeden geri teslim ettik (!) 550 milletvekilimizi seçtik. Kimisi hukukçu, kimisi mühendis, kimisi de tutukluydu… Yüksek Seçim Kurulu tutuklulara önce; “Milletvekili adaylığı için müracaat edebilirsiniz” diyerek onları umutlandırdı. Seçmenleriyle buluşamasalar da parti liderleriyle meydanlardakilere selamlarını ilettiler… Umutluydular güvercinler gibi... Meclis kürsüsünden kim bilir “Özgürlük” adına nasıl haykıracaklarını hayal edip, savcıların iki dudağı arasından çıkacak kararları umutla beklediler… Beklediler ve sonunda verilen kararlarla umut ve hayalleri üzülerek uçup gitti gökyüzünün derinliklerine… 


Nihat Doğan ise neşeliydi… Hava Yolları terminalinde kalabalık hayranları onu yalnız bırakmadı! Şarkıcımızı omuzlarına alıp ‘hop badi’ yaptılar! Ve hep bir ağızdan; “ Nihat’a uzanan eller kırılsın!” diye tezahürat yaptılar! Ekranlarda haberler arasında gözüme iliştiğinde, şaşırdım; Felsefesiyle kendisini milyonlara hayran bırakan Nihat Doğan’a kim ne yapabilirdi ki? (!) Oysa ki o bizi, saatlerce ekran başına kilitlenen televizyon kolik halkımızı eğlendirmişti! Allah ondan razı olsun! Üstüne üstlük koca ülkemizi bize giderken emanet etmişti!… Olsun bu sene birincilik olmadı ama inşallah gelecek yıllarda olur! Sahi Nihat Doğan’a kim ne yapmıştı da hayranları böyle bağırmıştı? Ama şaşırmamak lazım zira biz daha nice eli kanlı katillere ve ülkemizi soyanlara “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye bağırmamış mıydık? Şükürler olsun işte bu tip slogan atanların verdiği oylarla biz dimdik ayaktayız! 

Ve tutuklular düşünceli,  

Umutsuz ve beklentili… 

İşte size ikiyüzlülük… Önce umut vereceksin, sonra da “nanik” göstereceksin… Aslında bir yeryüzüne, bir de gökyüzüne bakın… Kâinat bile ikiyüzlü… Yaşam belki de bu iki yüz arasındaki gizemde saklı… Ne dersiniz? Aldatmayı seviyoruz, hem de her alanda… Peki, madem bu tutuklulara meclis yolu kapalıydı da neden baştan adaylıklarını kabul ettik? Neden ve Sonuç ilişkisi üzerinde durmadık? Onlara; “Kusura bakmayın, milletvekili adayı olamazsınız, seçilseniz bile meclise gidemezsiniz..”sözünü neden baştan söylemedik ve 3, 5 milyon seçmenin oyunu başka partilerin kar hanesine yazdırdık? İşte bu ikiyüzlülüktür… Aldatmadır… Bu mudur demokrasi? Bu tür olaylar daha önceki seçimlerde de yaşandı ve hiç mi ders alınmadı. Onlarca kanunu meclisten geçirirken bu detayı neden gözden kaçırdık? Neden sorunları zamanında çözüp de kalıcı bir zemine oturtmadık? 

Lafı fazla uzatmadan yazımı küçük bir hikâye ile sonlandırayım; “ Hamama giden birisi kapıdaki görevliye; “Hemşerim içerisi kalabalık mı?” der. Görevli; “ Amca, içeriye iğne atsan yere düşmez derecede kalabalık” diye yanıt verir. Amca görevlinin yanında düşünceli bekler. Bu sırada başka birisi gelir ve görevliye; “ İçeride adam var mı?” diye sorar. Görevlide; “ 3 veya 4 adam var” der. Bu söz üzerine amca görevliye hiddetlenir ve ; “Hani bana kalabalık demiştiniz? “ der. Görevli gülümseyerek; “Siz bana kalabalık sordunuz, ‘adam’ sormadınız ki…” diye yanıt verir… )
Sanırım ne zaman hamamın içi “Adam”la dolar, işte o zaman demokrasiden gerçek anlamda söz ettiğimiz günleri görebiliriz”! 

Sür-i lisan ettiysek affola!... 

Sevgiyle ve sağlıcakla kalın…

Ertuğrul Erdoğan
26 Haziran 2011/Bursa
www.erdoganlaedebiyat.com 

 
Toplam blog
: 300
: 466
Kayıt tarihi
: 06.05.08
 
 

Ertuğrul Erdoğan, 1958 yılının sonbaharında Ankara'da doğdu. 1968 -1980 yılları arasında babasını..